koçi bey risalesi
-
"reaya fukarası ahvali beyanındadır
saadetlu, devletlu, iskender haşmetlu hakan hazretlerinin parlak ve nurlu kalplerine gizli olmaya ki: 990*tarihine gelinceye kadar reaya fukarasından her bir nefer başına, kırkar akçe, ellişer akçe cizye ve kırkar akçe ev avarazı ve iki koyundan bir akçe koyun vergisi alıp, fazla alınmazdı. ancak mübaşir olanlar cizyeden ve ev avarızından ikişer ve üçer ve en fazla beşer akçe gulamiye adı ile para alıp, bundan fazla kimsenin haddi değildi.
padişah hass'ının yazısı iki bin dört yüz kırk bir yük akçe olup, eminlerden ve yapıcılardan en az yarısı tahsil olunsa, o miktar akçe hasıl olup, hazineye girerdi. şimdi ulufeli asker* taifesi fazla olup, asker de ziyade olunca masraf fazla olup, masraf artınca da vergi ziyade oldu. vergi artınca reayaya zulüm ziyade olup, alem harab olmuştur. evvelce ev başına kırkar, ellişer akçe alınırken şimdi yalnız miri için her neferden ikişer yüz kırkar akçe ve her ev avarızından üçer yüz akçe, her koyun başına bir akçe tayin olundu.
altı bölük halkı birkaç senedir, padişah parasını tahsil etmeyi kendilerine vazife edinip, devlet vükelasından bütün defterleri zorla alıp, halkın gözü önünde sultan mehmed han cami-i şerifi avlusunda mezat edip, birer, birer buçuk kuruş gulamiye ile ahmed'e mehmed'e satar oldular. alanlar dahi birer kuruşa kani olmayıp, islam memleketlerinden yedişer sekizer yüz akça cizye ve avarız toplanmaya başladı. her koyundan yedişer sekizer akçe alınıp. anadolu vilayetlerinde koyun başına yirmişer otuzar akçe alır oldular. bu zulme reaya nasıl dayansın? bütün millet bu haksızlığı nice geçirsin? padişah hasslarının hali perişan olmuştur 484 yük akçe yazısı olan gürcistan, gence, revan ve bağdad memleketlerinde olan padişah hass'ı olan köyler elden çıkıp, düşman eline geçti. bir kısmı da şeriate aykırı olarak mülk edinildi, vakıf ve paşmaklık oldu. bir kısmı harab olmaya yüz tuttu. bir kısmı vezirlerin hası haline geldi. hâlâ mevcut olan padişah hass'ı köylerden yüz yük akçe ancak hazineye girip, geride kalandan nam ve nişan kalmadı. velhasıl şimdiki halde reaya fukarasına olan zulüm hiç bir tarihte hiçbir iklimde hiçbir padişah memleketinde olamamıştır. islam ülkelerinde bir memlekette zerre kadar bir kimseye zulüm olsa ceza gününde padişâhlardan sorulur. vezirlerden sorulmaz. (ben onlara sipariş ettim) demek cenab-ı hakk'ın huzurunda cevap olmaz. zulüm görenin ahı hanümanlar harab eder. zavallıların gözyaşları dünyayı fenalığa boğar.
"küfür ile dünya durur, zulüm ile durmaz."
adalet, ömrün uzunluğuna sebeptir. fukara ahvalinin düzeni padişahların cennetlik olmasına sebep olur. bu dediklerim sözler, benim sözlerim değildir. bilginler ve şeyhler sözüdür. inanılmazsa onlardan sorula.
baki emr-ü ferman saadetlu sultanım hazretlerinindir."
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap