• bizim işyerine servis çeken firma bunun en son modelinden aldı. koltukların şekli zaten efsane, sparco falan halt yemiş, süper konforlu.
    mor/mavi pavyon ışığı gibi gece aydınlatması var, korkunç.
    ve en kötü yanı ise yolcu minibüsünün süspansiyon sistemi bildiğin balkon demiri formatında...
    çukur ya da kasisten geçince arka tekerin iki sıra önündeki adam dahi koltuğundan zıplıyor.
    hatta geçen gece mesai çıkışı bu servise bindim, ulan dedim ne güzel lan herkes emniyet kemerini takıyor arabada, güzel yerde çalışıyorum lan ben dedim, bende taktım zaten.
    peşine yola çıkınca anladım neden herkesin taktığını, zira en ufak bir kasiste dahi araba içindeki herkes yerinden oynuyor ve onları emniyet kemeri sabit tutuyor, sanırım sırf bu yüzden fiat emniyet kemerini klasik omuz ve belden destekli stilde yapmış, sadece belden bağlamalı versiyondan koymamış.
    özetle bu minibüsle 20km'den fazla yolu türkiye şartlarında gitmek kalıcı sağlık sorunu yaratabilir.
    ha bak aynı yolu volkswagen volt ve crafter ile de gittim, mercedes sprinter'le de ve hiç bu kadar bariz fark yaşayacağımı düşünmemiştim.
  • 1 hafta önce sevgilimden ayrılıp, geri dönsem mi diye ikileme düştüğüm şu günlerde, tv ekranlarında sürekli dönen reklamında '' `çok pişmanım ducato seni alaydım, bu pişmanlar korosuna katılmayaydım` '' şeklinde söylenen şarkısına uyuz olduğum araç. sinirlerimi bozuyor.
  • istenildiği kadar eleştirilsin ekonomiktir. bizim şirkette kullanılan ducato maxi'nin biraz yol bilgisayarı verilerini kurcalayayım dedim. öncelikle araç daha 10 bin kilometre civarında, 2014 model. ortalama yakıt yüketimi 9.1 l / 100 km.

    evet bu rakamı gördüğümde gerçekten çok şaşırdım. çünkü bir araç çok agresif kullanıyor, iki genelde tonajlı yük taşımak için kullanılıyor (1.3 ton civarında) üçüncüsü ise araç sabah çıkınca genelde akşam dönüp bol bol şehiriçi trafiğine yakalanıyor, şehirler arası çok ama çok nadir kullanılıyor.

    fiat'ın multijet motorunu takdir etmemek mümkün değil, gerçekten.
  • berrrr-battt bir ticari araç (müsveddesi). haftanın altı günü illa bir hatta bazen iki kere, servis ayağına binmek zorunda kalıyorum bu ucubeye. allah'ım içim dışıma çıktı. bir de sondaki duraktan bindiğim için en arkaya oturuyorum, elim mahkum. sürekli bir zıplama, en ufak bir çukurda ya da kasiste beşik gibi sallanma. zaten koltuk araları 3 santimetre olduğundan diz kapaklarım çürük içinde. gacırtı gucurtusu, kapının lastiğinin ara ara düşmesi falan da cabası. bir de bizim manyak şoför haldır huldur dalıyor her yola. zira ön tarafta sarsıntı minimum hissedildiğinden arkada olan biten umrunda değil herifin.
  • pişmanlar korosu olan reklam filmi dile çok sıkı bir şekilde takılıyor. reklamlar içindeki en favori reklamım. ulan ne zaman reklam kuşağında buna rastlasam sanki tribünde tezahürat yapar gibi oluyorum hee. *
  • servis araçlarının anadol'udur.

    özellikle yolcular için kahır sebebidir.
  • kullanımında paneline asr tuşu yerleştirilmiş fakat sadece bastığınızda üzerinde lamba yanmasından ibaret olan ticari araç.
  • birinden kaçarken, başka kanalda yakalanılan reklamları var.

    cır cır cır cır çocuk bağırtısı...
  • izlerken gidip kusma isteği uyandıran ve malesef günde en az 5 kere maruz kaldığım şu reklama sahip minibüs. demek ki sağda solda "reklam metni yazarıyaaaaammm" diye gezen tipler bunları yazıyor.
  • karavan icin arastiriyorsaniz bundan baska seceneginiz yok. mercedes , wv, ford genisligine yatak sigmadigi icin van icin uygun degil. piyasadaki en genis ticari arac. boxer ve jumper da ayni boyda ama bu kadar saglam degil diye biliyorum
hesabın var mı? giriş yap