• yılda birkaç kez geliyor "gökyüzü fotoğrafı çekecem ben de, şu makina uygun mu?" soruları. uzun zamandır fotoğraf piyasasından uzağım, makinam çalınınca daha da küstüm. (bkz: eve hırsız girmesi/@hooker with a penis) böyle olunca her yeni çıkan makinayı da takip edemiyorum. bu aralar da bir festival var sanırım, soruların sıklığı arttı. olabildiğince evrensel bir cevap yazıp buradan paylaşayım dedim. sorularınız olursa yeşillendirebilirsiniz, elimden geldiğince yanıtlarım.

    "astrofotoğraf için şu makina uygun mudur?" denildiğinde bakılacak bazı kriterler:

    - yüksek iso/asa desteği var mı? varsa, yüksek ıso/asa ile performansı nasıl? gürültüsü çok mu?

    - bulb modu var mı? dslr'dan bahsediyorsak zaten olmalı, ama bazı giriş seviyesindeki makinalarda 30 saniye veya 1 dakika gibi limitler olabiliyor.

    - makinayı uzaktan kontrol edebiliyor musunuz? radyo alıcı, cep telefonu, bilgisayar ile bağlantı kurabilmesi iyi bir şey. hem pozlama sırasında sürekli deklanşöre elle basmayacağınız için titreme azalır, hem de bilgisayar/cep telefonu ile yapılacak bağlantılarda makinayı programlayabilirsiniz ("10 tane 180 saniyelik poz al aralarında 5'er saniye mola ver" gibi...)

    - gürültü önleyici algoritma var mı? varsa, bu algoritma opsiyonel olabiliyor mu? açılabilir/kapatılabilir olması iyi bir şey, yazılımla yapılan her şeyi bilgisayarınızla sonradan yapabilirsiniz, bu süre çekimlerde zaman kazandıracağı gibi görüntü işleme algoritmalarında tercih edeceğiniz yöntem ve kalibrasyon verileri kullanmanıza olanak sağlar. buna ek olarak, gürültü önlemeyi donanımsal yapabiliyor mu? (bazı makinalarda uzun süreli pozlamalar için bazı elektronik bileşenleri kapatabiliyorsunuz) (bkz: mosfet/@hooker with a penis)

    - üzerindeki sensörün (cmos) kuantum etkinliği (quantum efficiency, türkçesine kuantum verimliliği demek daha doğru olur ama maalesef türkiyede terim böyle oturdu) gibi grafiklerine erişebiliyor musunuz? hemen her renk için verimliliği yüksek olması iyi bir şey. bu veriye ulaşamıyorsanız, o makinayı/markayı sorgulamanızda fayda var. makinalara göre kuantum etkinliklerini listeleyen bir yer: http://www.sensorgen.info/ ayrıca işin biraz akademik kısmını merak edenler için şöyle bir makale var: http://articles.adsabs.harvard.edu/…000067.000.html ayrıca (bkz: kuantum etkinliği)

    - makinayı harici güç kaynağı ile besleyebiliyor musunuz? veya bu markanın extra pil seçenekleri var mı? (bkz: battery grip) özellikle dslr makinalarda cmos kullanılarak güç tüketimi epey azaltılmışsa da (ccd yerine) pozlama demek, enerji tüketimi demek. yeri gelecek yarım saat poz vereceksiniz, pilinizin sizi yarı yolda bırakmasını istemezsiniz.

    - aldığınız marka/modelin t-ring adaptörü gibi dönüştürücüleri var mı? makinanızı yarın bir gün teleskop odağına takmak istersiniz, t-ring adaptör gerekir. (bkz: t ring)

    - bazı makinalarda ekranı gece moduna alabiliyorsunuz veya parlaklığı bir hayli kısabiliyorsunuz. şart değil, ama gece çekim yapacağınız için tercih edilebilir bir şey. vizörün üzerini kapatabileceğiniz kapaklar oluyor (canon'larda var mesela), yine şart değil ama tercih edilebilir.

    - bazı makinalar (dslr olmayan modeller genelde) raw çekim modunu desteklemeyebiliyor. kaldı mı hala böyle modeller bilmiyorum ama bi 10 yıl önce epey yaygındı (sd card'lar pahalıyken). tercih etmeyin. hızlı bir sd card (class 10) alın ve olabildiğince çok raw çekim yapın, güzel bir şey yakalarsanız yarın bir gün basmak istersiniz, jpeg kayıplı sıkıştırma sağlıyor. eserinizi kayıplı saklamayın. (neden class 10? raw veriler büyük olur, karta yazmak zaman alır)

    - makinanızın üzerinde gps olması avantaj. koordinatlarınızı artık cep telefonunuzdan vs. öğrenebilirsiniz ancak çekim yaptığınız zaman bilgisini hassas bir şekilde exif datasına yazabilmek gökyüzü fotoğrafçılığı için avantaj sağlıyor.

