• olmayacakların ardında koşmaktan her yorulduğumda gücümün yetmediği, ötesine geçemediğim, varıp varabildiğim en son durak.
  • bir gün kapı çaldı. elinde sarışın bir bebekle bir adam. baba kokusu alırken onu görememekti hayal kırıklığı. hayal kırıklığının yerine koca bir bebek görmekti avuntu; günde 5 dakika oynamak için söz verilen kendi kendine 5 yaşında bir kız çocuğuyken.. hayal kırıklığı bazen alınan bir oyuncak gibidir işte...
  • coğrafi olarak en çok orta doğu ülkelerinde ikamet eden hissel bataklık. kırıklık müstemleke gibi yazgılarımızı kontrol etmekte, hayal ise iskeleye bağlı küflenmiş gemi ölüsüne dönüşmekte. belirsizliklerden ve alışılmış yazgı gidişatından doğan hayal kuruntusu, hayal insan ilişkisine son vermektedir. akıl bu ya; insan yenile yenile dersini ezber ediyor, hayal kurmaktan vazgeçip, aklı kendine önder kabul ediyor. bilirsiniz: rasyonel bakış açısının talim edildiği uzuv beyindir. aynı terbiye ve iflah olası yergi kalpten beklenemez. kalp uçarıdır. insanın palavracı tarafına oynar. beslenmiş, danışılan ve öğüdü dinlenen akılla ancak palavralar def edilebilir. hayal bir bakıma kalbe yatkın aklın beslediği görüntü sarmalıdır. renklerin kalpten, tuvalin akıl olduğu hayal harcı, ikili bir işleyişle tesis olur. hayal kırıklığı akla tesir eder, hırpalar ve filmin sonunda kendine çekidüzen vermesine neden olur. fakat filmin sonu kalp için nasihat üçlemesi, yahut kırıklık sonrası sırt dönüş değildir. kalp uçarı demiştik. engin ve aşkın bir denizin çağlayışına düşen yıldırımlar, kopmuş fırtınaya sadece renk katar.

    dünyanın öbür yakasında, bize masalsı gelen coğrafyalarda, hayallerin, -akıl ve kalp antlaşmaya varmışçasına- kırıklık şikayetleri pek azdır. bu da coğrafyanın laneti olsa gerek. ya da imtihanı. imtihan da bir bakıma umut etmenin, belki de teslimiyetin hayalci birer tutanağı. insan bu bataklığa düşmeye görsün türlü türlü yalancı umutlara bel bağlıyor. bu memlekette umut etmekten beli kırılan insan olmamıştır. kırıklık dediğimiz de genel geçer. tekerrür eden tarihi dinleyen mi var? kırılan hayali kırıklığı ile bırakan kim? biz tarihi de hayali de tamircisiz bırakmayan bir milletiz.
  • acaba tekrar ne zaman tadarım diyorumdum ki geldi gözümün nuru, gölümün efendisi. iki iki daha dört eder ancak ben bu dördü kabul etmiyorum, beş olsun diyen insanlara , tüm matematik bilginle ispatlamaya çalışırsın çünkü “doğrusu” dörttür bu işlemin.

    bir zaman sonra temiz kağıda 2+2=? yazıp sorarsın, cevabı 6 olur. nafile çabalar, ağız kurulukları, sinir harpleri. sen doğruyu anlatmaya çalış( yanlıştan vazgeçirme çabası değildir bu yapılan), aldığın cevap hayal kırıklığı olsun.
  • beklenti içinde olduğunuz bir durumun gerçekleşmemesi, sevdiğiniz bir insanın sizi yaptığı hareketlerle şaşırtması ve üzmesi sonucunda oluşacak iç burukluğu, hevesinizin kursağınızda kalması, kısa süreli depresif hali gibi durumlar.
  • bazen sizin yaşattığınız duygu durumudur. üstelik başkalarına yaraşır olmak telaşında koştururken en sevdiğiniz insana, size en çok değer verene yaparsınız. hayal kırıklığı zordur. kıran taraf olmak vicdanlıysanız daha da zordur.
  • müthiş bir duyarlılık ve özveriyle ulaşılmaya çabalanan her şeyin ve herkesin sana dikenlerini göstermesi ve(ya) batırması.
  • yaşlandıkça sıklığı azalır.
    ne kadar umut, o kadar hayal kırıklığı
    ne kadar güven, o kadar hayal kırıklığı
    ne kadar sevgi, o kadar hayal kırıklığı
    ne kadar hayat, o kadar hayal kırıklığı
    ne kadar ekmek, o kadar köfte.
  • iyileşmeyen yara gibidir.
    hep aynı yerden kanar
    hep aynı yerden acıtır...
  • kursağımda kaldı herşey... boşa gidiyor koca ömrüm
hesabın var mı? giriş yap