• bugün, 21 eylül 2012 balyoz davası kararları konusunda gazetesine göre farklı farklı demeçler vermiş eski genel kurmay başkanı.

    milliyet'e:
    "...savunma hakkı tam kullanılamadı, bazı önemli tanıklar dinlenmedi, iddianamede maddi hatalar var gibi itirazlar söz konusu oldu. belki bunlar yargıtay aşamasında dikkate alınır ve bu gerekçeyle bozulabilir de..."

    sabah'a:
    "...bir vatandaş olarak gözlemime göre mahkeme heyeti bu davada titiz davrandı. tanıklar dinlendi. bilirkişi gereğini yaptı. o nedenle 'adil yargılama olmadı' diyemem..."

    aynı gün içinde bir gazeteye gidiyor "çok üzgünüm", ötekine gidiyor "çok iyi de oldu çok da güzel iyi oldu".
  • bu adamın isminin altına ne yazarsam yazayım gg sebebiyle silinecek. ama adamın nasıl biri olduğunu anlamanız için suratına bakmanız yeterlidir. böyle tanım yapabileceğim bir kişi daha var o da (bkz: melih gökçek). anlamışsınızdır heralde ne demek istediğimi.
  • bu ülke insanının kahir ekseriyetinin hakkını sonuna kadar helal ettiği büyük komutan.

    demokrattır. ordunun bir numaralı şahsiyeti olarak elinde "güç" olmasına karşın darbe fikrine karşı durmuş, darbecilere de fırsat vermemiştir.
  • 12 eylül'ün darbeci, 2012 yılının demokrat(!) generali!

    aydın özdalga'nın söylediklerine bakalım;

    "yaklaşık 3 yıl süren balyoz davası geçen hafta sonuçlandı ve 325 subay, darbe planlamaktan toplam 1.276 yıl hapse mahkum oldu.

    bu dava sürecinde, dönemin genelkurmay başkanı orgeneral hilmi özkök yargılanmak şöyle dursun, adeta “ demokrasi kahramanı “ oldu. dava sonunda dönemin tüm üst düzey komutanları “ darbe planlamaktan “ 20 yıl ağır hapse mahkum olurken, dönemim 1 numarası hilmi özkök, kamooyuna “ darbeyi önleyen kahraman ve demokrat komutan “ olarak lanse edildi.

    hilmi özkök verdiği tüm röportajlarda ve savcılara verdiği ifadelerde, o dönem darbe yapmak isteyen astlarını engellemek için nasıl çaba gösterdiğini, ballandıra ballandıra anlattı.

    peki, hilmi özkök paşa gerçekten de dediği gibi, sivil idareye ve demokrasiye yürekten bağlı, askerlerin darbe yapmasına kesin kes karşı gerçek bir demokrat subay mı ?

    gelin bakalım....

    şimdi arkanıza yaslanın, 32 yıl öncesine nostaljik bir geziye gidiyoruz...

    tarih 12 eylül 1980. türk silahlı kuvvetleri, dönemin genelkurmay başkanı orgeneral kenan evren’in önderliğinde yönetime el koydu. meclis kapatıldı, tüm siyasi liderler gözaltına alındı.

    darbeyi yapan kenan evren ve diğer 4 kuvvet komutanı, “ milli güvenlik konseyi “ni (mgk) oluşturarak, ülke yönetimini tam yetki ile üstlendiler.

    bülend ulusu başbakan olarak atandı ve teknokratlardan oluşan bir hükümet kuruldu.

    ancak bu hükümet göstermelikti. tüm yetki mgk’da idi.

    elbette 5 general ülkeyi yönetemezdi. tbmm’ye yerleşen evren ve arkadaşları mgk genel sekreterliği oluşturdu. bu göreve de 12 eylül darbesinin tüm ayrıntılarını planlayan orgenertal haydar saltık getirirldi. meclise yerleşen darbenin gölge lideri haydar saltık da, direk kendisine bağlı olarak çalışan 12 “ ihtisas komisyonu “ oluşturdu.

    bu ihtisas komisyonlarının hepsi adeta bir bakanlık gibi çalışmaya başladı.

    yani gerçek başbakan haydar saltık, gerçek bakanlar da bu ihtisas komisyonlarının başkanlarıydı. bu başkanların rütbeleri, albay ile tümgeneral arasında değişiyordu.

    bu komisyonların en önemlilerinden biri de “ basın ve halkla ilişkiler komisyonu “ idi. bu komisyonun iki temel görevi vardı. birincisi medyayı kontrol etmek, ikincisi de medya kanalı ile halka 12 eylül darbesini ve alınan kararları benimsetmekti.

    bilin bakalım, bu komisyonun başkanı kimdi ?

    evet bildiniz, bugünün anti – darbecisi, demokrasi kahramanı hilmi özkök !

    o dönem rütbesi albay olan hilmi özkök, 12 eylül darbesinin planı olan “ bayrak harekat planı”nı hazırlayan kurmay subaylardan biri olduğu için bu göreve getirildi.

    zaten diğer tüm komisyon başkanları da, hilmi özkök gibi darbe öncesi yapılan “ bayrak harekat planı “ hazırlığında aktif olarak çalışmış kişilerden oluşuyordu. yani hiç biri rastlantı olarak bu göreve atanmamıştı.

    hilmi albay, görevinde o kadar başarılı oldu ki, ilerleyen zaman içinde bu kez milli güvenlik konseyi genel sekreteri orgeneral haydar saltık’ın özel kalem müdürü oldu.

    bu ünvan sizi yanıltmasın. ihtilalin en güçlü adamı olan fiili başbakan’ın özel kalem müdürü olmak, başbakan yardımcısı olmak gibi bir şeydi. bir telefonla istediğiniz kişiye istediğiniz işi yaptırabilirdiniz. hatta bakanlara bile.

