• olimpiyat stadı'nın ardından türk telekom arena'nın da uğursuz geleceği takımım. frank de boer'un ajax'ın başına geçmesiyle bu durum şimdiden gözümde kesinleşti. olimpiyata geçtiğimiz sene adamı top yapan dünyanın en iyi savunma oyuncularından biri olarak getirdik düztaban çıktı, sezonun yarısı gelmeden şutladık, stadı da lanetledik. şimdi açılışı yapacağımız maçta yine geliyor. dalga geçiyorduk (bkz: #21457875), hakikaten necati ateş ve frank de boer'la nostalji takımını kurduk, sezonun geri kalanı gala maçı şeklinde geçecek.
  • ele güne karşı bizi rezil eden beceriksiz yöneticilerin elinde futbol branşında yerle bir olan efsane. eksilerde gezen averaj mı dersiniz, lig sonuncusuna daha yakın olunan pozisyon mu? hangisi daha net özetler bu düşmüşlüğü?

    parasızlıktan ağızları kokuyor diye düşünüyorum ben bu adamların ve yerlerinde olsaydım insan içine çıkacak yüzüm olmazdı. bonservisi yok diye gökhan zan'ı transfer etmek? utanmadan milli stoper, ne var bunda demek. kaç maç oynadı bir sayıverin. e böyle olacağı zaten belliydi. hangi klüp yönetimi "otursun" diye futbolcu alır?

    serdar özkan...azıcık futbol izlemiş bir insan bu adamın şut çekmeyi bilmediğini birkaç dakikada anlar. geçen sene gs'nin 3 0 aldığı maçı izlemiş her bünye o maçın kahramanının aslında serdar özkan'ın ta kendisi olduğunu anlar. sen de tutup ucuz diye "bunu" alıyorsun. kaç maç oynadı serdar özkan? sayamadım yönetim! tekrar ediyorum: hangi klüp yönetimi "otursun" diye futbolcu alır?

    barış özbek...inşaatlarda kazma kürek sallarken tesadüfen bulup getirilmiş gibi alman 2. liginden. gurbetçi her çocuğa nuri şahin muamelesi çekmek bunların kitaplarında yazıyor. "ben futbol biliyorum, futbolu seviyorum!" diyen her insan evladı gönül verdiği takımda bu adamın oynadığını görünce utanç duymalıdır! hiç unutmuyorum. top yakalanabilir hızda taca doğru gidiyor bir maçta. bu b.ö. koşuyor, topu çıkmasına bir metre kala yakalıyor. "normal" kapasitede bir futbolcu bir düzeltme hareketiyle topu hizaya sokar. bu adam ayağını uzatır uzatmaz top daha hızlı bir şekilde taca çıktı. "topa dokunmasını bilmeyen" bir adam bu ve utanmadan hâlâ kadronda tutuyorsun. düğünümde oynatmam ben bu adamı.

    ayhan akman. yine bir beşiktaşlı. xavi muamelesi çektiler buna da. 15 maçta bir kez gol atar ya da attırır. onunla gider kontrat yeniler. bu adam orta sahadan kalecisine dönme korkaklığını futbolunun vazgeçilmez unsuru yapmıştır. ileriye doğru gidemiyor. kafası çalışmıyor. ileriye ara pas atma konusunda full beceriksiz. topu kaybetmeyeyim diye orta sahada el freni görevi görmekten başka bir işe yaradığı yok. kramplar giriyor onun ayağına top geldiğini görünce. dayanamıyorum.

    mustafa sarp. diarra sınıfına koydular bunu da iki günde. fiziği iyi dediler. belini döndüremeyen bir dmf ilk kez gördüm. ayhan gibi bunun da kafası çalışmıyor. futbol bir yandan da zekâ oyunudur ve zeki futbolcular yoktan var ederler. birkaç pasla işi bitirirler. "tık tık tık gol". mustafa sarp'ın ayağında top ya kaptırılır ya ayhan reise atılır o da geriye döner. kaleci üzerine oynanan bir if kodu var orada ve döngüye giriyor.

