• beyaz diz üstü etek, beyaz gömlek/ceket ve beyaz şapka giyen, parmağıyla sus işareti yapan o güzelim hemşireler tarih oldu artık. şimdi ne etek kaldı ne de beyaz renk. altlarına eşofmanımsı bir pantalon, üzerlerine de önlük; renk sarı, yeşil, mavi, kırmızı, bordo, siyah.. her renk var ama beyaz pek nadir. bir de genelde kirli kirliler. insanın içini daraltıyorlar, bir tuhaflar. afra tafraları da eksik olmuyor hiç. başhemşire vardı dün bir tane, odaya girdi. peşinde de 3 tane hemşire. sanki atomu parçalayan ekibin heyet başkanı, diğerleri de asistan. odaya girdi ama ne selam ne sabah, hastayla konuşmayı bırak yüzüne bile bakmadı. dosyaya baktı, çömezleri fırçalayarak girdiği gibi çıktı odadan. doktorunda bu hava, bu soğukluk yok. aksine doktor melek. anneme teyze diyor, annem ona kızım, her ziyaretinde sevgi yumağı oluşturuyorlar annemle birlikte.

    özledim o zarafet timsali eski bembeyaz hemşireri. zannedersem insanın içini, gözünü/gönlünü açan bu hemşirelerin hasta üzerinde pozitif etkisi oluyordu, daha bir çabuk iyileşiyorduk.
  • beyaz bir renk degildir.

    (bkz: hayda)
  • işlerini iyi yaptıkları ve elleri hafif olduğu sürece umurumda olmayan ayrıntıdır. kendileri durumdan memnunsa bize ne ayrıca.
hesabın var mı? giriş yap