19 entry daha
  • insanların birbirine gönderdiği bir alıntı vardı vaktiyle. aradım mamafih kaynağını bulamadım. yanlış hatırlamıyorsam şöyle bir şeydi:

    if god answers your prayers, he is increasing your faith
    if he delays, he’s increasing your patience
    and if he doesn’t answer, he knows you can handle it

    ne güzel değil mi?

    bir konuda bir görüş oluşturmuşsak ya da bir inanca sahipsek, karşımıza çıkan her veriyi o görüşü ya da inancı beslemek için kullanır, onunla çelişenleri görmezden geliriz. bu seçici geçirgen filtreleme sistemi o kadar derine yerleşmiştir ki bizi yanlış yönlendirdiğinin farkına bile varmayız.

    “research in psychology: methods and design” adlı kitabında c. james goodwin bu önyargının güzel bir örneğini verir. duyuötesi algının varlığına inananlar bu inançlarını destekleyecek tecrübelerin çetelesini tutarlar. “tam annemi düşünüyordum, birden telefon çaldı ve bilin bakalım arayan kimdi? annem!” peki anneyi düşünmediğimiz ama annenin yine de aradığı zamanları ne yapacağız? ya da anneyi düşündüğümüz ama annenin aramadığı zamanları?

    haklı olmaya o kadar odaklanırız ki gerçekten önemli olan bazı bilgileri gözden kaçırırız. gördüğümüz sadece gerçeğin çarpıtılmış bir versiyonu olur. varsayımlarımızın tutsağı haline geliriz ve bunu fark etmeyiz bile. hatta fark etmeyi bırakın, inançlarımız/görüşlerimiz doğrultusunda kanıt toplamak çok da tatlı gelir bize. ne demiş voltaire: ilüzyon tüm zevklerin ilkidir.
24 entry daha
hesabın var mı? giriş yap