• tam o gün bir başınıza kaldığınız an "aha 30 oldum" diye içinizden geçirerek girdiğiniz sendrom. böyle bir buhran hali var mı? var. geçiyor mu? size bağlı. ben 7 ay kadar 30 oldum, bir başımayım, hayatımda kimse de yok, ne olacak gibi düşünceler ile boğuştum. sonra aştım bunu. böyle bir sendrom var ama kurtulmak sizin iradenize bağlı.

    öncelikle yalnızlığa bakalım. evet zor; ama dünyanın sonu değil. ben bunu aşana kadar nefes alsın yeter diyecek durumda mıyım diye sordum durdum, demedim ama. 30 yaşında yalnızsanız, tam olarak birinin içinize sinmesini bekleyin. hayatı ne ona ne kendinize ne de doğacak çocuğunuza zehir etmeyin.

    benim hayalimde biri var mı? evet var. biri yok ama istediğim bir şeyler var. elbiseler ve topuklu ayakkabılar giyen, bakımlı, alımlı bir kadın. peki beni beğenen böyle beğensin mantığı ile böyle bir kadını elde etmem mümkün mü? tabii ki değil! tempra model bir göt ve dodge model bir göbekle böyle bir kadını etkilemem mümkün değil! ne yapmam lazım? o zaman benim de elimi taşın altına koymam lazım. evet spor! günde 10bin adım. atalım. ama istediğim şeye ulaşamıyorum; demek ki bir şeyler daha lazım.

    yeme düzeni. 30 yaşından sonra değiştirdim bunu ben. bazı akşamlar oh sporumu yaptım, akşam yemek de yemedim... akşam ekmeksiz 200gr nutellayı kaşıkla gömdüğüm için yemek yememiş olabilir miyim? haa evet olabilirim. o zaman yeme düzenimi de değiştirmem lazım. evet ben de biliyorum pideci hilmi ustanın yemekleri çok güzel ama ıspanak da çok güzel. soğan ve salçayı yağda kavurduktan sonra içine ne koysanız yemek oluyor sevgili hemcinslerim. ıspanak koyun mis gibi ıspanak yemeği olur. fasulye koyun, mis gibi sıcacık fasulye yemeğiniz olur. akşam ekmek yemiyoruz. yemekten sonra bir mevye belki.

    e sen erkeksin yemek mi yapacaksın? yapacaksın. bu hayatta ne ile karşılaşacağınız hiç belli olmaz. bakın bir arkadaşımın eşi hamile ve ciddi düşük tehlikesi var. kızcağız günün neredeyse tamamını yatakta geçiriyor. hadi karım değil misin yapacaksın yemek de bakalım. çocuğunuza ve eşinize bakacaksınız yeri geldi mi! yok öyle kadın değil mi yapacak. baba olmak, haneyi korumak kolay mı? onu da geçtim bir öğlen hasta çocuğunuz "baba çobba" dedi mi yemeksepetinden gelene güvenebilecek misiniz? bir çorba kaynatmayı bilin en azından.

    sadece yeme içme spor değil. üstünüze ve başınıza da özen gösterin biraz. erkek adamın tek çift ayakkabısı olur eskidi artık. bir stiliniz olmalı, bu stile uygun ayakkabılarınız, saatleriniz ve hatta parfümleriniz olmalı. benim 30 yaşımdan sonra attığım en büyük adım da bu. kendinizi aynada ne en yakışıklı nasıl hissediyorsanız o çerçevede bir gardolabınız olsun. ne demiştik beni beğenen böyle beğensini bir kenara bırakacağız.

