67 entry daha
  • tankut gökçe bu kitabı çevirmemiş, yorumlamış. zaten cümle düşüklükleri, "ok"'un "tamam" yerine "ok" olarak bırakılması, zaman kipi kaymaları falan derken sürekli bir tehcir muhabbeti dönmesinden işkillenip daha 10 bölüm okumadan kitabın orijinaline baktım. gökçe "génocide" * sözcüğünü tehcir olarak çevirmekle kalmamış başka ilginç işler de yapmış. örneğin bir noktada karakter "yine ermeni soykırımından bahsetme" derken bunu "yine ermeni soykırımı zırvalıklarından bahsetme" olarak değiştirmiş. dahası "ermeni ismiyle türkiye'ye gidersen başın ağrır, hele ağrı dağına gideyim dersen sana asker eşlik eder ve geri dönemezsin" gibi karakterin (ya da jean christophe grange'in) aşırı ırkçılık yaptığı bir kısmı tamamen çeviriden atmış.

    grange popüler bir yazar olduğu için kitabı türk okuyucuyu rahatsız etmeyecek bir hale getirmek istediklerini anlayabiliyorum, (ki ağrı dağıyla ilgili olan paragraftaki "midnight express" seviyesindeki ırkçılık grange'e şüpheyle bakmama yol açtı) ancak soykırım mı değil mi tartışmasından bağımsız olarak çeviri açısından bunlar hem şık hem de etik değil, zira bir çeviri okuduğumda aksi belirtilmediği sürece ufak tefek gramer hataları olsa bile içeriğin değiştirilmediğini, ekleme çıkarma olmadığını varsayıyorum. çevirmenin okuyucuyu dip notla bile bilgilendirmeden bu tarz değişiklikler yapmış olması "başka kim bilir neleri değiştirdi" sorusunu oluşturduğu için kabul edilebilir değil.

    edit: bu arada ingilizce okuyayım bari diye baktım da, kitap ingilizce'ye çevirilmemiş bile.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap