313 entry daha
  • bu gece 2. yarı finali yapılacak yarışma.
    türkiye saati ile 22:00'de eurovision'un resmi youtube kanalından rahatlıkla, kesintisiz yorumsuz izlenebilir.
    link: https://www.youtube.com/watch?v=noue9l2awzi

    efenim, geçen geceki yorumlarım (bkz: #76752762) sizi bu bülent özverensizliğimizde aydınlatmıştır umuyorum. benzer bir şekilde bu yarı finali de yorumlayalım, yalnız baştan uyarayım bu ilki kadar kaliteli değil. gerçi bu sahnede hiçbir şey kaliteli gözükmüyor gibi. hatta belki de ikinci yarı finaldekiler canlı performansta o kadar da çuvallamamıştır, görcez.

    1- norveç
    efendim norveç, 2009'da rusya'da gözün alabildiğince devasa ve muhteşem sahneyi baştan aşağıya kaplayan led ekranların arasında gelenden geçenden 12 puan alarak kazanıp, hadise'den "nasıl oldu anlamıyorum, ne yapsaydım kazanmak için, saçlarımı iki yandan örüp sevimli mi takılsaydım" atarını yiyen alexander rybak'ın geri dönüşüyle merak uyandırıyor. ve açıkçası seneler rybak'ı yaşlandırmadığı gibi iyice çocuklaştırmış.
    adam bir süredir interval act'lerde takılıyor, iki senedir birincileri kemanla çalıp ilgi çekmeye çalışıyordu... geri dönüşü şaşırtıcı değil. ama herkes şarkı yazımına dair tavsiyeler değil, gerçek bir şarkı bekliyordu, bu şarkıyı açıp ikinci kez dinleyen pek yoktur.
    ama herkesin dumtıs'ladığı zamanda keman iyi geliyor, sahnesinin iyi olduğunu biliyoruz, hali hazırda tanınırlığı var.. dolayısıyla israil'in kötü performansından sonra kafası iyice karışan bahisçilerin sığınağı oluyor, bir şekilde kotaracağına inanıyorlar, ve favoriler arasında. arada birinciliğe çıkıyor.

    2- romanya
    şarkıyı da anlamadım, sahneyi de anlamadım. romanya'yı 1 sene seviyorum 1 sene sevmiyorum resmen. 2015 güzeldi, 2016 meh (zaten son anda çekilmek zorunda kalmışlardı), 2017 güzeldi, 2018 meh. yavru vatanı moldova'yla aynı ve zayıf yarı finalde olması bile finale geçmesi için yeterli olabilir. göreceğiz. elbise ve bacak güzel yalnız.

    3- sırbistan
    yine balkan balladlarına geri döndü sırbistan ve türevleri, ama bir lejla bir lane moje çıkmamış, olmamış yani. arkadaki kadın kafa ütülemese gene gideri var ama bizimki de kafa.

    4- san marino
    bu sene san marino kendi ülkesinde şarkıcı kalmadığından, internet üzerinden başvuru kabul edip aralarından seçmiş. ama olmamış. çünkü bana kimse söylememiş yani, bileydim ben katılırdım. şarkı da olmamış, robot hiç olmamış.

    5- danimarka
    bu adam game of thrones'taki tormund'un kayıp ikizi, vikinglerle ilgili şarkı söylüyor ve şarkı birinin skyrim'den yaptığı remix olan arrow in the knee'yi andırıyor. içimde uyarılacak başka geek hücresi kaldı mı bilmiyorum.
    vikinglerle ilgili dediysek, "vur kır parçala bu savaşı kazan" gibi değil, hatta tam tersi. vaktiyle kızıl bi viking varmış, sefere iskoçya'ya gittiğinde herhalde onlar da kızıl diye kimseyi öldüresi gelmemiş, gemide oturup şarkı söylemiş, sonra da adı aziz'e çıkmış.
    işte ondan ilham alıyor, ve yayı ilk gevşeten taraf olmayı öneriyor.
    garanti finalist kanımca.

