4 entry daha
  • sadık bir izleyicisi için 70'lerde woody allen'ın bir bergman filmi çekmesi [interiors] ne kadar makuldüyse 80'lerdeki bir izleyicisi için tarkovski'nin bir bergman filmi çekmesi o kadar sıradışı ve tahammülün ötesinde bir girişimdi. bu, papa'nın son nefesinde tanrı yoktur demesi gibi bir şeydi herhalde. ta ilk filmi ivan'ın çocukluğu'ndan beri tökezlemeden, mükemmel bir tutarlılıkla inşa ettiği tamamen orijinal stilini, hem de son filminde, biraz sabretse muhteşem bir külliyata sahip olacakken sikip atmasının kabul edilebilecek bir yanı yok çünkü.

    kubrick, dekalog'un senaryo toplamı için yazdığı yazıda kieslowski ve piesiewicz'in fikirleri doğrudan anlatmak yerine onları dramatize etmekteki yeteneklerini överken, tarkovski'nin halihazırda bildiği bir anlatı tekniğini, yani elinde kamera tutan adamın bir öykü anlatırken şeylerin kendilerini gösterme imkanını kelimeler ve diyaloglara bel bağlama kolaycılığına yeğlemesini ["köken, hedeftir"] sinemayı bir sanat haline getirme yolundaki en önemli avantaj olarak görüyordu. bu saatten sonra tarkovski'nin -bergman'la paylaştıkları içerikten tamamen azade olarak- bu teknikten vazgeçerek doğrudan allah, kitap, kıyamet demesi çok büyük bir sinema günahıdır. filmden tarkovski'nin önceki filmlerini hatırlatan olağanüstü sekansları çıkarınca geriye hiç bir şey kalmıyor maalesef.

    ben vasiyet masiyet bilmem.
88 entry daha
hesabın var mı? giriş yap