    servet...kişisel görüşüm ben bu adamın rijkaard'a ihanet ettiğini düşünüyorum. benim futbol bilgim, rijkaard'ın gönderilmeden hemen önce servet'in oynadığı maçta rakibine mahsus gol attırdığını söylüyor. ben böyle adamı klüp binasından içeri sokmam! tabi ki reddedecek! "ihanet ettim" diyebilir mi zaten?

    hakan balta...allah'ını seven söylesin bu adam kaç defa hava topundan galip çıktı? karpaty liviv rövanş maçında yaptığı hata, o vurdumduymazlık artık hakan balta denince akıllardan asla silinmeyecek bir lekedir. franco'nun defans versiyonundan ne farkı vardır o zaman? hangi aklı selim taraftar rahat edebilir böyle bir defans oyuncusu varken??

    sabri...forumların, sözlüklerin, bobilerin değişmez malzemesi. karabükspor'la oynanan bir maç var. kritik dakikalar. tek kişilik baraj kuruluyor. sabri topun başında. geriniyor ve çat diye adamı vuruyor, pozisyon başlamadan bitiyor. yine bir sabri klasiği olarak rakibin ceza sahasına yakın bir bölgeden kaleci aykut'a geri pas adı altında füze yolluyor. aynı dakika içerisinde iki taraf da korner kullanmış oluyor. bildiğin patlamaya hazır mayındır sabri. koşuyormuş...oynatılma sebebi bu.

    pino...canım yaa. "ben cf değilim" diye bas bas bağırıyor. eğer hücum oyuncusu isen şut çekmesini bileceksin. adam pes'i yeni öğrenen bi ufaklıktan farksız. kendisine pas geldiği zaman r1'de basılı kalıyor kendisi. 5 kere bunu denese birini yediriyor, dördünü rakibe...diyelim şut çekecek, eğer kaleyi bulursa kalecinin üzerinedir o. git asker ol yeğenim sen. insan vurabiliyorsun ama gol atmak senin neyine. sabri gibi bu da koşuyormuş...atletizm değil bu futbol. git pistlerde takıl o zaman. hoş suç sende değil seni getirenlerde!

    baros. yazık. adamcağız çırpınıyor ama yılın 6 ayı sakat. geçen sene emre bi koydu, daha kendisine gelemedi.

    arda. türk futbolunun ender yıldızlarından fakat hiçbir zaman 90 dakika dayanabileceğini beklemem bu çocuğun. ona eşlik edebilen olmayınca o da bir şey yapamıyor hâliyle.

    ufuk ve aykut...bunlar da a2'de kalecilik yapabilirler ama asla gs'nin birinci kalecisi olamazlar. tel tel dökülen defans, üç top geçirse biri zaten gol oluyor. kaç gol yendiğine bakın.

    ve tüm bunlara rağmen, polat ve ekibi utanmadan "umut" dağıtıyor biz taraftarlara. "yeni stadımız" diyorlar. orada sanki başkaları oynayacak. bu rahatlık nereden geliyor anlamak mümkün değil. anca teknik direktör kovarlar. onlar hesap vermek gibi bir zorunluluğa sahip olmadıkları için zaten hâlen o koltuktalar. bizim gücümüz yetmiyor anca "yönetim istifa" diyebiliyoruz. bunlar da tutup hagi'yi getiriyorlar.

    neden önceden kovduğun adamı geri getirirsin takımın başına? asla tutmaz, asla da tutmayacak. terim'i getirdin, fener daum'u 2. kez getirdi de ne oldu? "yetersiz lan bu" diye kovulmaz mı bu insanlar? ne değişti ki şimdi? çünkü paran yok, vizyon sıfır. o kadar acizsiniz ki...uefa kupasını almış o kadronun insanlarından medet umar olmuşsunuz. bülent başkan olsun teknik direktör, sonra sıçtığını anla kov. bülent korkmaz gs tarihinin en önemli futbolcularındandır. ruhu gerçek bir galatasaraylının ruhunu taşır. fakat galatasaray "deneme tahtası" değildir!! staj yapar gibi teknik direktörlük yapanların eline emanet edilemez bu köklü klüp!!

