3 entry daha
  • annelik gibi kutsal(!) olan bir olgunun dahi bilim karsisinda ne kadar çaresiz duruma düsebildigini ve modern dünyanin otoritesi olarak psikiyatri ve hatta farmakolojinin -ilaç sektörü en fazla cirosu olan 3. sektördür- nasil da güçlü oldugunu, o hemen hemen her kültürde dogal ve dogru(!) kabul edilen koruma içgüdüsünün bile bilim/beyaz önlük karsisinda nasil da korunmasiz, savunmasiz kaldigini gösteren çocuklardir.
    nörolojik olarak degerlendirildiginde, dikkat bozuklugu ya da hiperaktivite kalitimsal nedenlerden tutun, tamamen beynin frontal bölgesiyle de ilgili olabilir ve evet ritalin ise yarayabilir. hiperaktivitede ve dikkat bozuklugunda baslama yasindan tutun, -çocuklarda depresyonun hareketlilik olarak biçim alabilecegi bilgisiyle- çocugun davranislarinin depresyon ya da baska bir -örnegin masum(!) bir ilgi çekme çabasi- sebepten kaynaklanabilecegi de göz önünde bulundurulmalidir. ancak ritalin çocuklariyla kastedilen kimyasallarin faydasini görebilecek -alerjiye de rastlanir mesela çogu çocuklarda eszamanli olarak- olan, nörolojik incelemeden geçmis ve ritaline ihtiyaç duyan çocuklar degildir.
    ritalin çocuklari aileleri tarafindan psikiyatristin reçetesine ve beyinleri -bedenleri- üzerindeki -henüz 10 yillik arastirmasi bile bitirilmemis- bilemeyecekleri, tahayyül edemeyecekleri etkilere teslim edilmis -sadece ritalin'in yan etkileri olan uykusuzluk, titreme, istahsizlik vebeyi kastetmiyorum- çocuklardir. çocugun aileye ait olusunun, çocugun bedeninin ailesine ait olusunun ve bu bedenin sadece aileye ait olmaktan çikip yeni bir otorite figürü olan psikiyatriye ve çok karli bir sektör olan -temellerini saglam bir biçimde ölüm korkusundan alan- farmakolojiye aitligine dayanmasinin simgesidir ritalin çocuklari. konudaki devam arastirmalari, uzun süreli arastirmalar -longitudinal studies- bu çocuklarin yasamlariyla yapilacaktir.
    ritalin çocuklariyla kastedilen, yazilmak için yazilan ilaçlarla, dogrulugu sürekli degisen bilimsel veriler ve klinik psikoloji ve popüler psikiyatrinin modalariyla, çalisan anne babalarin, kalabalik siniflardaki idealist olmayan ögretmenlerin hizli çözüm arayislari sonucu beyinleri faydasini görmeyebilecekken -hatta belki -kimbilir- zararini görecekken- ritaline, kimyasallara teslim edilen çocuklardir. tüketim toplumunun en çaresiz simgelerindendir ritalin çocuklari.
    basarinin tek tip bir sistemde ölçüldügü ve tek hedef oldugu -egitim sistemi-, ebeveynlerin maddi masraflari karsilayarak kendilerini gerçeklestirdigi -çocuk yapma sebepleri de benzerdir gerçi- ve bilimin itaat edilmesi gereken o tek tanri oldugu sistemde, hizli ve pratik bir çözümle anormallikleri normalize edilmek için beyinlerine kimyasallar sevgiyle ve koruma güdüsüyle biricik anneleri tarafindan zorla verilen çocuklardir ritalin çocuklari. gerçekten faydasini görenler degil, uzun süreli ve yorucu olabilecek bir çabayla dogal olarak düzelebilecek ya da aykiriliklari normalize edilmeden tolere edilebilecekken kolaya kaçmaya, kimyasallara kaçmaya itilen çocuklardir ritalin çocuklari.
    mutlulugu hizli arayan uyusturucu toplumundan, acilarin dinmesini ilaçlarda arayan prozac toplumundan hiç seçimleri olmamalariyla ayrilir ritalin çocuklari. dersleri kötüdür, çok hoplamaktadirlar, çok sikilgandirlar, bir seyi devirirler, ögretmenleri sevmez onlari... ritalin imdada yetisir... ritalinin imdadina yetistigi bu çocuklar degil aileleri, okullari ve tip sektörüdür.
    birileri farkli ögrenme metodlarini gelistirmeye ugrasirken, sizofreninin bile ilaçsiz tedavisinin olasi olduguna dair makaleler yayinlanirken, ilaçlarin uzun vadeli etkilerine dair post çalismalar yokken, o en masum, en korunasi, en hayatin amaci, en "askim" dedikleri, biricik çocuklarini kendi elleriyle beyaz önlüklü teyzelere/amcalara götürüp, etiketletip huzurla uyuyan ebeveynlerin, bu ebeveynlerin huzurlu uykularini saglayan sistemin beni en çok üzen manzaralarindan biridir ritalin çocuklari.
    özgür iradeleriyle ya da özenti gençlikleriyle uyusturucu ya da antidepresan kullanan abi ve ablalarindan daha acinacak durumdadir onlar. mücadele etmeyi ögretmek yerine, mücadele etmek yerine, çogunlukla kolayi seçmis ebeveynlerin, düzenin çocuklaridirlar.
    bilimsel ahlak simdilik çocuk beynine kimyasal verilmesini dogru olan görüyor olsa da ileride neler olabilecegi belirsizdir.
    böyle bir düzen içerisinde o en korumaci annelik güdüsü çocugunu bu bilime, önlüge, tahlil sonucuna ya da ögretmen ve doktor raporuna teslim eder, "siki giyin" diye bagirarak kavga çikaran en koruyucu anneler okula gitmeden önce çocuklarina ilaçlarini kendi elleriyle verir. ritalin çocuklari bu ihaneti izleyerek büyümektedir. bakalim görebilecek midir?
    -ilaçlarin faydasini gören, nörolojik sorun yasayan, sayisi bütün ritalin yazilmis çocuklarin azini olusturan kitle degil burada ritalin çocuklari olarak anlatilan, ilaçsiz da yapabilecekken, hiza, tüketim dünyasina, kimya sektörüne kurban giden digerleri, "ayy bizim oglan hiperaktif teyzesi ondan" modasina kurban gitmis olanlar.. ve ne yazik ki çogalmaktalar-
    sikilgan, hizli, tüketici, bilim kralliginda kesin dogrularla ilerleyen modern toplumun, iktidarin; iyilestirici tip, sefkat dolu anne, koruyucu baba görünümünde; artik hizini çocuklarin bedenlerinin diger bölgeleriyle, cinsellikleriyle ve özgürlükleriyle alamayan otoritenin; son kaleye, beyne saldirisidir ritalin çocuklari.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap