• anadolu köylerinin çoğu pislik yuvasıdır... şaşırtmıyor artık. en çok ahlak bekçiliği yapıp en ahlaksız olmayı başarırlar.
  • oha oha oha. 14 yasindaki ablasinin da babasi cikti adam.

    görsel

    edit: @yalandadaolsa isimli arkadas uyardi. odatv olayi yalanlamis.
    odatv haberi

    türkiye'deki pislik zincirinin açığa çıkmış küçük bir halkası.

    bunu sadece "muslumenin dedesi babasıymış yaa" diye okumamak da lazım.

    ya anne kocasını aldattı. ya da anne tecavüze uğradı.

    neresinden tutarsan elinde kalıyor. keşke insanları black mirror'daki gibi sessize alsam ya her şey çok kötü abi. yani her gün bir insanı rahatsız edecek olay oluyor ve bu olay dibin dibi.
  • kızın sadece başlığına bakıp yazılanları okumuştum geçen hafta. şöyle güzel yörük kızı, böyle güzel insan notları doluydu.

    anadolu'nun her yeri pislik yuvası maalesef. yörüğü de, kürdü de, lazı da, türkü de fark etmiyor. helak olması gereken bir coğrafya.
  • bir kere yanılt bizi be türkiye. her çocuk cinayetinin arkasında çarpık ilişki çıkıyor.

    bir can bir hiç uğruna yok oldu.

    işte gerçek anadolu bu bize anlatılan hikayelerin aslında bir uydurma olduğunu artık anladık.

    hergün namaz kılar ama gelini ile ilişkiye girer, sonra iki genç elele yürürse en büyük ahlaksız onlar olur bunların gözünde.

    topunuzun canı cehenneme tez zamanda gebermeniz dileğiyle.

    edit; mesaj kutuma yirikler namaz kilmiz genelleme yapma yazıp genelleme yapan andavallara toplu cevap, ben yörük olup olmadığına bakmadım bu tiplerin özelliklerini yazdım ayrıca yörükler namaz kılmaz diyerek kendiniz genelleme yapıyorsunuz.
  • köye yerleşmeyi düşünen beyaz yakalı kardeşim,
    kendine dikkat et bak , heveslendiğin iki boklu yumurta için seni de aileni de sikerler
  • haberin altındaki yorumlardan biri;
    "allah belanızı versin, iki tık ve reklam almak için yalan haber yapıyorsunuz. ben mersin gülnarlıyım, olay öyle değil."

    .mına koduğumun salağı gülnarlı olman genetik biliminden daha mı güvenilir?
    dna testi gülnarlılık kadar olamadı.

    bu adam ile ben temelde aynı yaşam formuna ve haklara sahibiz. şaka gibi.

    çarıklı cahiller alayınızdan tiksiniyorum!
  • ben köy kökenli bir insanım, anneannem yörük, babam tarafta öyle, bir dağ köyünden. sonradan ova insanı olmuşlar. ovadaki köyleri de dağlardaki köyleri de, buradaki yaşantıları da bilirim. uzak ve mesafeli durduğum için beni çok tanıyan yoktur, ailem bilinir ama ben bilinmem. köy hayatını da fazla sevmem. bazı yönleri rahatsız edicidir özellikle baskın ataerkilliği.

    mesela hemen hemen her meydanda kahveler bulunur, özellikle meydanı ve yolun iki tarafını tutarlar, köyün işlek yolları üzerinde kurulu olmalarına rağmen, bu yollardan kadınların bu kahve önlerinden geçerken, gülmeleri yasaktır, kahvelerden yana bakamazlar, yüksek sesle konuşamazlar. bu kahve çukurlarında ağır dedikodular döner, koca koca amcalar da gözlerini diker kimin karısı kızı bakmakta bir sakınca görmezler. adam götünü yaysa da orada tüm gün, kadın elinde hayvanlarla geçerken bile, o embesilin önünde dikkatli olmak zorundadır.

    anneannemin köyünde, bir dönem vardı, bakkala giden kadın hoş karşılanmıyordu, bi yenge gitmiş uyarmışlardı ben buna şahit olduğumda çocuktum.

    ben bu hikayeyi burada, bu mecrada yazdım mı hatırlamıyorum; yine anneannemin köyünde geçen bir olayla ilgili. şimdi biz bu olayları elbet çok duyuyoruz ancak bu alçaklıklar bu zamanla ilgili değil, hep vardı.

    anneannemlerin köyünde, bir genç kadının, abisinin tecavüzüne uğradığını, anneannem anlatmıştı. kızı evlendirmişler uzak köylerden birine, eskiden duvak içinde kırmızı bir duvak daha olurmuş, gelini duvaklamışlar, köyün imamı içeriyi basmış ve bağırmaya başlamış, bu kız değil, duvağı açın başımıza taş yağdırmayın diye, dinen büyük günahı varmış.

    bu hikaye benim içimde bir yaradır. yıllarca tüm köyün bildiği bir sır, yıllarca süren bir istismar, hamile kalırsa adımız çıkmasın diye uzak bir yere sürülen bir genç kız, evleneceği gün bile bu istismarın hıncını ondan alan bir adam... bu utancın bağıra bağıra yüzüne vurulması, bir duvağın bile ona çok görülmesi.

    çok yakın bir akrabam öğretmen, bana görev yaptığı yerdeki çocukların anlama yeteneğinin çok düşük olduğunu söyledi. sebebini merak edip müdüre sormuş, müdür" hocam bu çocukların çoğu akraba evliliği, bunların babaları balık için çıktıklarında veya gemide görev aldıklarında, anneleri yalnız kalıyor ve ne yazık ki kadınlar yalnız kaldığında, yakın akraba istismarı çok yaşanmış bu köyde" diyor.

    bir arkadaşım yine egenin uzak köylerinden birinde benzer dedikoduları dinliyor, damlarda kardeşinin, yakın akrabasının, kayınbiraderinin tecavüzüne uğrayan ve hiç olmamış gibi davranmak zorunda kalan kadınlar. hamileliği ortaya çıkınca apar topar başkası ile evlendirilip susturulanlar. babaları belirsiz çocukların büyüyünce birbirleri ile evlenmeleri...

    "hocam, bu köyde kardeş kardeşle çok evlenmiştir."

    bu kadınlar susuyorlar, çocuklarından nefret ediyorlar veya seviyorlar bilmiyorum ama susuyorlar. köy yerinde çocuklar zaten savunmasız. hele çok kardeş varsa küçükler genellikle, abla abi insafında başı boş. kadın ne olursa olsun hep suçlu, hep günahkâr, yalnızca günahın kadın üzerinden işlendiği bir toplum yapısı.

    hangi köy olursa olsun bir kadının konuşması, ses çıkarması, itiraz etmesi asla kolay değil...

    müslüme... o kadar üzüldüm ki, belki de yıllarca maruz kalacağı bir şeyden kurtuldu demekten başka bir şey diyemiyorum. ablanın sırıtarak verdiği röportajı gördüm, belki kardeşi ile arasında bir sevgi bağı yoktu bilemiyorum. hayatın bu yönü nasıl kötü, acımasız. biz güler oynarken, bir çocuk acı çekiyor. sevgisizlik, ihmal, taciz gibi kötülüklerle mücadele ediyor.

    gerçekten biz çocukları nasıl kurtaracağız?
  • dede ilk tutuklandığında hissetmiştim. yıllar evvel hangi türk filminde geçiyor idi o sahne anımsamıyorum ama izlediğim vakit midem bulanmıştı; eşi askere giden gelinin kayınpederi.... kan falan donmuyor artık; bütün hücrelerimden kanım çekiliyor, nefes alamıyorum. bu nasıl bir istek; cinsellik nasıl bir sorun bizim ülkemizde. türk aile yapısındaki bu dip dibe yaşam midemi bulandırıyor. evlendir ama dibinde kalsın. yeni nesil de buna çanak tutuyor, hâlâ ailesinin götünden ayrılamayan evli çocuklar.

    bunun sonu yok, olmayacak. içerimiz pis bizim. çocuğa, hayvana, hiç düşünmeden kalkıyor bir yerleri bu zihniyetteki adamların. etekti, tayttı, meme idi bahane. bu düşüncenin hastalıklı bir zihniyet olduğunu kabul etmedikçe kim bilir daha neler neler duyacağız. umarım girdiği o delikte hak ettiğin gibi verirler cezanı.
  • rezalet olay. bu pisliğin içinde olan; içlerindeki en günahsız, melek gibi bir yavruya oldu.
hesabın var mı? giriş yap