    yazıklar olsun. hesap vermeden oturuyor...gözümüzün içine baka baka "iyi olacağız" diye bizi kandırmaya hâlâ cüret edebiliyorsunuz ya, insan pişkin olacak işte.
  • neden transfer edildiği belli olmayan serdar özkan'ı yollayıp; yerine colin kazım'ı almaya çalışarak, vizyonunun kuş kadar olduğunu belli eden bir yönetime sahip, asırlık çınar.
  • uzun süredir üzülmemek için doğru düzgün takip etmediğim, ilgilenmediğim takımdı. amacıma da ulaşmıştım aslında, avrupada yokmuşuz, lige havlu atmışız falan umrumda olmuyordu, hatta gülüp geçiyor, esprisini yapıyordum; ta ki az önce tesadüfen i will survive dinleyene kadar. gözümün önüne ali sami yende golden sonra yirmi bin kişiyle i will survive eşliğinde sevinişim geldi, sonra da eski güzel günler. bi anda bakış açım değişti, uzun süre aradan sonra şu takım için tekrar bişeyler hissetmeye başladım. çoğunlukla üzüntü tabi, bu hale gelicek takım değildi galatasaray; ama umut da yok değil, türk telekom arenada kazanılacak zaferleri düşününce. kaç yıl sonra olur bilmem ama, galatasaray bir avrupa kupasına emin adımlarla ilerlerken, o eski coşkusuyla, ve artık elli bin kişiyle söylenicek o şarkı. o günü bekliyorum artık ben de.
  • eğer colin kazım-richards'ı transfer ederse, gökhan zan ve serdar özkan transferlerinde beşiktaş taraftarını sevindirdiği gibi fenerbahçe taraftarını da sevinderecek takımdır.
  • bir kaç sezon başarısız olunca desteklemeyi bırakan taraftarı olan takım , oysa biz 26 yıldır gün yüz görmedik ,ama takımımızı bırakmayı hiç düşünmedik . inatla ,sabırla bekliyoruz .
    dün uefa ile cimbomlu olanlar ,bu gün üç beş maç kaybetti diye takımını bırakıyor. cimbomun başarısılığının sebebini başka yerde aramamak lazım , sebep ortada günü birlik yaşayan taraftar .
    trabzonspor selçuk inan'ı alırken biz geleceğimiz kurtarılıyor diye sevinirken ,cimbom taraftarı o günlerde lincoln diye havalara uçuyordu , oysa bilmiyorlardı kı onların takımı sadece günü kurtarıyordu.
  • futbol takımının bulunduğu kötü durumdan olsa gerek artık basketbol takımını takip etmeye başladım spor kulübü. ben ki basketbol takip etmeyen bir insanı futboldan soğutup basketbol seyircisi yapan yönetime teşekkürlerimi bir borç bilir, futbol takımını izleme ve destekleme gibi vb. sunduğum olanakları geri çekmekle isyanımı dile getirmiş bulunmaktayım.
  • sadece adnan biraderler tarafından yönetilmeyen takım. bu takımın yönetim kurulu var , divan kurulu var. koca camiadan bir kişi çıkıpta ne lan bu kepazelik demiyor , diyemiyor. hala bana ve çoğu taraftara küfür gibi gelen necati ateş , kazım transferleri konuşuluyor ve tek bir yönetici , divan kurulu üyesi çıkıpta noluyor lan burda yeter artık demiyorsa o işte bir bokluk vardır arkadaş. kafalarına silah mı dayadılar da bu kadar sessiz camianın önde gelenleri anlamıyorum.
  • hadi necati ateş neyse ama kazım kazım takıma kazandırılır ise, artık maçlarına gitmeyeceğim takımım. hadi yeni takım kurmaya maddi gücünüz yok, takıma ihanet eden, gününü gün eden, takımın durumu çok şeyinde olmayan futbolcu kardeşlerimizle yollarınızı ayırın arkadaş, hiç olmaz ise maaş ödemekten kurutulursunuz... kaynak ta yaratır bu size, genç yetenek kovalayın ne bileyim, adam keşfedin... bu arada galatasaray aleyhtarı yayın yapan yayınları okumuyoruz veya tıklamıyoruz tamam, peki sürekli yönetim lehine yayın yapan site ve yayınları ne yapacağız ?

    edinburgh: imla
  • arkadaş, onu bunu bilmem de, taraftarının birebir aynasıdır. taraftarı neyse klüp de o işte. söylenecek daha fazla bir şey yok.