    6- rusya
    dağ gibi kadın.
    kendisi engelli olduğu için şarkısının b*k gibi olduğunu anti-lgbt olduğu için düşman sayılan rusya'dan katılıyor olsa da kibarca söylemek zorundayız. ama kendimi yemekteyiz'de puan kırmak için yer arayan garip tiplerin triplerine girerken buluyorum: "tatsız bu, pişmemiş ama yanmış da, tuzu eksik, prezentasyonu da kötü, puanım 1, onur bey nimete laf edilmez diyorsunuz ama nimet değil lanet bu" rusya bu sene de finale kalırsa, elenmez elenmez hiçbir vakit.

    7- moldova
    bu sene son yıllarda görmediğimiz için öldüğünü sandığımız pek çok şey hortladı.
    kıbrıs'la kıvrak etnik pop, norveç'le alexander rybak, pek çok örneğiyle eurovision rock'ı, garip kamera çekimleri, abartılı proplar.. moldova'yla da -kıvrakla karıştırmayalım- oynak etnik şarkılar hortluyor ve 2010lara hiç girmemişiz gibi hissediyoruz.
    ama onları yine de affediyoruz. çünkü bir muzice gerçekleştiyorlar ve bu kadar abartılı sıradanlığın ortasına basit, yaratıcı, eğlenceli bir şovla gelip koca bir gülümseme bırakarak çıkıyorlar. bir de ülke iki sene üst üste bu saf eğlenceli mutluluğu yakalamayı başarınca, insan kendini ev sahipliği sırası onlara gelse düşük bütçeli de olsa bu yıl izlediğimiz kadar kasvetli mi yapabilirler miydi ki eurovision'u diye sorarken buluyor...

    8- hollanda
    waylon, this ain't texas bro.
    şarkı eurovision için fazla kaliteli bi country örneği. supernatural'a koy, yadırgamazsın, öyle bir şey. çıkıp tek başına söylese 12 olmasa da 3-5 puan alır, yanına sarışın güzel sesli bir hatun alıp söyleyince 2. olabildiğini 2014'ten biliyoruz.
    ama...
    efenim, amsterdam'ın bugünkü boyutlarına ulaşmasını sağlayan para kaynağı okyanus aşırı siyahi köle ticareti. hatta ülkenin noel babasının zenci yardımcıları var, fakat vicdanlı insanlar olduklarından bugün bundan utanıyorlar. her yılbaşında ülkede bunun tartışmaları dönüyor.
    waylon da, redneck gibi giyinip yanına ve hatta sahnedeki konumu nedeniyle
    altına 4 zenci abi alınca, kasıtlı ya da kasıtsız, çok yanlış referanslar yapıyor. hollanda basını da bunu eleştirince, onlara "beni hiç desteklemiyonuz, anca tırıvırı" diye çatıyor.
    benim düşüncem zaten bu şovla avrupa'ya ırkçı değilse de çok amerikan geleceği ve elenmese de sürüneceği.

    9- avusturalya
    gıdaklayan şarkıdan daha çok tavuğu andırmasını o garip hareketlerine borçluyuz. şarkı da sıradan bir şey, üstüne güzel de söyleyemiyor.

    10- gürcistan
    bunca yıldır rizeliyim, böyle gürcü türküsü görmedim. gürcü folk caz üçlüsünün bu şarkısını aynı kategoriye koyunca didou nana'ya hakaret ediyor gibi hissediyorum. şarkıyı başından sonuna dinleyemedim bile. ama canlı olunca harmonileriyle falan etkiliyormuş diyor basın, göreceğiz.

    11- polonya
    sıradan olsa da eğlendiren bir parti şarkısı. bu yarı finalden çıkar gibi geliyor.

    12- malta
    bu kadar karanlığın ortasında parıl parıl parlayan büyülü led ekranının yüzü suyu hürmetine finale çıkarsın diye umuyorum, ama seni pek sempatik bulamıyorum be bacım. yani dinlerken senle beraber kasım kasım kasılıyorum, onu sevmiyorum.

