45 entry daha
  • isterse dunyanin en iyi klibine sahip sarki olsun, ya en iyi film, en iyi kitap olsun. ya da ne bileyim en sirin tuylu ordek olsun. hic birinin onemi yok..

    bu oylesine bir sarkidir ki bir anda gerek muzigiyle gerek sozleriyle sizi direk gecmise goturur, dunya savaslarina goturur. toprak ugruna cephede dokulen gereksiz kanlari, ya da yerde yatan askeri iyilestirmeye calisan dusman askerini anlatir..anlatmasa da animsatir.

    ''these mist covered mountains
    are a home now for me''
    diyerek oncelikle evini, barkini birakip cepheye gelmis, gelecegini hic bir sekilde kestiremeyen, dusunmeyi birakmis insani tasvir eder. onun caresizligini vurur bi kere suratlara.

    ''through these fields of destruction
    baptism of fire
    i've watched all your suffering''
    ile savasin etkilerini anlatir. kitligi, acligi, sefaleti biraz agir bir dille suratlara carpar. can acitir.

    ''my brothers in arms
    there's so many different worlds
    so many different suns
    and we have just one world
    but we live in different ones''
    bence burada kardesligi anlatir. aslinda birbirimizden cok farkli olmadigimizi soyler. sartlarin insan hayatlarini degisikmis gibi gosterdiginden dem vurur. aslinda bir tane gunes vardir ama herkesin gunesi farklidir misali.

    ''let me bid you farewell
    every man has to die
    but it's written in the starlight''
    olumun kacinilmazligi ile son vedayi birlestirmis burada da. savasta olmek ayrica aci olmali kardeslerinin kollarinda.

    ''we're fools to make war
    on our brothers in arms''
    ile de son noktayi koyar. baris!

    goruldugu gibi basit bir sarkiymis gibi duran bu eserimiz, aslinda hayatin ta kendisi. savastan girdi, barisa geldi, acliktan, sefaletten, caresizlikten, gelecegimizi kestiremedigimiz tesadufi yasantilarimizdan...
161 entry daha
hesabın var mı? giriş yap