internet

• özellikle türkiye'de sansüre, otosansüre, kapitalin baskısına yenilmiş hededir.
  
  internet denince benim aklıma bedava oyun indirilen, müzik indirilen, sansürün olmadığı buram buram apış arası kokan bir yer geliyor. benim ütopik internet dünyam böyle en azından.
  
  internet kapitalizme bir başkaldırı olması gerekirken bir parçası oldu malesef.
  
  müziğin kazaa'dan, limewire'dan, kickass.to'dan indirildiği, filmlerin p2p çekildiği, divxplanet'te altyazıların beklendiği, oyunların crackleri çıkar çıkmaz indirildiği, her bir bokun beleşe getirildiği bir yerdi lan internet. burayı da kendi pembe götlerine benzettiler sonunda.
  
  internet demek anonimlik demek, klavye delikanlılığı demekti lan. ben stadda bile tümer metin'e küfür edemeyen aciz bir vatandaş olarak canımı sıkan herkese ve her şeye internette küfür edebiliyordum. internet; halkların, ünlülere ve politikacılara küfür edebildiği bir ortamdı ve bence öyle kalmalıydı.
  
  internetten korkuyorlardı birkaç sene öncesine kadar, çok canları sıkılıyordu bu internet denen şeye, nereden de çıkmıştı ki bu internet!?
  
  şarkıcılar, aktörler, pornocular, politikacılar hepsi ürünlerinin, yalanlarının veya rezaletlerinin malum ortamlara düşmesinden deli gibi rahatsızdı.
  
  politikacılar daha önce hiç olmadığı kadar aşağılanabiliyor ve sonuna değin tartışılabiliyordu. apolitik sivri zekalı geekler önüne gelen her politikacıyı yerin dibine sokup sokup çıkartıyordu. ta ki fanatik şempanzeler ve profesyoneller bu işe el atana dek.
  
  bahsettiğim zamanlar bu entry'yi okuyan bir çok gencin doğum tarihinden önceyi anlatıyor. matrix'e, bana ve bir çok kişiye göre medeniyetin zirvesi olan 1999 yılı ve o dolayları.
  
  internet; anonim, güçsüz, fakir ama zeki insanların krallığıydı. şimdilerde ise ünlülerin, zenginlerin ve pewdiepie'ın krallığı haline gelmiş durumda.
  
  internet; teknosa'da fahiş fiyata satılan 512 mb flash belleği yarı fiyata alabildiğimiz, led zeppelin'in diskografisini indirebildiğimiz, rapidshare'den, torrentten oyun film porno indirdiğimiz bir yerdi ve biz y kuşağı çok mutluyduk o zamanlar.
  
  şimdilerde majör internet kullanıcısı iyi aile çocuğu.
  müziğini spotify'dan dinleyip, her ay netflix'e şıkır şıkır ödemesini yapıp sansürlenmiş içeriğini izleyerek eğleniyor.
  
  bunu yaparken ekşi sözlük gibi ulusalcı sosyal medya organlarında oto sansür eşliğinde muhalif entry'leri favlayıp kendisine verilmiş olan rolü oynuyor, facebook'ta ve twitter'da vatanı kurtarıyor. instagram'da ne kadar musmutlu olduğunu göstererek tatmin oluyor.
  
  o tip işlerden elini eteğini çekmiş bir abiniz olarak hâlâ acestream ile maç izleyip, zamunda'dan indiriyorum dizileri filmleri. adblock kullanıyorum ya da youtube'dan indiriyorum sevdiğim şarkıları mp3 olarak. param olmadığından değil, hoşuma gitmiyor bazı şeylerin parçası olmak.
  
  (bkz: bu da böyle bir entry'dir)