• ilk yazımında ne f=dp/dt, ne f=ma ne de başka bir şekilde ifade edilmiştir. salt latince cümleyle adam belirtmiş ve sonra bi ton geometriyle desteklemiştir.

    ilk baskının orijinalina şuradan bakabilirsiniz (page 12'ye gidin): http://sites.trin.cam.ac.uk/…script.php?fullpage=1/

    soldaki sayfanın ortalarında "lex. ii" ile başlayan bölümdeki italik ifade...

    oradaki "mutationem motus proportionalem esse vi motrici impressae, et fieri secundum lineam rectam qua vis illa imprimitur." ifadesini aziz yardımlı idea yayınevinden çıkan versiyonda şöyle çevirmiştir: "devim değişimi uygulanan devindirici kuvvet ile orantılıdır, ve o kuvvetin uygulandığı doğru çizginin yönünde olur."

    sayfalara şöyle bir göz atacak olursanız hiçbir yerinde f=ma'yı doğrudan ifaden eden bir denklem göremezsiniz.

    hatta şöyle ifade edelim:

    "the modern f=ma form of newton's second law nowhere occurs in any edition of the principia even though he had seen his second law formulated in this way in print during the interval between the second and third editions in jacob hermann's phoronomia of 1716." kaynak

    şurada bu notasyonun euler'e ait olduğu da söyleniyor.

    "newton did not give any equation based upon second law either in algebraic or differential forms. ın 1750 swiss mathematician leonhard euler independently i.e. using extrinsic references frames (a system of three orthogonal cartesian axes), gave mathematical equation f =md²s/dt²=ma. euler’s equation is incorrectly regarded as equation for the principia’s second law of motion."

    evet bu iki kaynağa birden güvenirsek bir anachronism sözkonusu ama anafikri aldınız. almadınız mı? ana fikir: birbirimizi aşağılamayalım, hiçbirimiz latince bilmiyoruz ve anlamadığımız kaynakları okumayarak birbirimizi aptal olmakla itham edemeyiz.

    edit: öncelikle garip bir şey fark ettim. jacob hermann ile leonhard euler uzaktan akrabaymış. neyse edit'in asıl gerekçesi: haklı olarak türkçe karşılıkların yazılması talep edildi. kabaca çeviriyorum

    ilk kaynak: newton'un ikinci yasasının modern formu olan f=ma, her ne kadar 2. ve 3. baskıların tarih aralığına denk gelen jacob hermann'ın 1716 tarihli phoronomia'sında bu notasyonu görmüş olsa da, principia'nın hiçbir baskısında görülmemektedir. [yani newton kendi yasasının bu notasyonunu başkasının kitabında görüyor, 2. baskıdan sonra 3. baskıdan önce, yine de bu notasyon 3. baskıda dahil edilmiyor].

    ikinci kaynak: newton gerek cebirsel gerek diferensiyel formda ikinci yasa için hiçbir denklem vermemiştir. 1750'de isviçreli matematikçi leonhard euler bağımsız olarak f=md²s/dt²=ma ifadesini vermiştir. euler'in denklemi hatalı olarak principia'nın ikinci yasası olarak ifade edilmektedir.

    not: bu entry 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi süresince katalanca olarak sunulmuştur. (bkz: bütün entry'lerini katalancaya çevirmek) bundan çok daha kaliteli yüzbinlerce entry bu süreçte yok olmuştur. bir zamanlar devletin milletini ebleh yerine koyması yasaktı, bazı yasaklar özlenebiliyormuş.
  • bir nevi aksiyom niteliğinde olan ve kanıtlanması en son mertebede mümkün olmayan en bilindik hareket yasası.

    esas olarak newton bunu "kuvvet, bir cismin momentumunun zamana göre değişimidir" diye ifade etmiş ve matematiksel karşılığı da klasik mekanik'de "f = d(mv) / dt" şeklinde ifade edilir.

    "d(mv)" ifadesini türevde çarpım kuralına göre açarsak "v dm + m dv" ifadesine ulaşırız ve bunu esas denklemde yazarsak da bu sefer:

    (1) " f = v dm/dt + m dv/dt" ifadesine ulaşırız.

    klasik mekanikte herhangi bir nokta parçacığın kütlesini sabit kabul ettiğimiz zaman, kütledeki değişimi temsil eden ilk terim olan "v dm/dt" ifadesi sıfır olacağından dolayı denklem şu hale sadeleşir:

    f = m dv/dt

    "dv/dt" ifadesi de hızın zamana göre değişimi yani fizikteki "ivme"nin tanımı olduğu için lise talebelerine ve üniversite freshman düzeyindeki öğrencilere kolaylık olsun diye "dv/dt" yerine ivme'nin sembolü olan "a" harfi koyularak öğretilir. yani:

    "f = m a" ifadesinin orjini budur.

    peki (1) numaralı açılımda bahsi geçen "v dm/dt" ifadesinin klasik mekanik'te sıfır olmadığı bir durum var mıdır ? diye sorarsak cevabı:
    mesela bir roket uçarken, kendi kütlesine oranla birim zamanda büyük miktarda yakıt harcadığı için ve biz bu harcanan yakıtın zamana göre değişim ilişkisini biliyorsak "v dm/dt" ifadesi de pekala duruma göre işe yarayabilir.
  • f=am bence lan bu, kuvvete eşit çünkü, fındık kadar olsun yeter demişler.
  • fiziğin eşidir, sevgilisidir. dinamik ve statik kardeşlerin evidir ocağıdır. mekaniğin elidir ayağıdır.