    yani bugünün “ darbeyi önlemiş demokrasi kahramanı hilmi paşa “, 12 eylül döneminin en güçlü ve yetkili ihtilalcilerinden biriydi. eğer ihtilalcilere kırmızı plaka dağıtılsaydı, makam arabasının plakası 007 olurdu

    biliyorum, belki bana inanmayacaksınız, “ atma, nasıl olurda demokrasimizi kurtaran hilmi paşa 12 eylül darbesinin 7 numarası olur ? “ diyeceksiniz.

    bakın, 12 eylül darbesinin lideri kenan evren, hilmi özkök’ü nasıl takdirle anlatıyor:

    “ hilmi özkök çok sevdiğim bir arkadaşım. 12 eylül'de bizim (milli güvenlik konseyi'nin) genel sekreterlik'te, haydar paşa'nın ( saltık ) yanındaydı. her görevinde yakından takip ettim. her yönüyle başarılı olmuştur. başarılı olmasaydı o makama gelemezdi. “

    elbette kenan evren bunu bana anlatmadı. evren paşa bunu 19 ağustos 2006 tarihinde sabah gazetesi yazarı yavuz donat’a anlattı.

    hala inanmayanlar için, işte o yazının linki:

    http://www.sabah.com.tr/…nat/2006/08/19/hilmi_ozkok

    işte böyle...

    yani bugünün demokrasi kahramanı hilmi paşa, aslında sicilli bir darbe planlayıcısı ve uygulayıcısı.

    biliyorum, şimdi bazılarınız, “ iyi ama o zaman albaymış, komutanları emretmiş o da yapmış. hilmi paşaya haksızlık ediyorsun“ diyecek.

    ama unutmayın, “ kanunsuz emir olmaz. hiç bir ast, üstünün kanuna karşı emrini uygulamaz, uygularsa da suçlu olur. “

    ne yani, o dönemde kenan paşa, hilmi paşa’ya, “ hilmi git şu demireli öldür “ dese ve hilmi paşa demirel’i vursa suçsuz mu olacaktı ?

    ya da bugün 12 eylül davasından yargılanan dönemin hava kuvvetleri komutanı orgeneral tahsin şahinkaya mahkemede hakime “valla ben emir kuluyum. genelkurmay başkanı komutanım emretti, ben de darbe yaptım. beraatimi istiyorum “ derse, hakim beraat kararı mı verecek ?

    unutmayın, balyozdan mahkum olan yüzlerce subay, sadece emir alarak katıldıkları bir plan tatbikatı için 18 yıla kadar ceza aldı.bırakın bu subayları, 45 yaşındaki bir daktilocu sivil memur güllü alkaya hanım, 16 yıl ceza aldı. gerekçe bir dökümanın, onun haberi olmasa da, onun bilgisayarında, yazılmış olması !

    hilmi paşa’dan bir demokrasi kahramanı yaratmak isteyenlerin ezberini bozduğum için özür dilerim.

    kusura bakmasınlar ama, durum böyle."

    kaynak : http://www.haber3.com/…ti-107301y.htm#ixzz27cagvahm
  • vicdanı sızlamaya başlamış eski asker. başbakan asker tutuklularla ilgili "suçsuz olabilrler" iması yapınca aslanler gibi demeç vermiş. ibretle izliyoruz.

    haber

    haberin altında kullanıcı yorumları var ki buraya almadan edemedim, buyrunuz:

    "baysal
    30 ocak 2013 15:42
    sayın diyemediğim adı hilmi olan kişi başbakan bu konu da kanoşmasaydı aynı şeyleri söyleme cesaretin varmıydı. yazıklar olsun ki bu orduda yıllarca komutanlık yaptın.şimdimi aklına geldi silah arkadaşlarının sucsuz oldukları darbeyi sen önledinse çık adam gibi söyle yada kasapdaki ete soğan doğramam deme.

    deniz
    30 ocak 2013 15:29
    bu işin iki baş organizatörü şimdi masumu oynuyorlar. bakalım arkadaki plan ne .

    onurcan
    30 ocak 2013 15:25
    tsk nin bu duruma düşmesinde seninde kasaptaki ete sogan dograyamadigininda katkisi büyük birde utanmadan konuşmaktasin

    mehmet ziya karaman
    30 ocak 2013 15:23
    timsahlardan gözyaşı şovu. önce soğan doğra sonra gözyaşı falan. bu dünyadan gitmeden helallik almaya çalışıyor."
  • türk ordusunun yüz karası, utanç kaynağı! kasaptaki eti tuzlada kokmasın, başınıza kokacak sonra üzüleceksiniz!
  • sızlayan yeri vicdanı mıdır, başka bir yeri midir bilinmez adamı.

    ümit kocasakal'a gelince aslan kesilen, sanık avukatını dahi* adil yargılamayı etkilemeye teşebbüsden mahkemeye çıkaran bu saçma düzen bunun gibi adamlara gıkını çıkarmaz. kankaları bülent arınç'lardan, tayyip erdoğan'lardan feyz almış olacak ki bu abi, sırf hoş görünmek için teletabi gibi ekranlarda sevimli boy gösterir zamansız.
  • askere gittiğimde ege ordu komutanıyken dayağı ve küfürü yasakladığını öğrendiğim eski genelkurmay başkanı.
    not:ben söyleyenin yalancısıyım.
  • türk ordusuna ait binlerce gizli belgenin çalindigi, sizdirildigi ya da servis edildigi... bazilarinin üzerinde oynanip sahte belge haline getirildigi...bir kisminin bavulla taraf gazetesine tasindigi dönemdeki genelkurmay baskani. yargilanacagi günleri insallah görmez dilegi ile.
hesabın var mı? giriş yap