    son olarak da kadınlar. yalnızlık çok zor dedik, ama bir çıtamız var dedik, o zaman yalnızlığınızın bu çıtayı aşağıya çekmesine müsade etmeyin. olmayacak kadınlarla hayatınızı hiç edeceğinize, doğru kadına kadar yalnızlık da güzeldir*. 30 yaşıma yalnız girmemin sebebi bir kadın vardı benim de hayatımda. izmit'imi bırakıp ankara'ya beni gitmeye zorlayan, aile önemlidir ama benim ailem çocuk gibi senin ailene sürekli gidemeyiz diyen bir kadın. herkesin annesi melektir tabii de benim annemin bende emeği çok büyüktür. 90 gün boyunca gata haydarpaşa'da yatan oğlunu bir gün yalnız bırakmamış, trenlerle gidip gelmiş bu yüzden de dizleri genç yaşında rahatsızlanmış bir kadın. otobüse binemiyor mesela dizini kırıp oturamadığı için. bu kadının hakkını nasıl öderim ben? ne demek sürekli ziyaret edemezsin demek? bir de bir kötülüğü olsa. lisanstaki sevgilim için ay o kız evde ne yiyordur deyip sarma yapan kadın bu. doğum gününde mesaj attığım zaman benden önce annemi sorar o kadın hala. zira arkadaşlarımı da her ay en az bir iki kere yemeğe aldığı için onlar da teyzem nasıl diye sorarlar. sevdiğiniz kadın sizin aileniz asla ezdirmeyin, ama annenizi de ezmeyin. bir denge kurun, bu dengeyi kuramayacağınızı, tek anne kendi annesi olduğunu iddia edene de gerekli cevabı verin. yalnızlıktan kimse ölmemiş. ha anneniz hakikaten kaynanalık yapıyordur, gerekli cevabı annenize de verin. dediğim gibi eşinizi ezdirmeyin.

    uzun bir yazı oldu farkındayım ama geceler boyu ne olacak diye düşünen bir adamın bir sene içindeki öyküsü bu. 20 gün içinde 31 yaşında olacağım. 30 yaşıma girdiğimden daha güzel bir dönemdeyim. bu bir sene içinde çok şey başardım. buradaki de kısa(!) bir özeti. irade sizde. hayatınızda bir şeyler değiştirmek sizin elinizde. hiçbir iş ve hiçbir kadın sizin son şansınız değil. bunu sakın unutmayın. 30 yaşıma girerken türkiye'deydim, şimdi yurtdışındayım. siz yeter ki değişim isteyin.
  • evli olanlarinin bosandiklari, bekar olanlarinin evlendikleri donem
  • etrafındaki her kızı potansiyal tehlike, ozellikle kız arkadaslarını "karadul" olarak gormenin yasıdır...ne gitmek ister ne de kalmak...cıtırlarla ilgilenmez, yasıtlarından korkar...arada derede kucuk kafası birgun buyuyunceye kadar bar koselerinde oyalanır, sonra ilk karsısına cıkan kızla evlenir. o zamana kadar dusunmekten kacmak onların en iyi oynadiklari oyundur.
  • gelişi uzun zamandır belliydi.sessizce gelişini bekliyor ama korkmuyordum.25nci yaş günümde içime kapanıp kendimi her şeyden ve herkesten soyutlamayı becerebilmiştim.bir gece öncesinin dağınıklığından kurtulmaya çalışan bir barın gıcırdayan bir taburesine iliştiğimde saat 10:30 civarıydı.telefonumu kapattım ve içmeye başladım. içerkende düşünmeye...

    "oğlum bittin lan sen,5 sene sonra 30 yaşındasın.artık eskisi gibi sekemezsin ortamlarda.sorumlulukların artıyor baksana.daha çok çalışacaksın,kariyer filan yapacaksın.yok artık öyle nerede akşam orada sabah. bak,kocaman adam oldun. senin yaşıtların çoluğa çocuğa karıştılar,sen hala çıtır peşindesin.artık onlar da kesmez seni.ha gerçi hizmet ettiğin kitle fena değil ama tutmuyor be oğlum yerini.senin saçın filan da dökülür lan yakında.göbek te bağlarsın,kalınlaşırsın.kimi göt göbek oldun der , kimileride kalıbını bulmuşssun...ne diye 25 oldum ki.daha dün 18'liktim ben.eskiden bir yaş büyük söylerdin yaşını,hadi şimdi de söylesene hergele.oğlum bittin lan sen,5 sene sonra 30 olacaksın."