    bu formülle lisedeki ilk fizik dersinde tanışılır. o zaman pek bi anlam verilmemesine karşın, lise bitipte üniversitede mühendislik eğitimi boyunca sabahlanan o uzun gecelerde kaldırdığınız her taşın altından bu çıkınca anlaşılır, ne denli deniz derya olduğu.

    elinize kağıdı kalemi alıp şayet azcıkta deliyseniz ( değilseniz bile merak etmeyin delirtirler ) f = m.a'dan girip, başta validesi olmak üzere yedi sülalasine karşı hissi duygular besleyebileceğiniz bernoulli adlı zatın, tadından yenmez meşhur bernoulli denklemi den çıkabilirsiniz.

    newtondan, bernoulli'ye uzanan saça ak düşeren, bünyede, beyine tecavüz ediliyormuş hissi uyandıran yolculukların her defasında ortalığı biraz yanık balata kokusu kaplarsa şaşırmayın.

    evinin kirasını, elektrik , su faturasını, kantinde yediği çift kaşarlı tostun parasını vb. harcamlarını fizik öğreterek kazanan insanların ilk derste tahtaya koca koca yazmayı, bide arkasında bolca konuşmayı sevdiği,
    türkçesi; "kuvvet = kütle . ivme" ye tekabül eden formülü, "arkadaş, ivme nerenin ilçesi, ben ne anlarım kuvvetten muvvetten ben vatandaş rıza modunda yaşıyorum, ne fizik dersi gördüm nede fizik hocası" diyen kişiler için, basit bi şekilde örnekleyip açıklamada bulunmak gerekirse;

    misal, belediye otobüsündesiniz ve her vatandaş rıza gibi otobüste bile oturabileceğiniz bir koltuğa sahip değilsiniz, ayakta yolculuk ediyosunuz. bir elinizle oraya buraya tutunmuş yüzünüzde otobüs şöförüne dönük durumdasınız, böyle bi anda otobüs şöförü cart diye kazık bi fren yapıp aniden yavaşladığında, sizin istem dışı öne doğru yönelmenizi, hatta öndeki kişiye arkadan çarpanızı, önünüzdeki bir bayansa hafiften arkasına dönüp bir "noluyoruz ya" bakışı atması gibi bir durumu -ablanın bakışı hariç- açıklayabilecek bir formüldür, diye gerzekçe bir izahat yapılabilir.

    genel anlamda söylecek olursak;
    evrende hareket eden yada etmeye çalışan , duran yada dururmış gibi yapan, akan yada size öyle gelen, dönen yada "kandırdıııım" diyen cisimlerin ,kısacası uçan kaçan ne varsa, hepsi ve daha fazlasının nasıl olduğu ayık kafayla bile sizde merak uyandırıp bir probleme dönüştüğü vakit, öncelikle psikologla yapılan bir kaç terapinin sonrasında üstünde "fizik" yazan bir kitap alınıp incelenirse, içindeki tüm formüllerin validesi niteliğindeki kendisi kısa ama anlamı uzun formül de denilebilinir.

    tabi adına "okul" denilen yasal işkence mekanlarında öğretilen her formül gibi günlük hayatta hiç boka yaramaz. ancak belli de olmaz, gidilen bir tatil yöresinde slav ırkına mensup nisa taifesinden bir fizik mühendisiyle tanışılıp hoş bir gece geçirmeye de yardımcı olabileceği çıplak gözle gözlenmiştir.

    iq den bahsedip okuduğunu hunharca anlayamayanlara özel edit;

    arkadaş f:ma olur dp/dt olur.. sen istersen üstüne yumurta da kır, o da olur..
    üstte çarşaf çarşaf anlatmaya çalıstığım da zaten o.. deniz derya bi formüldür. başlık en basit ve meşhur halinde açıldığından ben de bu şekilde yazdım.

    ama insan yeter ki okuduğunu anlayabilsin..
  • niye okulda derslerde f=am diye yazılmadığını anlayamadığım, hocaların başka birşeyden korktuğunu düşünüp f=am şeklinde yazmadığını düşündüğüm, dinamik konusunun temel formülü.
  • universite fiziginde ilk donem alinan dersin neredeyse tamaminin uzerine kuruldugu formul. yalnizca bir sene fizik ogrenenlerin zannedebilecegi kadar temel oneme sahip degildir, cunku kuvvet kavrami ne kuantum alan ne de genel gorelilik teorisinde kullanilmaz. o zaman niye herkese once f=ma ogretiyorlar? 2004 nobel fizik odulune layik gorulmus wilczek'in konuyla ilgili yazisi
    (physics today - ekim 2004): http://www.physicstoday.org/vol-57/iss-10/p11.html

    not: yazinin ikinci kismi aralik 2004 nushasinda.
  • sene 2004 öss'de f=ma yazdım lakin ivmeyi çekemediydim burdan. kal gelmiş sanırım.

    soru: ivme neye eşittir?
    cevap: kuvvet/kütle
  • kabataş erkek lisesi'nin efsanevi fizik hocası cumhur ışın tarafından f=am şeklinde öğretilmiştir yıllarca. bu notasyon farkının, ki notasyon farkı bile denemez, bilhassa erkek öğrenciler tarafından konunun daha iyi kavranmasını sağladığını iddia ederdi cumhur hoca. kulakları çınlasın.
hesabın var mı? giriş yap