• analitik zekanı, alet yapmanı, stratejik düşünmeni et yemeye borçlusun ey insanoğlu ve kızı...

    zamanında ataların et yemek için avlanmak yerine meyve yemeyi, ot yemeyi tercih etseydi bugün o bilgisayar karşısına geçip ahkam kesemeyecektin, çünkü ortada herhangi bir bilgisayar olmayacaktı.

    etten alınan proteinle değil, eti elde etmek için başvurulan yöntemlerle bugünlere geldin.

    et yemek senin dnanın milyonlarca yıllık hikayesi.

    pençesi, kocaman dişleri, iri bir cüssesi olmayan bir canlı için et peşinde koşmak strateji gerektirir.

    tuzak kurmayı gerektirir.

    olmayan pençeler, dişler ve cüsse yerine alet yapmayı gerektirir.

    eti daha iyi sindirebilmek için ateşten faydalanmayı gerektirir.

    av sırasında işaret diliyle konuşmayı, sözel iletişimi başlatmayı gerektirir...

    et yemek seni bugünlere getiren bir tercihtir.

    çünkü ot yemek büyük bir zeka, büyük bir stratejik plan gerektirmez.

    kafanı yere eğmen yeterlidir ot bulmak için.
  • çok farklı gözükür çünkü çok farklıdır.
  • yaşamını sürdürme amacıyla zorunlu olarak hayvan kesmek ile sırf anlık boşalma zevki yaşama amacıyla hayvan sikmek arasındaki farkı göremeyen kişilerce tartışılmakta olan ikilem.

    öncelikle (bkz: maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi). burada insan beyninin ihtiyaç olarak gördüğü şeyler sıralanır. bilinçsiz olarak dahi insanın en temel talebi hayatta kalmaktır. bunun için de yemek, içmek, uyumak ve seks gelir. buradaki yemek bölümü hayvan yemeyi gayet karşılıyor ancak seks bölümü tamamen üreme anlamındadır. zebra sikenin üreme amacı olmadığınız hepimiz bildiğimize göre, yaşamsal temel ihtiyaç ile zevk amaçlı eylemi karşılaştırmak, elma ile armutu karşılaştırmaya benzer.
  • geyiği aslanın parçalayıp yemesi versus insanın avlayıp yemesi

    insanın geyik vurması kötüyse aslan da kötü bir şey yapıyor. çünkü netice aynı. geyiğin rızası yok, sonuçta geyik zarar görüyor vs. insan doğaya müdahale edip bu kötülüğü engellemelidir. evet aslanın aklı yok ama insanın var; doğaya müdahale edip engellemesi gerekir. ondan sonra aslanları vejateryen bir diyete başlatmalıdır.

    sonuç olarak, aslanın yaptığı ayıp değil de bizimki mi ayıp?
  • bu karşılaştırma çok önemli bir farklılık barındırıyor çünkü hayvana tecavüz etmenin aksine hayvan yemek çoğu insan için yaşamsal bir zorunluluk.

    öncelikle insanların beslenme alışkanlıkları çok çeşitli. bir uçta sırf bitkisel besin tüketen uzakdoğulu rahipler dururken, diğer uçta sırf et tüketen inuitler var ve her iki grup insan da son derece sağlıklı olabiliyor. bir deney yapıp rahibin menüsüne bir miktar et koyabilirsin, inuit de bir miktar yeşilliği kaldırabilir büyük ihtimalle. ama bunları yer değiştirirsen ya ölürler, ya da çok ciddi allerjilerle, sindirim bozukluklarıyla, besin eksiklikleriyle birlikte sağlıksız bir hayat yaşarlar. çünkü yıllardır alışılmış bir beslenme rejimi var, dahası kimbilir kaç bin yıllık genetik miras var. ataları yüz nesildir otla beslenen birinin laktoz intoleransı ya da yumurta allerjisi göstermesi çok olası olduğu gibi, ataları yüz nesildir fok ve balina ile beslenen birinin gluteni kaldıramaması, çoban salatayı doğru düzgün sindirememesi gayet olasıdır.

