2670 entry daha
  • bak muharrem hocam.

    sen yalova'da 16 yıldır seçim kazanıyorsun, biz 16 yıldır türkiye'de umutlanıp umutlanıp seçim kaybediyoruz.
    arkanda birleştirdiğin kitle inanılmaz. mitinglerinde gördüğümüz birlik muhteşem.
    bununla birlikte ayaklarımızı yere basıp farkına varmamız gereken şey nedir biliyor musun?

    topladığın kalabalık ve destek aldığın değişik görüşlerden insanların neredeyse hiçbiri daha önceki seçimlerde de akp'ye oy vermiyordu. senin farkın, muhalefetin basiretsiz duruşundan, baskılardan, kötü gidişten bıkmış kesimi tek çatı altında birleştirebilmen ve bu bıkkın insanların yeni lideri olarak miting alanlarına getirebilmen oldu.

    daha önce yazdığım ve inanılmaz güzel geri dönüşler aldığım bu entry'min en sonunda bahsettiğim daha geniş kitlelere ulaşım bölümünü yavaş yavaş uygulamaya koymaya başladınız. insanlardan en az 3 oy istiyorsunuz.

    olumlu mu? olumlu
    işe yarar mı? daha önce kılıçdaroğlu tarafından denendi.
    sonuçları:
    (bkz: koyu akp'li olup da çok yakınımız olan insanlar)
    (bkz: yazarların evlerindeki 2015 2017 2018 oy dağılımı)
    (bkz: bir ak partiliyi ikna et)

    yorumları okursanız; (sosyal medyanın çankaya'sı diye tabir edebileceğimiz ekşi sözlük'te yazarların aile yapısı bile böyle)
    aslında herkes kendi evinin önünü süpürse oldu tamam diyebileceğiz.
    fakat gördüğünüz üzere bu sistem çalışmıyor.

    insanlar sabah uyanıyor televizyonu açıyor o, ekmek almaya gidiyor billboardlarda o, kahveye gidiyor tv de o gazetelerde o, iki muhabbet edeyim diyor o, radyoyu açıyorsun o, telefona mesaj geliyor o. hani dünya değil ama algının lideri gerçekten o.
    hani bizler burada evrenin simülasyon olabileceğini tartışıyoruz ya, işte bunlar evren içinde kendi simülasyonlarını kurmuş durumdalar.
    dört bir taraftan simülasyona hapsedilen insanların düşüncelerini seçime 10 gün kala değiştirmeye çalışmak ki bu insanlar 17-25 aralık gördü yel değirmenleriyle savaşmaktan farksız.

    öncelikle bu kesimin çok üzülerek söylüyorum %30 civarında olduğunu kabul edip
    buraya harcanacak enerjiyi daha farklı yerlere kanalize etmemiz gerekiyor.

    peki ne yapacağız?

    tabii ki başta her politikacının bildiği uygulamaya çalıştığı klasik 3 madde.

    1- sandığa gitmeyen potansiyel seçmeninizi sandığa ikna etmek.
    türkiye'de son yıllarda %15'lik bir kesim sandığa gitmiyor ve yapılan anketlerde bu insanların büyük kısmı sizin potansiyel seçmeniniz. bu o kadar büyük bir rakam ki kendi içlerinde parti kursalar mecliste yaklaşık 95 vekilli grupları olacak.

    2- kararsız seçmen
    anketlerde de gördüğünüz üzere seçim sonuçlarını değiştirebilecek %8-10 civarı bir kararsız seçmen var. kararsız seçmenlerin istisnasız hepsi sizin oy deponuz. ikna kabiliyetiniz ve somut vaatleriniz var.

