• kişiden kişiye değişebilir ama üzerinden saçma sapan yorumlar yapmaya gerek yoktur.

    şu haberde başkanımız adnan polat'ın 2 fotoğrafı var, "galatasaray spor kulübü bilmem kaç birincilik aldı" yazıyor, daha ne yapsın adamlar? siteyi sarı kırmızıya mı boyasın?

    lig de bitti yahu, az bi soluklanın artık.
  • iyi ki kupa büyüklüğü değildir. kupa büyüklüğü olsaydı kötüydü.
  • büyüklük müdür değil midir bilmem ama kulübün başına ne gelirse gelsin bir bağlılık var taraftarında.

    mesela 10 senede 2 şampiyonluk gördüm çocukken. biri 103 gollü biri de son dakikalarda aykut' un trabzon ağlarına yolladığı golle. ondan sonra gelen vurdu giden vurdu arkadaş. ama o stad doldu.

    ne bileyim sonra son dakikada şampiyonluklar kaybedildi, yine o stad doldu. yine feneriumlardan alışveriş yapıldı. oldu bitti.

    şimdi şike yaptı diyorlar. fark etmez. yine peşindeyiz. onayladığımızdan değil. sevdiğimizden.
  • genelde hep alınan hezimetlerden sonra sığınılan büyüklüktür bu.

    böyle mistik, gizemli ve erişilmez bir hava verilir bu söyleme genelde.
  • henüz iki hafta önce "iki kupayı getirin bize, canımızı verelim size" denilirken, kupaların ikisini de kaybetmenin ardından "kupa ya da şampiyonluk büyüklüğü ile kıyaslanamayacağı" söylenen bir büyüklüktür.

    denizli'ye iki tane atamayıp, "bütün takımlar bize birleşti" teranesine sığınmaktır.

    insanın kendine yakışanı giymesidir...
  • bir tane sandalımız var, 15 sene önce arkadaşımla ortak almıştık. arkadaşım dediğim de can dostum, bir tanem. küçük, mütevazi, ucuz bir tekne. aldığımızda eskiydi zaten, büyük lodoslarda kıyıya vurmuş, içinden kilolarca kum çıkartılmış dörtbuçuk metre boyunda, fiber. her sene denize indirdiğimizde 2 gün bekleriz, üzerine binmeyiz, acaba yüzüyor mu diye kontrol ederiz çünkü kışın soğuklarında açıkta durur, soğuğu ve yağmuru yer, sonra yaz başlar güneşin altında kavrulur, çocuklar üstüne çıkıp teknecilik oynar, biz onu ancak temmuzda denize atarız. içinde yürürken çıtır çıtır sesler gelir. onunla çok balıklar tuttuk, önümüzdeki balık çeşitliliği bakımından güdük marmara denizi'nde tutulduğunu duyduğumuz tüm balıkları biz o teknede oltayla tuttuk ya da dalarak zıpkınla vurduk ve içine koyduk. sinağrit bile girdi içine. çok kahrımızı çekti, biz de ona çok iyi baktık, bir yeri çatlayınca hemen fiberden yama yaptık, her sene zehirli boya atarız, onu atmadan evvel ellerimizle her tarafınızı zımparalarız. bilen bilir zor iştir. kısaca biz üç kişiyiz: ben, arkadaşım, sandal.

    şimdi yıllardan sonra ona bir isim vermek istediğimizde bunu yapamıyoruz, çünkü ne isim verirsek diğer isimlere ayıp olur. o tüm isimlere yaraşır, dünyanın bütün isimleri onundur.

    fenerbahçe'nin büyüklüğüne sokayım.

    ama sen bir şeyi ona isim veremeyecek kadar sevmemişsin arkadaşım, o yüzden fenerbahçe büyüklüğüne isim veremeyen adamı anlamıyorsun. allah sana büyük aşklar, isimlendiremeyeceğin aşklar nasip etsin. ancak böyle durulursun, ayarsın sen.

    beni sorarsan ben levreksporluyum.
  • bu, öyle bir büyüklüktür ki, rakip takım taraftarlarının kaybettikleri maçlardan sonra zırvalamalarına, ilkokul düzeyinde espriler yapmasına, şemalar şekiller çizmesine sebebiyet verir.

    öyle bir büyüklüktür ki fırsatını bulunca fenerbahçe'ye sallama ihtiyacını da beraberinde getirir.

    öyle bir büyüklüktür ki başarılı da olsa başarısız da olsa hazımsızlık sebebidir.

    öyle bir büyüklüktür ki içine girince anlarsın.*
  • bunu ''işte hepiniz bizden nefret ediyorsunuz, öyle bir büyüklük'' diye savunanlar unutmasınlarki hitler'de kendini öyle avutuyordu. hitler'den de dünyanın %90'i nefret ediyor, şimdi gidin birde adolf hitler büyüklüğü diye başlık açın şu mantığınızla
  • en çok 2. olma şampiyonu fenerbahçe'yi kutlar başarılarının devamını dileriz.
hesabın var mı? giriş yap