    biz ortada yaşayan insanlar iki uca doğru daha esnek bir salınım yapabiliyoruz. ama bu bir uçtan tamamen kopup sağlıklı yaşayabileceğimiz anlamına gelmez. b12 vitamini gibi veganlar için son derece sıkıntılı noktaları bir yana bırakıyorum; soya allerjin varsa yeterli protein almak için epey kasman lazım. o proteini alırken yağ ve karbonhidrat miktarını makul seviyelerde tutmak için daha fazla kasman lazım. öyle fındık fıstığa saldırmakla iş bitmiyor yani, kaldı ki onların da allerjisi az yaygın değildir. neredeyse sıfır carb ve yağ içeren yüz gram tavuk göğsünden aldığın aminoasit miktarını ve çeşitliliğini almak için kaç çeşit bitki tüketmen lazım? ve onları yerken proteinin yanında ne kadar karbonhidrat ve yağ almak zorunda kalıyorsun? bir hesaplarsan işin pratikte epey zor olduğunu görürsün.

    uzun lafın kısası, ortalama insan için hayvansal gıda tüketimini ciddi miktarda düşürmek mümkün. büyük ölçüde bitki yersin, günde bir yumurta, bir bardak süt, bir tavuk budu vs. ile takviye yaparsın. gül gibi geçinip gidersin. ve hissedebilen canlılara olabildiğince az acı vermek muhakkak ahlaken doğru bir davranıştır. fakat sonuçta omnivor bir hayvanız, böyle evrilmişiz, istesek de, istemesek de hayvansal gıdaya muhtacız. sen bunu tutup eşşek sikmekle eş tutarsan olmuyor.
  • aslanın zebraya tecavüz ettiğini zanneden bir dangalağın doğal olmayan karşılaştırması. umarım başı fezaya ermiştir.

    o değil, bu tip dangalaklara dayayacaksın cohn gıdasını, otursun onu yesin.
  • insanın et yemesini kolaylaştıracak pençe, keskin diş vs. özellikleri olmadığı halde et yemeyi tercih etmesi insanı insan haline getiren özelliğidir. doğada uzuvlarıyla gerçekleştiremediği eylemler için basit aletler yapan canlı sayısı çok azdır. insan doğadaki pek çok canlıya nazaran daha aciz olmasına rağmen et yemeyi tercih ettiği için milyonlarca yıllık süreçte bugünlere gelebilmiştir. eksiğiniz ne kadar büyükse onu kapatma çabanız daha büyük olacaktır.

    bundan memnun olmayanlar atalarının mirasını reddetmektedir ve atalarının mirasını reddetmeyenleri "zevk düşkünlüğüyle" itham etmektedirler.

    sonuçta insanoğlu ve kızı et yemeye bu yüzyılda başlamadılar. beş yüz yıl önce de başlamadılar. bin yıl önce de başlamadılar... on binlerce yıl önce başladılar.

    et üretimi için kullanılan yolları dilediğince eleştir, ama et yemeyi "zevk düşkünlüğü" olarak görüp zoofiliyle bir arada tutarsan biraz komik olursun. sonuçta empati kurabiliyor olmamız bizi diğer hayvanlardan farklı kılmıyor. eti için öldürülen bir hayvanla empati kurabiliyor olmamız onu yemememiz gerektiği anlamına gelmez.

    insan hepçil bir canlıdır, her şeyi yer. ve bu dünyayı hepçiller yönetir. sadece etçiller veya sadece otçullar değil. çünkü hepçiller her ortamda hayatta kalmayı başarırlar.

    bunun adı hayatta kalma savaşı.
  • ben daha birkaç gün önce demedim mi veganlar dünyadaki en sik kafalı topluluk diye. dedim. bakın.

    (bkz: #45659550)

    laf anlatmayın bunlara, anlamazlar. çünkü et yemedikleri için beyinleri düzgün çalışmıyor.
hesabın var mı? giriş yap