    3- akp içindeki fanatikleşmemiş seçmen
    asıl oynamanız gereken yer burası. döndürebileceğiniz tahmini oy potansiyeli %10. karşı taraftan eksilip size eklendiğinde potansiyeli %20.
    annenizin olduğu bu video'yu işte tam olarak bu yüzden reklamlarda kullanın diye rica ediyoruz.

    bu maddenin altına özellikle eklemek istiyorum.
    daha önce defalarca yazmamıza rağmen bazen uygulayıp çoğunlukla uygulamadığınız
    ak partili analara sesleniyorum
    ak partili seçmen kalıplarından bir an önce kurtulup,

    oylarını daha önce ak parti'ye vermiş mutsuz analar
    daha önce ak parti'ye oy atmış kardeşim şeklinde hitap ettiğiniz kesime anlattıklarınızın aksi bir kimlik kazandırmadan seslenmek lazım.

    sağlıklı uygulanmadığı için diğer bir açıdan yazayım;
    ak partili analara seslenirseniz hitap edebileceğiniz kesim bahsettiğimiz kalıp %30'dur ve bir sonuç alamayız.
    daha önce ak parti'ye oy atmış kardeşim derseniz hitap ettiğiniz kesim fanatikleşmemiş ve döndürülmesi mümkün potansiyel, sandığa gitmeyecek ve kararsız seçmenleri yani bizim olması gereken hedef kitlemizi kapsar.

    kalan kısa zamanda nokta atışları yapmalıyız.

    her politikacının uygulayabileceği klasik maddelerden çıkıyoruz.

    4- 3 oy istediğiniz kitle donanımlı politikacılar değil ve insanlar bu konuda kendi evlerinde dahi başarısız.
    insanlardan oy istemeleri yerine onlardan konuşmalarını isteyeceğiz. (dikkate alıp 12 haziran 2018 muharrem ince kayseri mitingi'nde uyguladığınız için teşekkürler)

    dip dalgasını sürekli dillendirip oy vermeye cesaret edemeyen içten içe değişim isteyen seçmenlere mevcut gücü göstermemiz lazım. (bizim insanımız gücü sever) bunun için insanlar her yerde ko-nu-şa-cak.
    muharrem ince'yi ko-nu-şa-cak!!!

    mustafa sarıgül gibi bir adam dağa taşa çare sarıgül yazdırıp bir yerlere gelmeye çalıştı ve kısmen de başarılı oldu. bu yazılarla dalga geçildi ya millet üzerindeki etkisi?
    ben sarıgül'ün kim olduğunu dahi bilmeyen ama memleketin kurtarıcısı olacağına inanan adam tanıyorum.

    5- vaatler ve konuşma sırasında tüm ekonomik örnekler somut olarak vatandaşın cebinden çıkan paraya bağlanacak.

    örnek: köprüleri her mitingde anlatıyorsunuz. vatandaşa, köprü için verilen araç geçiş garantisini anlatırsanız pek bir şey anlamayabilir. siz geçerken verdiğiniz 114 tl de zaten geçmedikleri için kalabalığa bir anlam ifade etmeyebilir.
    fakat geçmedikleri ve belki hayatlarında hiç görmeyecekleri bir köprü için kundaktaki bebeği dahil aile bireylerinin her birinin, devlete değil yabancı bir şirkete şimdiye kadar 35 tl* ödediğini duyurursanız işler değişir.
    * 35 tl kabataslak hesaplandı. ödemeler tl üzerinden değil dolar üzerinden yapıldığı için haber olan 1 milyar 389 milyon 300 bin liranın hesaplandığı ortalama kur 3,38. yani ödenen 410 milyon $. bu günün kuruyla 1,910 milyar tl. bu rakamı nüfusa böldüğünüzde ortalama 23 tl gibi bir rakam buluyoruz. bu tarihten sonra da köprünün geçiş istatistiği olmadığı için aylık geçiş grafiklerine göre yaklaşık olarak hesaplanırsa 35 tl bulunuyor. siz danışmanlarınıza daha detaylı hesaplattırın.

    bunu anlattıktan sonra;
    e sen 35 lira verdin, okula giden çocuğun, eşin 35 lira verdi köprüyü yapan yabancı şirkete.
    e köprüyü ben yaptım diyor???
    şimdi köprüyü o mu yaptı? yoksa siz mi yaptınız?

    yine aynı şekilde trt'nin cumhurbaşkanı adaylarına eşit mesafede yaklaşmadığını bir müddet gündemde tuttuk ve dillendirdik.
    yalnızca, dizilere bile konu olmuş herkesin bildiği elektrik faturaları üzerinden eleştiride bulundunuz.

