yıldız tilbe'nin sahnede müzisyen azarlaması

• bir davulcu olarak yazmak isterim ben de buralara.
  
  iyi bir söz yazarı olmak ile iyi bir müzisyen olmak çok çok farklı şeylerdir. yeri gelir arada bir dinlesem de diyebileceğim şey şudur ki türk müzik piyasasının bok çukurudur arabesk ve kimse kusura bakmasın ama arabeskin de çukurlarından biri yıldız tilbe'dir. mesela müslüm gürses de arabeskçiydi ama adam kaliteliydi. hatta bi ara şaka yapılmıştı müslüm gürses'e. çıktığı bir programda darbukacısı kafasına göre takılıyordu. o programı bulup izleyin. iki solistin verdiği tepkiyi karşılaştırın.
  
  davulda can tüzün var. şarkıyı söyleyen yıldız tilbe. hiçbir insan evladı bu denklemde bana can tüzün'ün ritm dışına çıktığına inandıramaz.
  
  herkes söz yazarı olamaz tabii ki ama bir insana iyi söz yazarı diye de kesinlikle çok iyi bir müzisyen diyemezsiniz ki bu ''iyi söz yazarlığı'' biraz da subjektif bir konudur çünkü memlekette arabesk dinleyen kitleye acılarından iki dem vurmak yeterlidir ''iyi söz yazarlığı'' için. sahnede solist - davuldan üstündür diye bir şey yoktur. ortada belli bir ritm vardır. herkes o ritm ile gider. o ritmi de davul verir. bir kaç kişi daha söylemiş zaten bir grupta davul sıçarsa o grup sıçar. ve üstte de yazdığım gibi şu sahnede can tüzün'ün sıçma olasılığı, yıldız tilbe'nin sıçma olasılığından binlerce kat daha azdır.
  
  can tüzün'ün açıklaması face'de feed'ime bir başka müzisyen arkadaşım tarafından düşürüldü konuyu oradan öğrendim. önce açıklamayı okuyup sonra olayı izledim doğal olarak. ve ilk dediğim şey keşke seyirciye saygı yüzünden kalmak yerine kalkıp gideydiniz. ''ver gazı'' diye bağıran öküze veya her cümleden sonra mal gibi alkışlayan kitleye karşı saygıdan orada durmaktansa hadi bakalım çal o zaman der toplar enstrümanları giderdim.
  
  ayrıca bir de dipnot. ilk çaldığım yıllarda çok değişik tiplerle çaldım. sebebini bilmem ama küçük bir şehirde yaşama rağmen o yıllar, sağlam müzisyen kaynardı şehir. doğal olarak her telden insanla çaldım. bass gitara başlamasından birkaç hafta sonra dream theater çalan bass gitaristlerim ki bu adama berklee'den burs vermişlerdi(gitmedi süperzeka orası ayrı), türkçe rock'tan öteye gitmeyen solo gitaristlerim, türkçe poptan öteye gitmeyen solistlerim oldu. biz de yani ben ve en yakın arkadaşım olan kişi ki o da ritm gitaristtir metalhead'lerdik. doğal olarak genel tarzımıza uymayan insanlarla çaldığımızda bazen uçabiliyorduk. sahnede uçtuğumuz da oluyordu ama böyle yarrak kürek olaylarla hiç karşılaşmadık. aynı şey mi demeyin kalbinizi kırarım gayet de aynı şey.
  
  can tüzün'ün haklılığını geçtim. bir şeyi sabahtan beri söylemen o şeyi elinde mikrofonla konseri bir linç festivaline dönüştürme yetkisi vermez sana. 2. şarkıdalarmış bu olay olduğunda. 2. şarkıda aranı verirsin. gidersin kulise konuşursun. konserlerine 2 saat geç gelen kadın şimdi gelmiş saygıdan bahsediyor şaka gibi. ha cidden çok saygın vardır seyircine. o zaman kapatırsın mikrofonu, iki adım yürür davulcunla, onla bunla konuşursun. elinde açık mikrofonla seyirciyi galeyana getirip arkandaki müzisyene bağıramazsın.
  
  müzikle alakası sadece youtube veya spotify olan, eline herhangi bir enstrüman almayıp profesyonel olarak çalmamış tipler burada sadece sevgilerinden dolayı yıldız tilbe'ye hak verip, davulcuyu gömüyorlar ya. gel de çıldırma.
  
  edit: imla