• planlanırsa işkence oluyor. hele öyle haftada bir, ayda bir diye sabit frekansla ev temizliği yapmanın fikri bile yoruyor beni. bunun yerine akışına bırakacaksın. vücudun kendi bi bio-clean-ritmi var zaten. o gelince temizlik yap hormonları salgılanıyor. onu bekleyeceksin. o geldiğinde, misal böyle gayet gaza gelmiş counter oynarken bile olsa zınk diye birden duruyorsun: temizlik yapmalıyım!!! bu hormonal bir değişiklik olduğu için tıpkı acıkınca yemek yemek ya da yorulunca uyumak gibi zerre zihinsel resistansla karşılaşmadan uygulamaya konulabiliyor ve mantıksal bir düşüncenin sonucu olarak değil, fiziksel bir ihtiyaca cevaben yapıldığı için çatır çatır haz bile yaşatıyor. böyle dory sesiyle just keep cleaning, just keep cleaning diye şarkı söyleyerek bir elinde toz bezi, bir elinde vileda sapı, adeta ruh üflenmiş balerina cif gibi mutfak banyo altından girip üstünden çıkıyorsun bir saatte. nefis de oluyor.
  • sistematik çalışma şarttır.
    ama en önemlisi bu sistematik çalışmayı planlamaktan ve eyleme dökmekten zevk almayı gerektirir.
    örneğin, benim için ev temizliği yapmak, çok yorgun olduğum durumlar haricinde her zaman büyük keyif.
    tozları kanepenin altına atmaktan, salonun yarısını süpürüp geri kalanını üfleyerek temizlemeye çalışmaktan da bahsetmiyorum.
    önce eşyaların üzerindeki her türlü toz ve pisliği elimine etmekten (önce halı olmaz, keza bu elimine işlemi sırasında materyalin yarısı kesin halının üstüne bulur kendini), sonra halıları süpürmekten, sonra eşyaların tozunu almaktan, sonra da birkaç dakikalık bir havalandırmadan (dışarısı ne kadar soğuk olursa olsun), en son olarak da hafif ve fresh bir kokuyla evin kokusunu sağlama almaktan bahsediyorum. daha bunun bulaşık ve çamaşır versiyonu da var. ki mutfak ve banyo temizliği ayrı bir uzmanlık gerektirir. bir de time management mevzusu var ki , işin en önemli ayaklarından biridir. ev temizliğine girişip bütün haftasonunu kaybetmek olmaz. ben diyorum ki cumartesi veya pazar gününün yarısı yeterlidir, hızlı ve etkili çalışmak önemlidir. evi kafanızda ikiye bölüp bir kısmını cumartesi, bir kısmını da pazar yapabilirsiniz. böylece haftasonunu temizlikle geçirdim tüh tüh diye de hayıflanmazsınız.

    kıssadan hisse, bilimsel bir yaklaşımla yapılan temizliğe biterim, büyük keyif alırım.
    ayrıca insanlara (ev arkadaşları mesela) bu keyfi ve yöntemi empoze etmeye çalışmam, kendi işimi kendim görürüm; yalnız çalışırım.
    temizliği sevmeyene de kızmam, karışmam.
    e bu bağlamda, ben hemen bir hesaba başlıyım, evlere temizliğe gitsem ayda ne kadar kazanırım onu estimate etsem diyorum.
    madem bu kadar seviyorum, neden temizlikçi olmayayım?
  • yaparken ağladığımı biliyorum, öyle nefret ediyorum.
  • mülkiyet duygusunun tatmini için enteresan bir fırsattır, kıyı köşe temizlikte aa şunu şuradan almıştım, şu şöyleydi bu böyleydi diye gözünüzün önünden bir film şeridi gibi geçer tozunu aldığınız her bir nesne. sonra ev misler gibi kokar, bi iki gün dikkat edersiniz aman kirlenmesin diye, ayakkabı dışarıda çıkarılır filan, sonra herşey eski haline döner.
  • iki bölüme ayrılır..

    dağınıklığı topla..

    süpür, toz al ve sil..

    dört bölüme ayrılıyor gibi görünüyor ama aldanmayın.. dağınıklığı topla aşamasını geçebilirsen kalanı tek aşama..
  • çalışıyor ve yalnız yaşıyorsanız pazar günlerinin vazgeçilmez aktivitesi.
  • saat 9 sularında bır hışımla başlayıp, aah aah zengin bir koca bulaydım da başkalarına yaptıraydım sayıklamalarıyla devam edip ;keşke tek derdimin fizik dersindeki atışlar ve aşk meşk olduğu lise yıllarımda olsaydımla bitirdiğim aktivite. her hafta aynı yerleri aynı şekilde temizlemenin verdiği sıkıntı da cabası. hani böyle arada sırada başka ortamları da temizlemek istiyor insan. bazen sihirli güçlerim olsaydı ne yapardım diye hayal ettiğim zaman nedense ilk olarak kendimi sihirle ev temizlerken buluyorum. artık ne kadar nefret ettiyse bilinç altım. yahu sihirli güçlerin var kalk parise falan uç, johnny depp le öpüş; ama yok önce ev temizlenecek sonra parise gidilecek.
  • anne gelmeden bir gün öncesine tekabül eden temizliktir. biz buna halk arasında kısaca "göt korkusu" diyoruz.
  • nankörlükte (bkz: eyşan) karakterini bile geride bırakan şey nedir derlerse, cevabım bu olur.

    arkanı döndüğün an, tüm o temizlik hiç yapılmamış gibidir.
  • eğer köşe bucak bir temizlikten söz etmiyorsak haftanın 4-5 gününe yayıldığı takdirde yorucu olmaktan çıkan aktivite. pazartesi mutfak tezgahını ve ocağı temizleyin mesela, başka bir gün banyodaki lavabo ile klozeti. bir akşam tozları alın ertesi akşam yerleri süpürün. hepsini yapmaya kalktığınızda 1,5-2 saatinizi alacak işlere günde 15-20 dakika ayırıp temizliği eziyet olmaktan çıkarabilirsiniz böylece.
hesabın var mı? giriş yap