    özellikle şu son transfer döneminde yine iş başında galatasaray taraftarı. beşiktaş transfer şovu yaptı ya. bizim de yapmamız lazım tabi. sidik yarışı ya bu. herkesin bir fikri var bununla ilgili "o alınsın, bu alınsın" diye.. überdandik spor basınımız götünden transfer uyduruyor, bizimkiler de "yav süper olur alalım, yok bize uymaz almayalım" diye fikir üzerine fikir üretiyorlar. o kadar basit, gülüp geçilecek bir şey değil bu. böylece klübün üzerinde büyük bir baskı yaratıyor taraftar. sırf bunun için bazı transferlerin yapıldığına inanıyorum ben. devre arasında bir ton maddi kaynak ayırılarak yapılan transferlerin olayı bu. "takıma takviye" falan hikaye. maksat taraftar sussun. ha, bu arada, alınanı da beğenmiyor bizim çok bilmiş taraftar kitlemiz. sanırsın hepsi hıncal. çoğu farkında değil ama, bunların televizyon programlarında sabahlara kadar oturup geyik yapanlardan tek farkları, bunun için para almıyor oluşları.

    sağolsunlar, bugünkü durumla ilgili olarak da, bazı arkadaşlar kadroyu tek tek yazıp ağızlarına geleni söylemişler. tamam, çok güzel. benim de formaya, armaya yakıştıramadığım futbolcular var.

    ama biraz da çözüm üretin be arkadaşım? servet'i, ayhan'ı, sabri'yi, arda'yı falan yeterli görmüyorsun, beğenmiyorsun. buradan "bir siki de beğenin arkadaş" demiyorum, beğenmemek hakkın. ama bunların yerine oynayacak yerli oyuncu gösterin bana ya? şu an faal futbol oynayıp da galatasaray ilk onbirinde oynayacak futbolcu ismi verin. kim var mesela? milli takımda forma giyebilecek biri olması lazım ama.. gökhan gönül nasıl? 15 - 20 milyon euro arası alabiliriz herhalde. başka?.. mehmet topuz, necip uysal?.. mümkün mü? uzak görünüyor di mi? e, olm o zaman eldeki yerlilerle idare edilecek demektir. mevcut durum buyken ve alt yapı dahil olası tüm kaynaklardan yeni bir yerli oyuncu kadrosu kurmak için epey uzun bir süre gerekirken "eldekiler şöyle kötü böyle berbat" diye sağa sola yazmak abesle iştigaldir. boş boğazlıktır, goygoyculuktur. şu an için yapılacak en mantıklı şey, taraftar olarak sağduyumuzu koruyup kendimize çeki düzen vermektir.

    dünden beri necati ateş başlığına bakıyorum, yorumların yarısından fazlası "kovmuştuk da geri geldi, serdar özkan'la beraber şunlar şunlar da verilseydi, yok ümit karan'ı, bülent akın'ı falan da alsaydık" .. şu ortamda, yani bana göre azıcık da olsa kalbur üstü olması gereken sözlük yazarları arasında dahi aynı şeyleri tekrar tekrar yazmaktan, söylemekten hicap duymayan aşırı büyük bir kitle var. yok bugün takımı tutmayı bırakmış da, bilmem ne.. tutma zaten sen.

    diyorum ya işte.. taraftar neyse, takım da o. malzememiz bu ne yazık ki. o yüzden, fazla kasmamak gerek.
hesabın var mı? giriş yap