    tüm gün bu ve benzeri iç hesaplaşmalar,düşünceler,isyanlarla geçmişti.barda kimseyle muhabbet bile etmemiş,arada barmene seslenerek "bir tane daha" diyerek içkimi tazeletmiştim.kankiler,burunlarından soluyarak,beni bulduğunda saat gece yarısına yaklaşmıştı.onlar bana kızmış,ben içerek,geçen zamana kızmış,kendime kızmış,kaçan fırsatlarıma kızmıştım.tüm gün boyunca bu dünyanın gerçeklerine uyuşmayan yerlerimi uyuşturmuştum.sanki düzen değişmiş,zaman geriye gitmişti.arka arkaya yuvarlanan kadehlerdeki bütün çaba koca bir hiç yani....
    aradan 5 yıl geçti.iyisi ve kötüsü ile 5 koca yıl daha.bu sefer bir barda değilim.doğum günümü erken kutlayan muzip arkadaşlar sayesinde ilk kez doğum günü pastam bir tepsi kadayıf oldu.eğlendiler bayağı.şu an itibariyle 30 yaşındayım.hani şu sendromu olan yaş.hani erkeklerin iyice dengesizleştiği yaş. dengesiz miyim? ben zaten ne zaman normaldim ki.

    e dünya korksun benden artık.bu dünyada geçirdiğim 30 koca sene ,kadayıftan doğum günü pastam ,bir de üzerine sendromum var kaymak misali.
    oğlum bittin lan sen...
  • her seyden korkma, hayatinda en ufak bir degisiklik yapmaya cesaret edememe, ama bagira bagira da hayatindan memnun olmama donemi. bazı adamlar genelde cabuk atlattiklarini iddia ederler, ama aslinda olene kadar ayni durumda devam ederler, mutsuz olmeye mahkumdurlar, cunku korkarlar, risk almadan iyi bir seyler yasanamayacagini anlamazlar, gozleri disarda oldugu halde ellerindekileri de kaybetmek istemezler, 30 yas sendromunu bu sekilde yasayan adamlar bir tek mutsuz ve kaybeden olmaktan korkmazlar ... dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olma tehlikesi hayatlarini siker. *
  • 30'lu yaslara baslama dusuncesi,iclerini inceden inceye kazimaya baslamissa da,geclikle olgunluk arasinda ki en guzel yas olmasi bakimindan,bir erkegin en cekici en verimli,en anlayisli,en asik oldugu yastir.
    fakat,30 yasinda ki o bedenin icinde kesfedilmeyi bekleyen bir cocuk vardir ki,bu donemde,daha da bir icten bagirmaya baslamistir.bu erkeklerin kiymetinin bilinmesi gereklidir,hurmette kusur edilmemeli,hic bir yardimdan kacinilmamalidir.
  • gençlik hayallerinin gerçekleşmediğinin ve gerçekleşmeyeceğinin yavaş yavaş farkına varılmasıyla ortaya çıkan sendrom. eşliğinde sayısal loto bağımlılığı ve özellikle genç kızlara sulanma gibi belirtiler görülebilir. bu sendromdan muzdarip olanlar barlarda demode danslarını utanmadan sergilemeleriyle 30 metreden teşhis edilebilir.
  • benim bildiğim* kadarıyla 30'un üzerine kat çıktıkça yok olup giden bir duygu. kötü haber ise yerini 40 yaş sendromunun alması. bi de otuz beş yaş şiiri vardır baş belası. şair sırf 35'ine gelen insanlar durup, "hasiktir, yarısına gelmişiz lan yolun" diye düşünsün diye yazmış sanki.
  • bende ara-sıra "isim neydi?" diye aynaya bakarak sormak ve bazen herşeyi bir tarafa bırakıp, üç-beş yıl sürekli içip sonunda uyuyarak ölebileceğim bir boşluğa sürüklenmek istekleriyle kendini göstermiş olan sendromdur.
    ...birkaç saat oldu 3-0 mağlup duruma düşeli...
hesabın var mı? giriş yap