    - advanced: yarın bir gün yeni makina aldığınızda bu makina "eski" makinanız olacak. en çok da eski makinanız üzerinde deneysel şeyler yapacaksınız. bunlardan yapılan en yaygın ve anlamlı şey, cmos sensörün üzerindeki kızılöte filtreyi traşlamak. şimdi alacağınız makinayla bu tip şeyler yapanlar var mı? ya da başka modifikasyonlar yapanlar var mı? firmware'ini değiştirenler, cihazı hackleyenler. ne kadar çok doküman varsa ilerde bu makina üzerinde deneysel şeyleri daha rahat yaparsınız. şimdiden bir google'layın, aşina olun mevzulara.

    bunlar haricinde, iyi lens seçimi, tripod'un önemi, takip motorunun daha da önemi konuları bu entry'nin dışında diye girmiyorum.
  • geniş açılı samanyolu ve yakın gökyüzü cisimleri dışında derin uzay amaçlı bu işe merak salan arkadaşlara biraz anlatalım ne ihtiyaçları olduğunu. yani uzak galaksiler, nebulalar vs.

    öncelikle tabi ki güçlü bir teleskop. türkiye şartlarında aşırı pahalı doğal olarak. hem az satılan, hem ithal edilen 20 ila 40 kilogram civarında teknoloji ürünlerinden bahsediyoruz. dolayısıyla çok pahalı. olur da bir türlü yurt dışından temin edebilirseniz 2000-3000 dolar arası çok kaliteli setler bulabilirsiniz.

    teleskopların optik özelliklerine göre çeşitlilik gösterdiğini de bilmek gerekiyor. ihtiyacınıza uygun olarak refractor, newtonian, schmidt-cassegrain teleskopları tercih edebilirsiniz. marka olarak en bilinen ve tercih edilenler meade, celestron ve skywatcher diyebiliriz.

    en az teleskop kadar önemli olan bir diğer bileşen mount dediğimiz kundaklar. bu teleskop tripodlarından equatorial mount olanlar en çok tercih edilenlerdir. dünya'nın dönme eksenine paralel bir dönme eksenine sahip olarak gökyüzünün dönmesini izleyen aletlerdir. dolayısıyla astronomik teleskoplar ve kameralar için en çok bunlar kullanılır.

    gözle yapılan gözlemler için çeşitli ölçülerde göz mercekleri ve görüntüyü büyüten barlow mercekler gerekmektedir. ancak olayımız göz değil, fotoğraflama diyorsanız burada tekrar para harcama vakti geliyor.

    elinizde bulunan bir dslr kamerayı, 200-300 lira gibi tutarlarla satın alacağınız t-ring ile teleskopunuza bağlayabilirsiniz. kameranızın kalitesine göre uzun pozlama yaparak güzel görüntü elde edebilirsiniz. ancak bu işe özel ccd kameralar mevcut. ccd kameralar uzun pozlama ve soğutma yetenekleri ile derin uzay objeleri için çok uygundur. tabi fiyatları da o kadar değişken. elinize alıp hiç fotoğraf çekemeyeceğiniz, sadece bu iş için kullanabileceğiniz bir kameraya ortalama 500 ila 1000 dolar arası para ödemeniz gerekiyor. ürünün kalitesine göre, soğutma sistemine göre, siyah beyaz (mono) veya renkli (color) çekebilme kabiliyetine göre fiyatlar değişiyor. daha profesyonel astrofotoğrafçılar genellikle monochrome kamera tercih ederler, yani siyah beyaz. sebebini birazdan anlatırım. en popüler markalar zwo ve qhyccd olarak bilinir.

    bitti mi? biter mi hiç. bataklık burası, girince batıyorsunuz. monochrome bir kamera alınca gök cisminin gerçek renklerini elde edebilmek için renkli filtreler ile çekim yapma ihtiyacınız da olacak. (başlangıç için renkli çekim yapan kamera öneririm.) bu çekimleri sizin otomatik hale getiren filter wheel adı verilen tekerlekler var. farklı renk filtrelerini kameranın önüne otomatik olarak getirir ve aynı gök cisminin farklı renklerini elde edersiniz.

