570 entry daha
  • bir müzisyenin sanatsal kalitesi üretmiş olduğu sanat eserini tüketen kesimin kalitesiyle de doğru orantılıdır bence.

    (bkz: #97687818) bu yorumuma gelen cevaplar da biraz durumu özetler nitelikte.
    bu yorumum ile ilgili gelen mesajları paylaşıyorum. sağolsun arkadaşlar sanata bakış açıları ve sanatsal birikimleri konusunda beni doğrulamak için ellerinden geleni yapmışlar.

    buyrun efendim.
    "niye ilgi çekmek için uğraşıyorsun? bunun daha kolay yolları var. düşünürsen bulabilirsin!"
    "senin derdin ne sanatla ne barış mançoyla. senin derdin dinle milletle. siktir git kendine başka uğraşlar edin küfür arsızı yavşak"
    "tedavi ol acilen"
    "siktir git. barış manço’nun yarısı kadar bu ülkeye faydan var mı acaba?"
    "harbiden ya şunu bi izlemeni tavsiye ederim" yazar burada "senin kafanı sikeyim" diyen bir youtube linki yollamış.
    "orospu çocuğuyum demenin farkli yollarını dene"
    "sen bayagi asagilik bir varliksin, bircok kisi icin bu denilebilir ama baris manco icin asla, kendine gel silkelen..."
    "hadi ordan yarım aklınla anlamadığın konularda yorum yapma zevzek herif."
    "burada gelip hem anlayamadığını hem de ne kadar salak olduğunun farkında olmadığını yazmışsın istemsizce. hemen kaldır o entryi ve abilerinden salaklığından dolayı özür dile bakiyim."

    şimdi gel gelelim barış manço'yu neden şişirilmiş bir balon bulduğuma.
    sadece vasat bir müzisyen falan diyebilirdim ancak ben adlı adınca şişirilmiş bir balon olduğunu düşünüyorum.

    şöyle ki;
    sanat alanı siyasi tarafların topluma en fazla nüfuz edebildiği alanlardan biridir. bundan dolayı hemen her ideoloji sanat alanından topluma ulaşmayı önemser. ve bunun çabası içindedir.
    lakin hepimizin bildiği (ama kimimizin inkar ettiği) üzere sanat alanında sol ideolojinin tüm dünya çapında ve tarihin her aşamasında tartışmasız bir tahakkümü vardır. yani sanatı en iyi solcular yapar. hem de bütün o engellemelere, sansüre ve zorluklara rağmen.
    tabi bu noktada beni ideolojik fanatizm, her boka siyaseti karıştırma, hala sağ-sol gibi köhne kavramlarla davranıyor olmak gibi sığ ve cahil cüheyla ithamlarla yargılayanlar olacaktır ama yapacak bir şey yok. sonuçta bu ithamları yapan arkadaşlar bu ülkenin bir gerçeği ve bu arkadaşların çoğunlukta olduğu ülkenin hali ortada.
    neyse hal böyleyken bütün dünya da sol sanat ve sanatçılara karşı egemenler (bürokratından,patronuna tüm kurumlarıyla) yaptıkları sansür ve engellemelerin yanında bir de karşı ideolojik (dinci ve milliyetçi) sanatçıları özellikle maddi olarak desteklerler.
    bunun ayan beyan ispat edilmiş çok fazla örneği vardır.

    mesela nazım hikmet'e karşı necip fazıl'ın devlet tarafından sürekli fonlanması.
    solcu beatles'a karşı elvis presley'in abd başkanı richard nixon tarafından doğrudan desteklenmesi.
    ya da en basitinden bugün trt'de siktiriboktan adamların sürekli yer bulması gibi.

    işte milliyetçi olduğu bilinen (ne ironidir ki ilk anadolu rock şarkıları ingilizcedir) barış manço'da kanımca o dönem rüzgar gibi esen solcu anadolu rock akımına karşı türkiye egemenleri tarafından destek almıştır. her şey bir yana en azından prestijine gölge düşürülebilecek şeylerin gündeme getirilmesi engellenmiştir.
    mesela konuyla ilgili şu yazılara bakabilirsiniz.
    [https://odatv.com/…in-yasak-bolgeleri-03021942.html https://odatv.com/…in-yasak-bolgeleri-03021942.html]
    https://www.gazeteduvar.com.tr/…e-michel-polnareff/
    mesela benzer şeyler fikret kızılok, cem karaca, ahmet kaya, selda bağcan, zülfü livaneli vb. solcu müzisyenler için olsa tüm gazetelerde abartılarak boy boy ifşa edilir rezil rüsva edilirlerdi.

    ha bir de şu an yaşasa politik olarak nerde dururdu sorusununda cevabı da çok aşikar.
    kendisi zamanında dyp'den belediye başkanı adayı olmuştur.
    şu an yaşıyor olsa orhan gencebay'ın bile iktidara yalaklandığı bir ortamda barış manço'nunda iktidar saflarında yerini alacağından şüphem yok.
    orhan gencebay için bile diyorum çünkü aslında kendisi iktidar desteğine çok da ihtiyacı olmayan iyi bir müzisyendir. orhan genceba, sezen aksu gibilerinin dahi iktidarı karşısına almaktan çekindiği bir atmosferde kanımca barış manço tuzla giderdi.
    içtenlikle söylüyorum eğer kendisi bu konuda omurgalı bir duruş sergileyecek biriyse ve ben yanlış söylüyorsam adama haksızlık ettiğim için allah benim belamı versin. ancak bugüne kadar ki duruşunun bende uyandırdığı izlenim bu şekilde.
    örneğin cüneyt arkın'ında iktidar karşısında omurgalı bir duruş sergileyebileceğini düşünmüyordum. ama adam sağlam göt etti beni. gerçekten utandım böyle düşündüğüm için.

    peki tamam da barış manço patronlar ve hep sağcıların elinde olan devlet tarafından desteklenmiş olması onu kötü bir müzisyen mi yapar?
    tabi ki otomatik olarak bu anlama gelmez.
    ancak ben kişisel olarak müzikal kalitesini kötü değil ama ortalama buluyorum. ancak birkaç şarkısı dışında ki sözlerini ise türkiye deki sağcı (milliyetçi dinci) müzisyenlerin fersah fersah üstünde ama aynı konumda tutulduğu diğer müzisyenlerin de fersah fersah altında buluyorum.
    şimdi bunu uzun uzun yazmayacağım.
    lakin çok basit bir şeyi paylaşayım. vakti zamanında konservatuar okumakta olan kız arkadaşım kendi hocalarının barış manço'yu beğenmediklerini, hatta derste olumsuz örnek olarak dahi gösterdiklerini söylemiş ve aynı armonileri tekrar ettiklerinden bahsetmişti.

    yukarıda belirttiğim ve önceden yazmış olduğum entry'e ilişkin tek bir özeleştirim var.
    sanki bu konuda ki tek yetkili merciymişim gibi "müzikal kalitesi vasat" diye kestirip atmışım ancak bu sadece benim kişisel fikrim.

    evet özetle fikrim bu yöndedir.
    şimdi
    let the linç begin.
    zerre kadar umursuyorsam sizin gibi olayım.
676 entry daha
hesabın var mı? giriş yap