• 1974 yılında ardahan'da doğdu. ankara'da dil ve tarih-coğrafya fakültesi, kütüphanecilik bölümü'nden mezun oldu. öyküleri, 1991 yılından beri yazıt, damar, papirüs ve adam öykü gibi dergilerde yayınlanmaktadır. 1996 yılında çankaya belediyesi’nin öykü-şiir yarışması’nda çocuk öyküleri dalında ikincilik almıştır. bu öyküleri daha sonra mızıkçı mızıka adıyla yayınlanmıştır. 1997 yılında can yayınları'ndan çıkan ilk öykü kitabı seslerde başka sesler, 1998'de orhan kemal ödülleri öykü dalında ikincilik almıştır. yazarın ikinci öykü kitabı olan av dönüşleri, 2000 sait faik hikâye armağanı'nı kazanmıştır.
  • tam adıyla faruk nafiz duman. özgün, ham, masalsı ve masalcı bir üslupla yazan öykücümüz.

    bilkent kütüphanesi sanat bölümü'nde çalışmaktadır.
  • beyoglu'ndaki can yaınları binasına ilk girdigimde karşıma çıkan, kim oldugunu ve ya olmadıgını piri isimli kitabını okuduktan sonra kavradıgım ve oturup adam gibi konusmak yerine mal mal yuzune baktıgım yazar. agırlıgı ve aynı zamanda olgun dinginliği, kime karşı koyduğu belli olmayan mesafe beni kendimden sogutmuştur.

    affına sığınarak piri isimli kitabından bir bölüm yazıyorum:

    seferis kendi ışığı vardır suyun, deyince ben,

    "başka şeylere yansımayan bir ışık mı," diye sordum gülerek.
    "kendine yansıyor," dedi, "fakat, nesnelerden gelen ışıkları da geri gönderiyor."
    "çok saçma," dedim, " suyun ışığa hakim oldugunu mu sözlüyorsun."
    "evet," dedi, "maddeler içinde birşeye hakim tek maddedir su!"
    "kendine hakim değil ama," dedim "akıyor?"
    "iyi ya," dedi, "yeryüzüne hakim olmaya çalışıyor, akması ondan."
    "yok oluyor," dedim.
    "hayır," dedi seferis gülümseyerek.", "kendine dönüyor!"
  • can çocuk'tan çıkan iki de çocuk kitabı vardır.

    > gagalar, patiler ve başka güzel şeyler, 2009
    > jüpiter'in eteği, 2009
  • satırlarından kedilerin, geyiklerin, türlü kuşların geçtiği; okuyucusunu ormanında kaybeden ve bir incir ağacının yanında görülüveren cennet yazarı. nükleer santraller, hidroelektrik santraller, duble yollar kadar hızlı çoğalsaydı faruk dumanlar türk edebiyatında, ve bugün, "üzerimize asit mi yağıyor?" endişesi taşıyanlar kadar okuyucusu olsa idi, doğa bizi severdi.
  • (bkz: incir tarihi)
  • her ne kadar ödüllere pek önem vermeyen bir yazar olsa da ödüllere boğulmuş bir yazardır. aldığı ödüller; sait faik hikaye armağanı, haldun taner öykü ödülü, yunus nadi roman ödülü, memet fuat deneme ödülü'dür. bunun dışında da pek çok ödülü vardır. öyküleri doğa ile içiçe, masalsı ve destansı unsurlarla doludur. "bıyık", "zeytin", "köpük", "sis" öykülerinde sık kullandığı unsurlar. "mahsur kalma", "tren yolculukları", "çocukluk hatıraları", "uzun yıllar sonra geri dönme" en çok tercih ettiği temalardır.
  • karla pamuğu birbirine benzettiği için eve hiç girmeyip hep karda oynayan ve bir kere de çatıdan pamuğa atlamış kişi.
hesabın var mı? giriş yap