    bunlara ilave olarak bir adet atmospheric dispersion corrector denilen ara filtre çekimlerinizi oldukça iyileştirir. bu atmosfer düzelticiler, gezegensel görüntüleme sırasında prizmatik dağınıklığı azaltır ve daha keskin detaylara sahip görüntüler sağlar. özetle gördüğünüz görüntüyü iyileştirir.

    setinizi bir gök cismi bulucu gps'i ile tamamlayınca işiniz tamam, değil. geldik yazılım kısmına. çektiğiniz yüzlerce enstanteyi birleştirip tamamlayan çok sayıda fotoğraf editleme yazılımı var. ayrıca bulunduğunuz ortamın bulutluluk oranını, gök cisimlerinin yerini, nem oranını vs. veren yazılımları da kullanmak gerekiyor. bunlardan bazıları:
    stellarium - koordinatlarınızı girmenize izin veren ve nesnelerin ne zaman ve ne zaman olacağını gösteren bir yazılım.
    pixinsight - post processing için kullanılan işleme yazılımı.
    autostakkert - gezegen videoları istifleme yazılımı
    astrotortilla - mount'unuzu kalibre eden, çekim için seçilen cisme göre kutup hizalama (polar alignment) hatasını ölçen yazılım
    astroplanner - adından anlaşılacağı gibi çekimlerinizi planlamanız için kullanılan bir yazılım.

    mümkün olduğunca kısa anlatmaya çalıştım ama konu uzun maalesef. her bir ürün için sayfalarca yazı yazmak gerekir detaylara girersek. bu işlere meraklı arkadaşlar yeşillendirebilir, fırsat buldukça biraz daha detaylı anlatmaya çalışırım.
  • gökcisimlerini fotoğraflamaya denir. genellikle 35mm slr fotoğraf makinalarına ihtiyaç duyulur. varsa takip motoru olan bir teleskop şahane olur. yoksa bir takip motorlu tripod (bkz: barndoor) o da olmuyorsa herhangi bir tripod ile sınırlı poz süresiyle denenebilir.

    bir dslr makinanız varsa çok daha rahat çalışabilirsiniz. çünkü banyo derdiniz olmaz ve sonuçları doğrudan görüp, poz sürenizde kafanıza göre değişiklik yapabilirsiniz...

    bu işler için bir canon eos 20da makina var ki, insanın dudağını uçuklatıyor doğrusu...

    (mutlaka bkz: canon eos 20da)

    gökyüzü fotoğrafçılığı teknikleri için:

    (bkz: afocal)
    (bkz: prime focus)
    (bkz: piggy back)

    ayrıca;
    (bkz: bir astronomi kılavuzu olarak ekşi sözlük/#12338722)

    not: bu entry 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi süresince katalanca olarak sunulmuştur. (bkz: bütün entry'lerini katalancaya çevirmek) bundan çok daha kaliteli yüzbinlerce entry bu süreçte yok olmuştur. bir zamanlar devletin milletini ebleh yerine koyması yasaktı, bazı yasaklar özlenebiliyormuş.
  • gökyüzü fotoğrafçılığında kullandığınız ekipman ile gökyüzünde ne kadarlık bir alan görebileceğinizi bilmek önemlidir. çünkü manzara fotoğrafı çeker gibi vizörden bakıp zoom-in zoom-out ile konuyu kadraja sığdırmak çoğunlukla mümkün değildir - zira çekilen cisimler çok sönüktür bu yüzden vizörden bakınca görmezsiniz bile.

    bir dslr makinanız varsa deneme yanılma yoluyla birşeyler yapabilirsiniz ama bu hem çok gereksizdir, hem de zaman kaybına sebep olur. ayrıca eğer filmli makina kullanıyorsanız, böyle bir şansınız da kalmaz.

    bu gibi durumlar için aşağıdaki denklemden yararlanılır :

    x=d(57.3/f)

    x := gökyüzünde kaç derecelik alanın filmde görüntüleneceği
    d := mm cinsinden filmin boyutları
    f := mm cinsinden objektifin (ya da teleskobun) odak uzaklığı
    57.3 := birim dönüşümleri için sabit - yok ben inch cinsinden kullancam diyenler kendi sabitlerini hesaplayabilirler.

    burada önemli olan, bu denklemi iki kez kullanmamız. bir yatayda, bir de düşeyde hesaplayacağız.
    mesela 35mm filmle çekim yapıyorsak, d'yi düşeyde 24 mm, yataydaysa 36 mm alıp hesaplamamız gerekir. (çünkü 35 mm filmler standart 24x36mm'dir.) sonuçta elde edeceğimiz değerler, düşeyde kaç derecelik alanı göreceğimiz ve yatayda kaç derecelik alanı göreceğimizi ayrı ayrı verecektir.

    unutmayın! eğer 35mm film kullanmıyorsanız, mesela dslr makina kullanıyorsanız o zaman dedektörünüzün boyutlarını bilmeniz gerekir. full frame makinalarda yine 24x36 mm'dir ama diğer makinalarda iş değişir. örneğin çoğu dslr'da olduğu gibi dedektör çarpanınız 1.6'ysa 15x22.5mm (24/1.6 ve 36/1.6) almanız gerekir. (tabii dedektörünüzün x/y oranının aynı olduğunu kabul ettik; ki dslr'larda durum böyledir. yok başka ccd* kullanıyorsanız gerçek boyutlarını manuallarından öğrenin!)

    dikkat ettiyseniz dedektör boyu büyüdükçe gördüğünüz alan büyür. bu genelde istenen birşeydir.
    yine dikkat ettiyseniz, odak uzaklığıyla gördüğünüz alan -normal olarak- ters orantılı. ancak unutmayın, odak uzaklığı fazla küçüldükçe gökyüzünün küreselliğinden dolayı bu tip denklemlerin hatası artacaktır. (bkz: gnomonic)

    gökyüzü fotoğrafçılığında, fotoğraflayabileceğiniz alanı baştan hesaplayabilmek, satın alırken ya da gözleme çıkarken yanınıza alacağınız ekipmanı doğru seçmenizi sağlar.

    astronomlar bu hesabı biraz detaylandırıp antin kuntin bir isim vermişlerdir. (bkz: plak eşeli) bu sayede elde ettikleri görüntülerdeki mesafeleri derece cinsinden ifade edebilirler. örneğin ayrık bir çift sistemse bu* ve uzaklığını da biliyorlarsa astronomi birimi cinsinden bile ifade etmelerini sağlar.

    not: bu entry 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi süresince katalanca olarak sunulmuştur. (bkz: bütün entry'lerini katalancaya çevirmek) bundan çok daha kaliteli yüzbinlerce entry bu süreçte yok olmuştur. bir zamanlar devletin milletini ebleh yerine koyması yasaktı, bazı yasaklar özlenebiliyormuş.
  • amatörü olduğum uğraş.

    1,2,3,4,5,6

    çok param olursa profesyonel meşgalem olacak bir gün. bence insanlar hacca gitmeye harcadıkları parayla güzel makina ve lensler alıp bu işe sarmalı. zira bundan büyük ibadet yok gibime geliyor.
  • gökyüzü fotoğrafçılığında takip motorları çok önemlidir. ama elinizde bir takip motoru, barn door yoksa da tripod kullanarak çekim yapabilirsiniz.

    eğer tripod kullanarak çekim yapacaksanız, uzun süre pozladığınızda yıldızların "izi" fotoğrafınızda görülebilir. (bkz: bulb ayarı/#15837595) (bkz: bulb ayarı/#16016242) eğer bu izler görünmesin istiyorsanız; bu izlerin yaklaşık kaçıncı saniyede "anlaşılır biçimde" görüldüğünü şu denklemden hesaplayabilirsiniz :

    x = 1000 / f(cosd)

    x := verebileceğiniz max. poz süresi (saniye)
    f := kullandığınız objektifin odak uzaklığı (mm)
    d := çektiğiniz cismin dikaçıklığı (derece)
    1000 := orantı katsayısı. birimlerinizi değiştirirseniz bu değeri ona göre hesaplamanız gerekir.

    burada kavranması gereken temel noktalar var. örneğin; fark ettiyseniz x ile f ters orantılı. yani? yani objektifinizin odak uzaklığı ne kadar küçükse, o kadar uzun poz verebilirsiniz. eh, bu beklenen birşey.

    diğeri? işte bu kritik : cismin dikaçıklığı. bunu hassas bir şekilde kullanmanıza gerek yok. göz kararı bir değerle de fena sonuç elde etmezsiniz. genelde gök ekvatorunu çok hassas belirleyemeyebilirsiniz tabii, bu gibi durumlarda cismin kutup yıldızından uzaklığını kestirmeye çalışın. 90'dan çıkarmak (ya da denklemde cos yerine sin kullanmak) aynı anlama gelecektir.

    unutmayın, denklemdeki cosd ifadesi şunu söyler : kutup noktasından uzaklaşıkça, verebileceğin max poz süresi kısalır. eh, normal değil mi? kutba yakın yıldızla, gök ekvatorundaki yıldızın açısal hızları eşittir. ikisi de 24 saatte 360° dönerler. ancak çizgisel hızları farklıdır. bu yüzden gök ekvatoruna yakın olan daha kısa sürede "iz" bırakacaktır.

    ya da; d=90° alın (kutup noktası) cos 90 = 0 olacaktır. 1000/0 = sonsuz. gerçekten de kutup noktasını teorik olarak sonsuza kadar pozlayabilirsiniz ve hiç iz çıkmaz.

    not: bu entry 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi süresince katalanca olarak sunulmuştur. (bkz: bütün entry'lerini katalancaya çevirmek) bundan çok daha kaliteli yüzbinlerce entry bu süreçte yok olmuştur. bir zamanlar devletin milletini ebleh yerine koyması yasaktı, bazı yasaklar özlenebiliyormuş.
  • elektronik sensör kullanılarak astrofotoğraf olayları için:

    (bkz: ccd)
    (bkz: cmos)
    (bkz: pixel)
    (bkz: photosite)
    (bkz: hot pixel)
    (bkz: stuck pixel)
    (bkz: dead pixel)
    (bkz: super pixel)
    (bkz: binning)
    (bkz: well depth)
    (bkz: kuantum etkinliği)
    (bkz: maxim dl)
    (bkz: iraf)
    (bkz: dynamic range)
    (bkz: fits)
  • baslangic icin ortalama ekipmanlari siralayayim: dslr makine (orn; nikon d7000), 50 mm sabit lens (35 mm olmasi daha makbul), tripod ve mumkunse bir adet kumanda (aliexpress de 2$)

    gelelim hava sartlarina:
    bulutsuz bir gokyuzu olmali; eger kafanizda dolunay bulut ve yildizlari iceren bir kompoisyon varsa kismi olarak bulut kabul edilebilir. bulundugunuz sehrin isiksizligi; dogal olarak istanbul ve komsu illerde bu tarz fotograf cekmenin zorlugu ortaya cikiyor. burada makineden daha once gelen konu aslinda bu ikisi. eger bulut olursa haliyle birsey cekemezsiniz, bulundugunuz sehirde isik coksa yildizlari goremeyeceginiz icin yine cekemezsiniz.

    nasil cekilecegine gelince, az cok dslr makine kullanmissaniz zaten deneme yanilma ile uc yada dorduncu pozda ortaya birseyler cikartacaksinizdir. orn 2 sn perde suresi ve 1.8 mm diyafram araligi ile net olarak yildizlari goruntulemeye baslayabilir, 15 sn lere kadar net goruntu elde edebilirsiniz. diyaframi sabit tutup sureyi uzattiginizda daha cok yildiz goruntuye girecektir, fakat en ufacik bir titresime de hassasiyetini o derece artacaktir. 15 sn den sonra dunyanin donme hareletinin etkisi fotograflarinizda gozukmeye baslayacaktir. nokta olan yildizlar minik bir tirnak isaretine donusur. ayrica minimum titresim icin ya zamanlama kullanmaniz gerekir, yada uzaktan kumanda. bu bilgide olmazsa olmazlardan.

    diyafram araligina tekrar geri donelim. gonul ister ki 1.4 35 mm ile cekin lakin para cokomel egrisine takildigindan ucuz yollu bi 1.8 50 mm bir sabit lens en orta yollusu oldugu icin onla devam edelim. mesela az bulut var havada, yildizlar da ciplak gozle gozlemlenebiliyor. kompozisyonunuzda bulutlari belirgin kilmak istiyorsaniz, perde suresi ile birlikte diyaframi mumkun mertebe acik tutmalisiniz. 8 sn perde ve 1.8 diyafram araligi ile gece karanliginda pembemsi bulutlar ve yildizlari hos bir sekilde fotograflayabilirsiniz. diyaframi ne kadar kisarsaniz bulutlarin rengi o derece koyulasir ve belirginligi azalir.

    baslangic olarak ekipman ve hava sartlari olarak bu dediklerimi saglayabilirseniz ilk gokyuzu resimlerine hazirsiniz demektir.

    not: cekim icin ornek; istanbuldaysaniz bilecik, edirne, balikesir. ekipmaniniz da hazirda yok ise; hayyam pasajinda kiralama imkani var.

    sorusu olan olursa yesillendirebilir, dil dondugunce yardim edilir.

    edit: duzeltme
  • görsel

    assos dolaylarından.
  • kozmik anafor'un düzenleyeceği 'olimpos gökyüzü ve bilim festivali' ne katılarak tecrübe edinmeyi düşündüğüm fotoğrafçılık alanı. katılacak olanlar var ise tanışmak isterim yiğitler.

    http://ogbf.kozmikanafor.com/
hesabın var mı? giriş yap