• safranbolu'da da kastamonu'da olduğu gibi "getirmek" anlamında kullanılır. ancak bunun bu iki sözcüğü karıştırmaktan değil, e ve i'nin ö ve ü'ye dönüşmesinden kaynaklandığı düşünüyorum.
    "demir çelik fabrikası"na "dömür çelik pavrukası", "ceviz"e "cöğüz", "erik"e "örük" diyen bir yöre halkından sözediyoruz.

    götürmek yerine de "eletmek" (iletmekten geliyor olsa gerek) kullanılır.
  • en basit tarifle bile son derece kaba bir ifadedir.

    biriyle cinsel ilişki kurmayı amaçlamak, bu amaç doğrultusunda eyleme geçmek ve süreci o kişiyle cinsel ilişkiye girerek tamamlamaktır. götürmeyi seksten ayıran 3 faktör bulunur.

    1) cinsel ilişki kurulmak istenen kişi nettir ve cinsel ilişkiyi amaçlayan kişi o kişiyle daha önce cinsel ilişkiye girmemiştir.
    2) cinsel ilişki kurmak amaçtır.
    3) cinsel ilişki kurulduğunda bunu amaçlayarak eyleme eçen kişi için bu bir başarımdır ve "götürme"nin gerçekleştiğine yorulur. "başardım", "elde ettim" algısı götürmeyi belirleyendir.
    4) götürmek fiili daha ziyade tek seferlik/ilk sefere dair bir cinsel birliktelik başarımına işaret eder.

    özetle; cinsel ilişkiye girmek amacıyla birine yaklaşmak ve bunu "başarmak", o kişiyi "elde etmek"tir.

    o kişiye yönelmenin amacı cinsel birliktelik değilse ve yine de kurulan ilişkide bir cinsel birliktelik yaşanıyorsa, bu götürmek değil sekstir. yaşanan cinsel birliktelik karşılıklı sevmek ve aşk gibi duygusal bileşenlerle vuku bulmuşsa bunun adı da sevişmektir. götürmek ise daha önce cinsel ilişkiye girilmemiş biriyle bu ilişkiyi kurmak, bu gerçekleştiğinde de bundan elde etme tatmini yaşamaktır.
  • kullanmayı başaramadığım fiil herşey getirmek benim için.
  • "çocukluk genel ve yaygın görüşlerden yanadır. biz, o arkadaşımıza yetkinliği, kişiliksizleşmeye kadar götürdüğü için şükran duyuyorduk." jean-paul sartre - les mots

    (bkz: götmek)
    (bkz: iletmek), eletmek, taşımak, ulaştırmak
    (bkz: ötürmek)
  • bir şekilde yemek yemek anlamına da gelir.
    bu tabir, çok miktarda yemeğin iştahlı bi şekilde tabaktan ağıza, oradan da mideye doğru yer değiştirmesini pek güzel anlatır.
    bu sırada götüüüüüür sesleri duyulabilir..
  • türkçede "gelmesini sağlamak" anlamına gelen "ge- t tirmek" fiili, eski türkçedeki "keltir-" fiilinden gelir. "kel>gel" kelimesine eklenen "-tir" ekiyle oluşan bu söz- cük zamanla "getir-" hâline dönüşmüştür.

    bu kelimenin zıttı olan "götürmek" kelimesiyse biraz farklıdır.

    "götürmek" fiili, orta türkçede "taşımak, ulaştırmak, koymak" gibi anlamlara gelen "kötür-" fiilinden evrilip gü- nümüze ulaşmıştır.

    dilimizde hâli hazırda "yaşlılık veya sakatlık sebebiyle yürüyemeyen, ayağa kalkamayan kimse" anlamındaki "kö- türüm" kelimesi de "kötür-" kökünden türemiştir.

    kök, anlamı olan en küçük parçadır. "götürmek" ke- limesinde de anlamlı en küçük parça eski türkçedeki haliyle "arka" demek olan "köt"tür. "kötürüm" sözcüğü de "köt (arka) - rü (kaldırmak) - m (götürülen kişi)" biçi minde tahlil edilmektedir. fakat günümüzde "götürmek" fiilinin kökünü, doğrudan "götür" olarak vermekte fayda var. maazallah...
  • ilk üç harfi anlamını çıkarıyor mu bilemiyorum.
hesabın var mı? giriş yap