98 entry daha
  • normalde sinemaya gitmeyen, sinemayla alakası olmayan insanlar da popülizmin bayrak sallayanı olarak geliyolar bu tarz festivallere. herkes gidiyosa mutlaka ben de gitmeliyim düşüncesinin çoğunluğu oluşturduğu bi kalabalık. bu daha önce olmadığı kadar gözüme battı bu sefer. yani gelsinler izlesinler lafım yok tabii de etrafını rahatsız edecek garip garip hareketler yapan ve bunun farkında olmayan ya da bundan rahatsız olmayan insanlarla daha önce olmadığı kadar çok karşılaştım nedense bu sefer. film sırasında konuşmayı geçtim zaten ama mesela bi filmde yanımda bir porsiyon döner yiyen vardı, şaka değil. başkası telefonu çıkarıp baya filmin 5 dakikasını filan çekti. her filmde kaç defa duyduğumu bilmediğim telefonun yere düşmesi sesi. film sırasında topuklu ayakkabıyla at gibi çıkıp tekrar girip sonra tekrar çıkmak ve bundan hiç sakınmamak. kölelikten, boko haramdan, ailesi yakılarak öldürülen insanlardan bahsedilirken buna yarılarak gülen insanlar da vardı. şaka değil yani bunlar. ve daha başka benzer şeyler işte. valla artık gitmesem diye düşünüyorum. nasıl olsa salonlar doluyor ve ben de nasıl olsa izlerim bi şekilde biraz gecikmeli de olsa.

    organizasyondaki en büyük aksaklıksa her seferinde olduğu gibi biletix'in biletlerin satışa çıkmasıyla birlikte çökmesi tabii ki. ve biletlerin çoğunun lale kartlılar tarafından sömürülmesi. ek seanslarla biraz kurtarıyolar ama yine de böyle olmasa daha iyi. diğer önemli sorun da film başladıktan sonra hala içeri seyirci alınması, filmin ilk dakikalarında etrafta insanların dolaşması, ışıklar kapandığı için cep telefonu ışıklarıyla yerlerine geçmeye çalışan insanlar. yani bunun sebebini gerçekten anlayamıyorum, ne gerek var yani. ayrıca bu sene you were never really here'in gösterilememiş olması da önemli bi sorundu ama sanırım buna filmekimi'nden çok filmin gösteriminin 2018'e ertelenmesi sebep olmuş.

    böyleyken böyle.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap