• steely dan beylerin 20 yıl önceki olayıyla aynı tadı veren albüm. everything must go'un dur kalk karizmasını geçtim, bir de altın gibi things i miss the most var, hem aşkı hem malı mülkü özler, dünyevi gerçeklerle topumuzu barıştırır. audi tt de isterim, hanımın kokusunu da özlerim.
  • 1996 yazinda ciddi muzik dergilerinden tutun da hurriyet'in, sabah'in falan pazar eklerindeki muzik koselerini dumana katmis, tas ustunde tas, govde ustunde bas birakmamisti. mesela simdi acaba hangi albumler yer aliyor o muzik koselerinde, merak ettik, bakmak lazim. 10. yilini da devirmis gecen yaz sessiz sedasiz, kutlamasini bu yaz yapalim. en sevdigim albumleridir. gerci your love alone is not enough falan bir seyler diyorlar simdi de, ama ben bilemeyecegim, kanali degistirdim.
  • will ferrell ve rebecca hall'un oynadığı komedi-dram. henüz vizyona girmedi.

    http://www.imdb.com/title/tt1531663/
  • bu sene if istanbul'da seyirciyle buluşan dan rush filmi. senaryo da kendisine ait, tabi raymond carver'den uyarlama. 2010 yapımı bir abd filmi, 96 dakika.
    film, satış sorumlusu olan nick halsey'nin, genç bir iş arkadaşıyla birlikte olduğu bir iş gezisinin dönüşünde, aşırı alkol tüketimi nedeniyle işinden kovulmasıyla başlıyor. nick evine vardığında, eşinin kilitleri değiştirip, bütün eşyalarını da ön bahçeye yığarak onu terk ettiğini öğrenir. cebinde kalan son parayla bira alıp, bahçeye atılmış olan en sevdiği koltuğa yerleşir. eski evinin bahçesinde yaşadığı süre içinde, kibar ama oldukça sorunlu olan hamile komşusuyla ve o yokken eşyalarına bakması için para verdiği mahalleli bir çocukla arkadaşlık kurar. nihayetinde, bahçede duran eşyaların tümünü bir hafta içinde satmazsa hapse atılacağı haberi gelince bir garaj satışı yapmaya karar verir.
    tanıtım yazısı bu, yoruma gelirsek; film naif, yorucu, yıpratıcı değil ama sabun köpüğü de değil kesinlikle. raymond carverin o incelikli öykülerinin, şiirlerinin tadını filmden almak mümkün.
    izlemeyince pişman olmuyorsunuz, ama "vay be ne filmdi!" de demiyorsunuz.
  • hayatın iniş ve çıkışlı grafiğinde, oklar dibi gösterirken yaşanan bir hikaye.
    herkesin başına gelebilecek kötü günleri basit, abartmadan anlatan bir film.
    nick isyan etmiyor, çığırtkanlık yapmıyor, yenilgiyi kabul edip bahçesindeki koltuğa oturuyor, savaşa mola veriyor, hiç bir şey için mücadele etmeden hayatı akışına bırakıyor.
    bu kabulleniş ve sakinliğin seyirci olarak sizin içinizde yarattığı umut, iyimserlik duygusu filmi başarılı kılıyor.
  • aynı zamanda bir brothers and sisters bölümü.
  • güzel bir film. su gibi akıyor 95 dakika. will ferrell tek başına filmi nihayete erdirmiş.

    --- spoiler ---
    her şey çok güzel olacak'ı hatırlattı bana. sürekli kıyak çeken iyi kalpli arkadaşın karıyı düdüklemesi vs.
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---
    vermeyi amaçladığı mesaj aslında "alışkanlıklar kötüdür, bırak bak noolcak" iken, aslında bunu pek de iyi yapamadığını rahatlıkla söyleyebileceğim film. tamam, will ferrell aslansın, kaplansın, orası çok güzel. fakat will'in içiyorken de, içmeyi bırakmışken de hayatının sefil olduğunu söylemek mümkün aslında.

    sonuç olarak will'in hayatını karartan tek şey var, o da filmin başlaması. yani aslında bu filmden alınması gereken şey "film ekibi kötüdür." kamera adamın hayatına girer girmez bitiyor herif her anlamda.madem amaç ders vermek, fazlası değil, bunu yaparken çizgiyi biraz belirgin tutmak lazım. aksi taktirde başrolün hayatını mahveden sadece yönetmen olur. filmde anlatılan kötü alışkanlık teması değil.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap