• isiliktir o hani domtis yendiginde çıkar falan
  • bocek isiridigir diye zannedip pek taslananmamaya calismistim en basta ama kendi kendimi kandirmisim sozluk. persembe gecesi yattigimda sirtim kasinmaya basladi neyse dedim, cumartesi gunu yine yattigimda karnimda kasinti vardi ve pazar aksami banyoya girdigimde farkettim ki kirmizi kirmizi benekler ama cok yok. ertesi gun gogsume yayildi ve dun de kollarimla boynuma kadar ulasti. sanmayin ki hic doktora gitmedi mi bu kiz diye, alerji deyip yolladilar. bugun de dermatologa gittim, kan testi yaptirdi once temiz cikinca da boyle bir seye yakalandigimi ogrendim. daha dogrusu recetede pityriasis rosea yaziyordu. bir ilacla losyon verdi ve tabii kasintim icin de igne. ama ne fayda... oyle bir kasintim var ki kafayi yiyecegim. en cok da sirtim ve karnim kasiniyor, dayanamiyorum artik.
  • an itibari ile doktor çaktı teşhisi bana.
    ilk önce kolumda çikti " ulan etrafımda sigara içen yok kim söndürdü bu sigarayı elimde "dedim
    bir iki derken şimdi 7 kişiyiz (ben ve 6 gül).
    doktor korkma dedi ama vücüdunu saracak.

    korkuyorum..
  • lanet olası hastalık. basıyorum kortizonu geçiyo 1 ay sonra geri başlıyo sonra tekrar basıyorum kortizonu. allahından bulsun...
  • alerjik bünyemin bana son armağanı. öncesinde sırayla; zona ve egzama olmuşluğum da var, bir de ara sıra kendini hatırlatan canım alerjim... şimdilik 2 tane bacağıma konan gülcüğüm var ve umarım bu kadarla kalır çünkü bence hayat çok güzel kuşlar uçuyor falan, stres yapacak ne var ki lay lay lom...

    konuya dönecek olursak, bir hafta kadar önce bacağımda kaşıntıyla çıktı bu canım gülcüklerim fakat önemsemedim, yine alerji oluyorum diye.. geçen gün bir duygu boşalması sonrasında ise sabah uyandığımda çok daha belirgin ve önceki alerjilerime benzemediğini gördüm. stresi azaltarak kendiliğinden geçeceğini umuyorum, iki merhemi de sürmeye devam ediyorum tabii ki. aslında yaşadığım stresin bu şekilde çıkmasına da seviniyorum ya daha kötü bir hastalıkla çıksa tövbeee!

    edit: şu an geçip giden fakat beni kısa bir süre fazlasıyla üzen olaydan ötürü, doktorun da söylediği gibi kendini yenilemiştir. şu an büyüme aşamasında, hadi bakalım.
  • çok sevimli bir uzmanın "gül döküyorsun" demesiyle beni muayenehanede komik komik güldürmüş hastalık. arkadaş, kaynağı sıkıntı stres olan bir hastalık nasıl gül döktürsün isme bak ya.. :) ayrıca varlığıyla hakikaten yüzünüzü güldürebilir. kendinizi çok daha kötü senaryolar içinde düşününce bunca sıkıntı stresin böyle hafif ve geçici bir şeyle çıkmasına sevinir, muayenehaneden çıkınca garip garip sırıtırsınız. ömrümde nezle için bile gittiğim doktorun yanından böyle ayrılmadım.

    bir yerlerde viral denmiş kesin denmiş ama varlığından habersizken ve kendisini minik minik kırmızı benekler halinde görüp alerji zannetmişken, stersle ortaya çıktığını ve arttığını şahsımda gözlemlemiş bulunmaktaydım. ayrıca doktorum da bulaşıcı değil, iz bırakmaz, kendi haline de bıraksak 12 haftada geçer ama tedavi edeceğiz dedi. neyse ki kaşındırmak gibi bir özelliği yok sadece batma yapıyor yoksa yanmıştım. iki günde epey beneklendim çünkü.

    neyse efenim, buradaki bilgilere ek sıcak banyo, kese, lif vs dışında acı, baharatlı, tuzlu yemeyi ve turşuyu yasakladı 1 hafta doktorum. tetikleyici olduğunu düşünmüş olabilir, dikkat etmekte fayda var.
  • stresli bir anımda beni yanlız bırakmayan bir virüsten kaynaklanıyormuş bu hastalık. çok kaşıntı yapmıyor. her gün banyo yapmak, akşam güneşine çıkmak ve hafifi bir şeyler giyinmek iyi geliyor. hoş geldin virüs.
  • vücudumuzun gertrude stein'ı pek iplemeyerek "gül bir güldür bir güldür bir gül` : rose is a rose is a rose is a rose`" deyişine kahkahalarla güldüğü, oralarda bir yerlerde sıkışarak saklanan enerjininse "oh be abi, sonunda yolumu buldum!" diyerek nihayet günışığının keyfine vardığı bir dışavurum biçimidir.

    vücudumuz gertrude stein'ı pek iplemiyor; çünkü bir gül'ün sadece bir gül olmayabileceğini bize gösteriyor: bir yara, bir üzüntü, bir bunaltı, kendine çıkış yolu arayan enerjinin bir çıkış yolu... theseus labirentten çıkmak için ariadne'nin ipliğini kullanıyor, peki ya biz? psike ve soma'dan oluşan bir bütün olarak biz napıyoruz? (yani eğer bize yardım edecek bir ariadne'miz yoksa?)

    engin geçtan'ın, ruhsal süreçler sözkonusu olduğunda örnek vermekten çok hoşlandığı bir örnek var, fizikteki bir yasa: bileşik kaplar yasası. diyelim ki bir sıvı olsun bu kapların içinde. eğer kabın bir tarafını bir f kuvveti ile aşağı iterseniz, diğer taraftaki sıvı h kadar yukarı çıkacaktır. bu en basit bir fizik kuralıdır. eğer hep içinize atarsanız, bastırırsanız, üzüntülerle ve sıkıntılarla solarsanız ("dolarsanız" diyecektim ama yazım yanlışı yaptım. fakat böylesi daha güzel gözüktü gözüme, evet: üzüntülerle ve sıkıntılarla dolarsanız, ve bunları dışavuramazsanız, yani gün günden solarsanız), sistem tabii ki bir tepki verecektir buna. (neyse ki tepki verir ve kendini dengelemeye çalışır.)

    öyleyse ne yapmak? bilmiyorum, yukarıda yazılmış, dans etme önerisinde bulunmuş bir cildiyeci. bu bana da yakın geldi. hatta; kozmosla dans etmek. evet merhemler var sürülüyor, evet dikenler var çiçekler kendini koruyor, evet fanuslar var küçükprens gülünü koruyor, insanlar var labirente hapsoluyor, insanlar var vitraylar yapıyor katedrallerde -hem de güllü-` :notre dame de chartres`, insanlar var şarkılar söylüyor -dostun gül cemali cennetmiş ona-, ve yine insanlar var, işte, vücutları gülizâra dönüşüyor. ona gül bahçesi vâdetmemişlerdi, tuttu kendini gülizâra dönüştürdü. ve bu dönüşüm her nedense ovidius'un dönüşümler adlı kitabında yer almadı. onu bulup okumaksa bize düştü.

    rosa rosa rosam rosae rosae rosa rosae rosae rosas rosarum rosis rosis. (amin.)
  • (bkz: pityriasis rosea)

    geçen gün enfeksiyon doktoruna gittim ve tam olarak anlamayıp kağıda "pityriasis rosea?" yazıp cildiyeye yönlendirdi.

    neyse cildiyeye gittim 10 saniyelik jet muayene ile "yok bu doktorun yazdığı tanıdaki gibi değil, ben 'kıl kökü iltihabı' olarak görüyorum" dedi. ben doktor olmadığım halde hiçbir şekilde inanmadım ve çok yüksek ihtimalle gül hastalığı geçiriyorum.

    böyle düşünme nedenime gelince, yıllar önce ben bu mereti geçirdim ve korkuyla doktora gitmiştim. belirtiler aynıydı bana "gül hastalığı olmuşsun telaş yok" dedi ve kortizonlu bir iğne vermişti. iki günde şak diye kesilmişti bu meret.

    geçen haftalarda sol karın boşluğumda kocaman bir kırmızı leke çıkmıştı ve anlamamıştım ne olduğunu. derken bir sabah bütün vücuduma kırmızı irili ufaklı kırmızı noktalar bastı. içlerinde pütürlenmiş ölü deriler var. kollar vücut baldır ve kalçaların hemen altı şu anda o şekilde kabartılar var. sözlüğü okudum nete baktım doktor olmadığım halde çok yüksek ihtimal yine ben bunu geçiriyorum diyorum.

    kalmoksan ve sivlex verip yolladı ama bir boka yaramadı tabi.

    yarın başka bir cildiyeciye gideceğim o zaman editleyeceğim ama adım kadar eminim gül hastalığı çıkacak. bak silmeyececeğim bu entry'i, yamulursam da dursun.

    edit: gül hastalığı çıktı. yanılmadım.

    edit: doktor "beklememiz lazım ilacı yok bunun maalesef. 6-8 hafta sonra geçecek" dedi. skyonlife'ın pityriasis rosea başlığındaki entry'si üzerine mesaj attım önerdiği şeyi dün uygulamaya başladım. 1 hafta demesine rağmen daha şimdiden çok etkili oldu. çok basit bir şey. teşekkür ettim kendisine.
  • beş yıldan beri bir oramda bir buramda varlığını sürdüren ve kaşıntı veren boy boy halkalar.
hesabın var mı? giriş yap