4 entry daha
  • yıl 98, temmuz ayı. yazlığımız urla'da. annem edebiyat öğretmeni. o sıralar yüksek lisans tezi yazıyor. annem, kardeşim yazlıktayız. annem her hafta izmir'e iniyor-evet izmir'e inmek diye bir şey var-, bir koli kitapla urla'ya geri dönüyor. babam bazen izmir'deki evimizde işi dolayısıyla, bazen yanımızda.
    bir gün annem gene izmir dönüşü eve bir koli kitapla geri döndü, bak dedi bir sürü kitap aldım, ben zaten sıkıntıdan bezmişim, evdeki saksının etiketine kadar okumuşum yeni kitapları beklerken.
    bak ilk önce bunu oku, kitapçıda herkes bunu alıyordu dedi ve sırlar odasını uzattı bana.
    hemen aldım koşa koşa gittim okudum, birkaç saatte. geri döndüm dedim bu ikinci kitapmış, ilk kitabı nerede. ilk kitabını biz nasıl farketmemişiz.
    haftaya izmir'e gittiğimde alırım dedi.
    bekle allah bekle. normalde çocukken yazlıkta bir haftada bir koli kitabı bitiren ve sonra sıkılmaya fırsatı olan ben o hafta sadece sırlar odasını okudum. bitir başa dön, bitir başa dön. büyülenmiştim resmen.
    öyle başladı bu macera.
    sınıfta bana haksız yere küsen kıza, başka bir arkadaşımla voldemort'un adıyla yazdığımız mektuplar gönderirdik, çantasına, sırasına, evine gidip kapı girişine falan bırakırdık. mektubu voldemort yazıyor, o da haşin ya, mektubun kenarlarını çakmakla yakıyorduk, sert görüntü vermek için. bir sene boyunca kız bizim olduğumuzu farkedene kadar kıza korkunçlu mektup gönderdik. mektup kenarları yakarken az elimi yakmadım.
    sonra, o kitapları tek tek beklemek. fan fictionlar yazmak. geceleri battaniye altında el feneriyle kitap okumak, gelecek kitaplarla ilgili ipucu verdiğine inandığın yerleri not almak. sonra ertesi gün bak ne buldum bence sonraki kitapta böyle olacak diye okulda arkadaşlarına anlatmak. web sitelerinde mesaj panolarında da bunları paylaşmak. slytherin'i tutanlarla kavga etmek-o kadar ki evden çıkıp markete gidemezdim, gidersem mesaj panosunda slytherini tutanlar bir şeyler yazar kavga çıkar, arkadaşlarımı ve gryffindor'u koruyamam diye. annem derdi hadi sinemaya gidelim, hayır o kadar saatte mesaj panosunda kıyamet kopar der ben evde kalırdım. çünkü ben kavgada baskın sestim lol- internetteki bütün harry potter sitelerine üye olmak. yabancı sitelerde insanlar neler yazmış, hangi ipuçlarını bulmuş diye ilkokulda, ortaokulda arkadaşlarla toplaşıp siteleri aramızda paylaşıp çeviriler yapmak.
    sonra londra'da dil kursuna gitmiştim. işte aileme anlatıyorum, bakın ne güzel olacak, orada bilmemne dil kursu varmış bu yaz oraya gideyim ama palavra asıl amacım o yaz deathly hallows çıkacak, çıktığında londra'dan bloomsbury'den kitabı almak. sonra sen orada o kadar zaman kal, dil kursuna git, yanlış tarihler için dönüş bileti al, kitap çıkmadan bir gün önce izmir'e dönmek zorunda kal, kitabı alama. kazık kadar da kızım o zaman, üniversitedeyim. ve daha başka neler, neler.
    hala da evde baş köşededir kitaplarım.
    kitapların tek tek çıktığı yıllara tanık olmak ve bütün bu anıları biriktirmek çok güzel ve büyüleyiciydi.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap