• kısatlatması, sanılanın akisne, gr değil g olan kütle birimi.
  • 1000 tanesinin bile bir araya geldikleri zaman erkekler tarafından önemsenmediği, ama 1 tanesinin bile kadınları çıldırtmaya yettiği gözlemlenmiş, ağırlık ölçüsü birimi.
  • şişhane'de aniden karşınıza çıkıp önce içeriden gelen mis kokularıyla sonra minik ama ferah havasıyla cezbeden yeme içme mekanı. hele sabah aç karnına sakin ve leziz bir kahvaltı ararken keşfedilirse, birtakım otlarla rayihalandırılmış zeytinyağına banılan ekmekler, çeşit çeşit zeytinler ve peynirlerle kendini kaybetmek gayet mümkün.

    http://www.timeoutistanbul.com/…cme/mekan/9787/gram
  • "yazı, çizi vb. herhangi bir şekilde kaydedilmiş şey" anlamına gelen yunanca bir ek. kelimenin sonuna eklenir.**

    hologram - tümüyle kaydedilmiş şey
    piktogram - çizilerek kaydedilmiş şey
    telegram - uzaktan kaydedilmiş şey
    instagram - anında kaydedilmiş şey

    "-gram" ekiyle sonlanan şeyin üretilmesi işi ise "-grafi" ekiyle anlatılır. piktogram yapma işine piktografi denmesi gibi.

    "-grafi" işini yapan, "-gram" sonucunu üreten aletin adı da "-graf" ekiyle oluşturulur. ingilizcede telegraphy işi aracılığıyla gönderilen mesaja telegram, bu işi yapan alete telegraph denmesi gibi. yine de bu her kelime için geçerli değildir. örneğin piktogramla piktograf aynı anlamda kullanılır.
  • bünyesinde iyi şeyler yapılmaya çalışılsa da bazı saygı ölçütlerini kaybetmiş garip çalışanlara ve işletmecilere sahip mekan.
  • şişhane'deki gram açık ara istanbulda'ki en iyi brownie'ye ev sahipliği yapar.
  • yiyecekleri leziz ve servis elemalarinin kustah ve kaba oldugu sishanedeki mekan.
  • serdar ortaç'ın son albümündeki sözleri kendisine ait olan şarkılardan biri.

    (bkz: sözlerini de yazayım tam olsun)

    bütün acılarımı yazıyorum vasiyetime
    sana yakışanı yapıp onu oku zaman
    gram acımadı kötü diye vaziyetime
    sana yakışanı yapıp onu koru o zaman
    izine alışalım huyuna çalışalım
    dışı buz, içi balım nerdesin
    o beni unutacak, birine alışacak
    iki kez acınacak yerdesin
    yüzüme bakmasın, ama bırakmasın
    onu ayartmasınlar
    beni yakan güneş onu da yakmasın
    işi abartmasınlar (yeter uzatmasınlar)

    takıp o zilleri beline
    atıp kederleri derine
    geçip güzellerin önüne
    o gül dudaktan öpmek lazım
    giderse gitsin nereye
    verip o günleri geriye
    sabahtan akşama rakıya
    girip bir uçtan çıkmak lazım.
  • maslak'ta orjin plaza'nın alt katına bir şube açan lokanta. sahibi şef (bkz: didem şenol)'dur.

    geçen gün menülerine bir göz attım da "salatalıklı naneli yoğurt" diye bir şey vardı. cacık değil yani salatalıklı naneli yoğurt. yoğurda su koymuyorlar herhalde diye düşündüm. söylemesi bile zor salatalıklı naneli yoğurt. peh
  • 4 derece isidaki saf suyun 1 mililitresinin agirligi..
hesabın var mı? giriş yap