3 entry daha
  • lugdunum bir zamanlar gaul'deki en zengin kentti. arar ve rhone nehirlerinin birleştiği yere kurulmuş bu kent, ticaret ve askeri yolların kesiştiği bir noktada yer aldığı için de çok ayrıcalıklı bir konuma sahipti. kentte inanılmaz güzellikte hamamlar, tiyatrolar ve bir de darphane bulunuyordu. derken, 64 yılının ağustos ayında, bir kıvılcım büyük bir yangına dönüştü ve yangın kentin dar sokaklarından her yöne yayıldı. evlerinde oturan vatandaşlar yaklaşan yangını görünce kendilerini camlardan atmayta başladılar. alevler evden eve sıçrıyordu; güneş doğduğunda lugdunum, varoşlarından çarşı içine, tapınağından hamamlarına kadar tamamen yanıp kül olmuştu. canlarını kurtaranlar, ise bulanmış giysileriyle öylece kalakaldılar; içlerinde yaşadıkları o güzel binalar artık tanınmayacak haldeydi. yangın öyle hızlı yayılmıştı ki felaket haberinin roma'ya ulaşması kentin tümüyle yanıp yokolmasından uzun sürdü.

    felsefenin tesellisinden

    (bkz: alain de botton)
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap