• çabuk sıkılan insandır. aklına uyan insan bulamamıştır.misal; küfürlü konuşanları sevmem, cinsellik budalalarını sevmem, özellikle bildiğini sanan, bilmeyip bilene saygı duymayanları sevmem, boş konuşanları sevmem, konu farketmeksizin aşırı faşistleri sevmem, egolu insanları sevmem, başkalarıyla dalga geçeni sevmem, paraya düşkün olanı sevmem , aşırı pısırık sevmem , aşırı ucuz kahraman da sevmem. daha bir çok özellikli olanı sevemiyorum. değiştirmeye çalışıyorum başaramayınca soyutluyorum. asil yalnızlık en iyisi falan değildir bunun da farkındayım. ve çevremde veya yolda gördüğüm çoğu dostluğa güvenmiyorum. çıkarlarını çıkarınca çoğu buhar olacaktır.
  • ölmediler aslında hiç var olmadılar !
  • gorusecek arkadasi kalmamis degil deger verdigi arkadaslarindan fazlasiyla agzi yanmis yalniz olmayi tercih etmis insan demek daha dogru olur
  • görüşecek insanlari hayatindan bilinçle çıkarmış insandir. isabettir, olmasi gerekendir.

    hickimsenin umrunda değiliz bence. insanlarla gorustugumuzde bile herkes kendini anlatiyor kimsenin kimseyi dinledigi yok. hmm anladim deyip 1 2 tavsiye verip gecistirme temelli konusmalar. yapmacikligin daniskasi.

    bu hayatta en hakiki dost arkadas ailedir. gerisi de yalandir.
  • seni tanıdım dostum, tanıdım.
    şimdi, kalın bir perde arkasında kalan geçmişin, hatırasız bir dünyan var. ışıksız, renksiz, kapkaranlık bir dünya. ve sen artık bu sonsuzluk içinde tek başına, tek tabancasın. uçsuz, bucaksız bir alemin ortasında yapayalnızsın.
    halbuki, sen de bir zaman yaşıyordun; seninde bu dünyada arkadaşların vardı. ama şimdi hepsi kayboldu... onlardan geriye sana sadece bıraktıkları boşluklar kaldı. artık hiçbirinin aklına bile gelmiyordun.
    sonra sustun... ve tüm bu acı gerçekler karşısında çılgın gibi ağlamaya başladın. için için ağlayan bir çift göz ile öylece bir başına... haykırarak ''bir şeyler'' anlatmak istiyordun; ama duyduğum sadece boğuk ve anlamsız sözcüklerdi.
    seni tanıdım dostum...
    şimdi, sonsuz bir sessizlik içindesin. beni tanıdın mı bilmem? tanımadıysan söyleyim. hani aynaya baktığında yabancılaştığın, her baktığında tanımakta zorlandığın kişi var ya, ahanda işte o benim. yani senin aynadaki görüntün ve aynada gördüğün kişinin ta kendisiyim...
  • üniversiteden mezun olduktan itibaren yaklaşık sekiz senedir yurtdışında yaşamamdan dolayı, türkiye sınırları içersinde dahil olduğum gruptur.

    eski arkadaşlar ya evlenip çoluk çocuğa karışmış ya da bulundukları şehirleri değiştirmiş, aynı şehirde kalanlar ise ya kendilerine yeni dostlar edinmiş ya da ortak noktamızın kalmadığı insanlara evrilmiş.

    içimi burukluk kaplıyor mu? hem evet hem hayır. evet çünkü gençlik zamanımı beraber geçirdiğim insanlarla olan güzel anılarım yer yer tazeleniyor ve keşke o anları tekrar yaşasam dediğim oluyor.

    öte yandan hayır çünkü zaten halihazırda diğer ülkedeki hayatım beni bekliyor ve özellikle o ülkede kurduğum ilişkilerden sonra buradaki sosyal hayat bana fazlasıyla boş geliyor.
  • başlığa konu olan sahış benim. yıllarca arkadaşlık yaptığım insanların gerçek arkadaşım olduğunu sanmışım. kimileri menfaati için kimileri çalıştığım iş yerinde iyi bir konumum olduğu için benimle arkadaşlık yapmışlar. haa hala ara ara sırf hayatımda bir değişiklik var mı merakıyla bu arkadaşım ne yapıyor diye arayıp bir yoklama çekmeye çalışıyorlar ama hayvan terli artık. geçiştiren günlük cümlelerle savıyorum. şu an yalnızım. aynı zamanda da işsiz. ailemle vakit geçiriyorum kitap okuyorum. dışarı tek çıkıp bir yerlerde tek başıma oturuyorum. açıkçası aynı zaman diliminde bir şekilde denk geldiğim sadece aynı ortamı paylaşmaktan başka paylaşacağım hiçbir şeyin olmadığı sahte insanlardan bıktım. artık ben de kimseyi aramıyorum ve aramayı da düşünmüyorum. böyle yapınca da ilk karşılaşmada yada görüşmede yılışık bir tavırla aramıyorsun,sormuyorsun sorusunu sorarak suçu size atmaktan da hiç utanmıyorlar malesef. bu aptalca soruyu duyunca bitiyorum. eskiden olsa kükrerdim haddini hatasını bildirirdim. şimdilerde ise bunu yaparak kendimi yormaya, bu yaşa gelmiş usul erkân bilmeyene yol yoldam göstermeyi zaman kaybı buluyorum.
  • şu hayatta en çok acıdığım insandır.
  • tüm arkadaşları evlenmiş , kendisi bekar olan 30 yaş üstü erkek kişidir.
  • bir levelimin kaldığını düşündüğüm durum. hayatımda bir şeyler yapmak için birileri olsun diye insanların saçmalıklarına katlamamadığım için bir bir eksildi ve eksilmekte hayatımdaki insanlar. olsundu.
hesabın var mı? giriş yap