starbucks'ta facia gibi kaza

• mal olanları sayıyorum.
  1-şehir içinde hız yapan şoför.
  2-dibine kafe kurulmasına izin verdiğin yolun trafiğini, hızlı akmasına izin verecek şekilde düzenleyen kurumlar.
  3-şehirin orta göbeğinde yol alırken hızlı gitmeyi isteyen bizler.
  
  yok kardeşim uygar ülkelerde böyle bir şey. şehirin ortasında, her yerde ya kırmızı ışık, ya da hız uyarı levhaları. basıp gidebilmen de gerekmiyor. bizde hiç kimse kırmızı ışığa tahammül edemiyor. illa basıp gideceğiz. battı çıktı denilen garabetlerle şehrin ortasında 100 ile gidiyor insanlar. son 5 yılda 3 tane tanıdığımın aile büyüğü araba çarpması sonucu öldü. bu araba 30-40 ile gitseydi kimsenin burnu kanamazdı. araba ulaşım içindir. milletin egolarını tatmin ettiği bir araç değil.
  
  şehiriçi trafiği bir tarafını yırtsan da yaya önceliklidir. biri 80 kilo et parçası, diğeri bilmem kaç ton bir makine. canlının hiç şansı yok. apırsanız da köpürseniz de doğrusu bu.
  
  edit: yayalar yaşlı, bilgisiz, çocuk, akıl hastası, görme/işitme engelli olabilir. yasalar bunların herhangi birini yaya olmak için engel kabul etmiyor. ehliyet gerektiren şey araba kullanmak. şehiriçinde herhangi birinin canından sen sorumlusun. siz istiyorsunuz ki türkiye cangılında sadece genç, güçlü ve uyanık olanlar sokağa çıkabilsin.