414 entry daha
  • 90'lı yılların ikinci yarısı. trabzon'da üniversite öğrencisiyim. üç arkadaş tek odalı döküntü bir evde kalıyoruz o dönemde. iki ev arkadaşım kurban bayramını fırsat bilip memleketlerine gitmişti. o sıralar ailemin maddi durumu pek iyi olmadığı ve birkaç gün önce harçlık göndermeleri için telefon ettiğimde, "maalesef ay başına kadar gönderemeyeceğiz" dedikleri için değil memlekete gitmek, ay başını nasıl getireceğimin hesabını yapamaz haldeyim. bir yandan da çalışıyorum bu arada. fakat şerefsiz patronlar önceki ayın maaşını bile vermediler. meteliğe kurşun atıyorum.

    evde son bir paket makarna kaldı. gece iş çıkışı eve gidip o makarnayı pişirerek midemi doldurmanın ve ertesi gün de önceki ayın hak edilmiş maaşından üç beş kuruşu alabilmenin hayalini kuruyorum.

    gece eve geldim. tencereye su doldurdum, ocağın ateşini yaktım ve suyun kaynamasını beklemeye başladım. fakat o da ne! tüp bitti! su kaynayamadı bile daha yahu. makarnayı suya attım ve tüpü yan çevirerek, sallayarak ocağın bir süre daha yanması için çabalıyorum. tüpü sallayarak belki bir iki dakika daha yakabildim ateşi. fakat makarnanın pişmesi bir yana, su bile kaynamadı. tüp bitti, makarna ziyan oldu. ne yiyecek başka bir şey var evde, ne de cebimde ekmek alacak üç kuruş para! sabahtan beri hiçbir şey yememiştim zaten. makarna da yalan oldu. aç kaldım...

    oturup hıçkıra hıçkıra ağlamıştım o akşam. müslüman olmakla gurur duyan insanların yaşadığı bir karadeniz şehrinde ve kurban bayramında...
2264 entry daha
hesabın var mı? giriş yap