    sayın hocam, reklamlarda gördüğümüz cep telefonlarını satın alınca 450 tl trt payı veriyoruz. iyi okudunuz mu? 450 tl.
    bu bedelin yanında elektrik faturaları aylık 1-2 tl ile (bkz: haşlanma sürecindeki kurbağa) örneği gibidir.
    bizim milletimiz cep telefonu hastasıdır. yeni modeli çıkınca maaşının 3 katı para verir yine o telefonu alır.

    sadece cep telefonu mu? yeni bir televizyon aldınız. trt payımız yaklaşık 500 tl
    sıfır otomobil satın alıyorsunuz. binde 4 trt bandrolü. 100.000 tl gümrük girişi olan bir arabayı satın alarak 400 tl yine trt'ye ödüyoruz. bakıyorsunuz aracın içindeki radyonun ederi bile 400 tl değil!!

    bu paraları danışmanlarınıza hesaplattırıp vatandaşın cebinden çıkan parayı direkt olarak anlatın. resmi gazete ve trt payları

    6- ----bu madde artık çok önemli----

    gördüğümüz üzere (iyi partili kardeşlerim kızmasın) adil durmayan seçim şartlarında ittifak ortağımız meral akşener'e uygulanan yayın ambargosu nedeniyle iyi parti rüzgarı fırtınaya dönüşemedi. seçim sonuçları için pek sağlıklı olmayabilir ama rüzgarın şiddeti için daha iyi bir ölçüm olamaz.

    dolayısıyla milliyetçi oyları da cumhur ekseninden kaydırmak size kaldı.
    işimiz çok muharrem hocam!
    insanları barıştırma, birleştirme çabasındaki bizler, türkiye'de ırkçılığa varan söylemler üzerinden bir milliyetçilik politikası izlendiğini görüyoruz.

    önce şu video'yu izleyelim. evet tüylerimiz yine diken diken oldu.
    ne diyor rahmetli ecevit?
    biz milliyetçiliği kıbrıs'ın topraklarına
    ege'nin deniz yataklarına yazmışız.
    biz milliyetçiliği batı anadolu'nun haşhaş tarlasına yazmışız.

    bizim milliyetçiliğimiz budur. türkiye cumhuriyeti vatandaşlarını ortak paydada buluşturabilecek belki yegane konu da budur ve ecevit'in söylediği her şey bugün ayaklar altındadır.

    adaların durumu ve kara suları
    kıbrıs
    (bkz: 12 haziran 2018 yunan bakandan erdoğan'a destek)

    bizim milliyetçiliğimiz kandil dağı'nı, 1 ay önceden haber verip seçime bir hafta kala bombalamak değildir hocam!!
    (bu cümle aslında sizin. son 20 gün içindeki bir televizyon programınızda, moderatöre, sıkıntılı bir şekilde milliyetçiliği katmadan dile getirmeye çalıştınız. çoğu kişi, programı izlemesine rağmen hatırlamayacaktır. ben sadece cümlenin yapısını değiştirdim.
    aynı şeyleri söylememize rağmen etki farkını görüyorsunuz değil mi?)

    ve bonus olarak mitinglerinizde anlattığınız süleyman şah türbesi'ni artık milliyetçi çerçeveden ele almamız lazım.

    toparlarsak bu seçimi kazandıracak matematik nedir biliyor musunuz?
    ilk turda sizin %32'yi aşıp o'nu %43 altında bırakmanız bununla birlikte mecliste bu sonucu destekler nitelikte anlamlı bir millet ittifakı+hdp bloğu oluşması.
    her üçünün aynı anda gerçekleşmediği her sonuçta ikinci turu kazanmamız çok zor duruyor.

    şunu da bilin ki seçim sonucu ne olursa olsun benim liderim artık sizsiniz.

    ekleme 1 : üslubuma yakışmayacak fakat şu kılıçdaroğlu'nu seçime kadar bir yere kapatıverin yada bahçeli gibi çekin bir köşeye konuşmadan izlesin. adam komple zarar.

    ekleme 2 : arkadaşlar benzin fiyatlarını biliyorsunuz, yarı yolda bitmesin. biraz ateşleyelim.
2050 entry daha
hesabın var mı? giriş yap