121 entry daha
  • genel kanının hristiyanlık propagandası olduğu yönündeki görüşe şaşırarak, bakış açısının ne denli fark yarattığını bir kez daha anlıyorum bu film ile.
    cem yılmaz ve şener şen'in başrolünü üstlendiği av mevsimi isimli filmde bakış açısını değiştirmek, filmdeki gizemi çözüyordu. sanırım bakış açımızı değiştirerek, en azından geliştirerek ve sonucunda da dönüşerek pek çok sorunu çözebiliriz. filme dönecek olursak;

    --- spoiler ---

    benim için hristiyanlık propagandası yerine, ağır bir din eleştirisi içeriyor. 17. yüzyıl japonya'sına hristiyanlık getirmeyi misyon edinen rahiplerin ve hristiyanlığı seçen budistlerin uğradığı zulme vurgu yapıyor film "ancak" sıklıkla da şunu söylüyor; "onlar inancı için değil, senin (misyoner rahip) için acı çekiyorlar." doğa ile bütünleşmiş, budizmi ilkesellik kabul etmiş, buda'yı tanrı değil öğretici bilmiş naturalist bir toplumun tanrı fikrini soyut anlamda asla anlayamayacağını üzerine basa basa anlatıyor. filmde, engizisyon görevlisi ve rahip arasında geçen her diyalog müthiş. "her çiçek, her toprakta tomurcuk açmaz, burası bataklık." cümlesi, coğrafyaya göre hüküm süren dinlerin, hüküm sürme nedeninin başkahramanının jeopolitik nedenler olduğunu da ayan beyan göze sokuyor.

    --- spoiler ---

    bu film ile anladım ki, uzun yıllardır elimi eteğimi çektiğim din eleştirilerinden ve insanları kendimce kurtarmaya çalışma çabalarımdan sonrasında da, hala ve hala dinlerden dolayı acı çeken dindarların acısı ile acı çekiyorum. film, içimde uyuyan acıyı müthiş şekilde dürterek uyandırdı. dindarların, dinlerinden dolayı başka dindarlara yaptığı zulümden acı çeken dinsizlerin olduğu, ironik bir dünyada yaşadığımızı hatırlattı. sadece bir film deyip geçemediğimi, dünya tarihinde bir yerlerde bu zulümlerin yaşandığını, zulümlerin hala devam ettiğini ve masum insanların hala acı çekmesinin umurumda olduğunu gösterdi. kurtarılmayı bekleyen koskoca bir insan ırkının; kurtulmak, özgürleşmek, acısızlaşmak yerine acıya bile isteye koşa koşa gitmesi, her ne kadar özgür olmasa da özgür irade ile verdikleri kararlardan acı çekmeleri acımı tetikliyor olsa da, bu gibi gerçeklerden kurgulanmış filmlerden daha çok olması gerektiğini düşünüyorum.
64 entry daha
hesabın var mı? giriş yap