histoire et utopie
-
emil michel cioran'ın 1957 yılında yazmaya başladığı ve 1960 yılında tamamlanıp basılmış olan, türkçesi tarih ve ütopya olan eseri.
"cioran'a göre tarih birtakım atlıların(ya da zırhlıların) halkları çiğneyerek ilerlemesinden ibaret...mutluluk fikrinin tarihte oynadığı rolü ele alan cioran, ütopyaların çıkış zeminini ve gitgide insandan uzaklaşmalarını kendine has, müstehzi üslubuyla dile getiriyor.
geçmişte kalmış ya da gelecekte kurulacak bir altın çağ yerine öncesiz sonrasız şimdi'nin altını çiziyor cioran" diyor kitabın arkası.
cioran bu kitapta aforizmal yazı stilini bırakmış, daha uzun paragraflı nesirler halinde yazmıştır.
az buçuk sağa sola değinmekle birlikte daha çok cioran'ın "batı medeniyeti" olarak adlandırdığı avrupa ülkeleri grubu ve rusya hakkında tespitler sözkonusudur kitapta. çok fazla alıntı içeren kitap yer yer etkileyici tespitlere yer vermekle birlikte, cioran'ın saplantılı, eksik, sınırlı ve avrupa-merkezli nitelikle taraflı tarih anlayışı kendisini gösteriyor ve keşke bu kitaba hiç girmeseydi dedirtiyor.
precis de decomposition(çürümenin kitabı) ve syllogismes de l'amertume'den(burukluk) sonra zayıf bir kitap.
türkçe çevirisi her zamanki gibi metis yayınevi ve haldun bayrı imzalı. albrecht dürer'in mahşerin dört atlısı resmi pembe kapakta güzel kullanılmış. -
siyasetçiler için söylenebilecek en güzel sözü içinde barındırıyor:
- "insanlar dinliyorlardı ya; anlamalarına ne gerek vardı?" -
"ülkesine bağlı her insanın yüreğinden dilediği şey: vatandaşlarının yarısının yok edilmesi."
-
-
cioran'ın çandarlı halil paşa'yı tanımadan ölümünü anlattığı, zeka dolu düşünceler içeren kitap.
"bir fatih başarı elde ettikçe, ilerledikçe istediği cinayeti işleyebilir, kamuoyu onu temize çıkarır; talihi yaver gitmemeye başladığı andan itibaren, en ufak terör ona karşı döner. öldürdüğünüz an'a bağlıdır her şey: zaferin doruğunda işlenen cinayet, esinlediği kutsal korkuyla otoriteyi sağlamlaştırır." -
"kuvvetten düştüğümüz ölçüde, uslu uslu çocukluk içine yuvarlandığımız, başkalarını sevgi veya nefret yoluyla rahatsız etmeye halimiz kalmadığı zaman hoşgörülü biri oluruz ancak."
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap