14 entry daha
  • şahsi repertuarım itibarıyla ingiliz hastanesi ve istanbul fethiye muzesi'yle birlikte istanbul'un en cazip binalarından olan lisenin hemen yukarısından çarşamba semti başlıyor ama sınırda, gayrımüslimlere karşı uç beyliğiymişçesine bir yol ağzının 3 köşesinde dikilen 3 cami var. biri mesnevihane olarak bilinen bu üçlü, tahminimce en kesif camiler yahut ibadethaneler birliğini oluşturuyor. hele ki semtin içinde ismail ağa kuran kursu adında öylesine şeddadi, monolitimsi bir bina var ki estetikten böylesine yoksun çok az bina gördüm.

    lisenin solunda ayia maria ya da moğolların meryemi olarak bilinen maria muhliotissa kilisesi var. istanbul gezi rehberi'nden aktarırsak, paloeologos hanedanından gayri meşru bir prenses olan maria kızımız, anadolu'ya yaklaşan ve mensubu oldukları nasturiliğin etkisiyle müslümanlardan ziyade bizanslılara yakın olan moğollara, hülagu'ya gelin olarak gönderiliyor. ancak hanımkız yoldayken hülagu'nun ölmesi üzerine prensese beyhude bir yolculuğa giriştiğini anlatmaktansa hülagu'nun oğlu abaka'yla everiyorlar. ancak oğlanı da kardeşi furunca pilenses bu kez istanbul'a dönüyor ve onarttığı bu kiliseye çekiliyor. bu kilisedeki çekik gözlü meryem heykelciği patrikhaneye alınmış.

    okulun aşağısında ise dimitri kantemir'in şu an harabe halindeki evi var.
55 entry daha
hesabın var mı? giriş yap