    13- macaristan
    bunu büyük harflerle yazdım aslında: vuslat yaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaarrrrrrrrr!
    macarca'da vizslat nyar, "güle güle bahar" demekmiş.
    şarkı ölen babayla oğlunun çok metalci diyaloğu gibi bir şey.
    ben macaristan'ı çok seviorum, ama onlar kendilerini pek sevmiyor galiba. yunanistan gibi tüm medeniyetin başlangıcı olarak pohpohlansalardı, kesin şarkının "kanım damarlarında gezecek ve kalbinde seni yerden gök'e çıkaracak bir iz bırakacak" sözlerini atilla'ya ithaf ederlerdi. hatta buradan gök tengricilere göz kırpıyorum, börü'nün filminin girişinde yazsın mesela.
    neticede beğenerek dinliyorum, umarım finalde olurlar, şaka maka o matemi çok güzel ifade ediyor. adeta bi anathema bi one last goodbye. ay adını geçirince depresyona girdim, kendimi kescem.

    14- letonya
    letonya hangisiydi ya, dur hatırlayacağım. .. ... google....
    haaaa, bu ablanın en büyük numarası brezilya kırması olması.

    15- isveç
    isveç'e oy verin. isveç düzenlesin gelecek sene. oy veremiyorsanız enerjinizi gönderin.
    şarkının tırt olması, çocuğun çok ukala daha doğrusu italyan kırmalığı nedeniyle tam bir italyan yavşağı tavrında olması umrumda değil, tatava yapmayın, isveç'e oy verin, yoksa bir kaç seneye oy verecek bir eurovision bulamayacaksınız.

    16- karadağ
    bkz 3-sırbistan. burada arkada garip sesler çıkaran abla yok, ama tam 4 adet gelinlik giymiş vokalist, bir de garip janjanlı takım elbise giyinmiş solist var. sünnet düğününden yeni çıkmış, 4 eşiyle birden evlenmeye giden ortadoğulu imajını atamıyorum kafamdan. komik bir espri de değil yani, ama gördükçe aklıma geliyor.

    17- slovenya
    "hala ne" diye duyduğumuz şey "hvala ne" ve "teşekkür ederim, hayır" demek. türk popuna çevirirsek "nonono almıyım, başkası alsın, tipim değilsin, üstü kalsın". bi küstah, bi protest tavrı var şarkının, beğeniyorum onu. ama kendisini baştan sona dinlemeye cesaret edemedim. bu gece inşallah.

    18- ukrayna
    şu yarıfinalden tek umut beslediğim ülkeydin be. ne o 2013 romanya'daki gibi drakula tavırları.. tamam anladık bi gözüne lens takıp imaj yapıyorsun, ama piyanoyu tabut olarak kullanıp içinden çıkmak falan... dizilerde, filmlerde böyle tasvir edilen vampir kalmadı artık ya. kendine gel.
    bir de aksanın o kadar garip ki, şarkının ingilizce olduğunu zaten uzun bir süre sonra anlıyorum ve ne dediğini anlamaya çalışmaktan anca "the decision has got to be made o-o-o" kısmında kurtuluyorum. nakarat da zaten o-o-o ye-e-eah. öyle madem, bildiğin dilde söyleyeydin bari, niye bu kadar kastın?

    ilk yarı finalde şarkılar arasından güzeller diye eleyemiyorduk, bunda kötüler diye seçemiyoruz resmen.
    moldova, macaristan, danimarka finalde mutlaka görmek istediklerim.

    isveç, norveç, hollanda, polonya, hadi belki de ukrayna çıksın.

    geriye kalan iki kontenjanı ilk yarı final için wildcard'a çevirelim, elenenler arasından tekrar seçim yapalım. nasıl fikir?
1018 entry daha
hesabın var mı? giriş yap