• sovyetler birliğinin yaptığı soykırımı rusya federasyonu belgeleriyle çürütmek de muazzam kafa. bu kafaya göre kürt ırkının da 10 sene öncesine kadar var olmaması lazım keza türkiye cumhuriyeti böyle bir ırkın olmadığını iddia ediyordu.
  • (bkz: #57074123)

    o zaman bu mantığa göre , yüz yıl sonra akp dönemini inceleyen bazı tarihçiler (kadir berk mısıroğlu veya mustafa can armağan olabilir mesela) sayıştay raporları, meclis komisyon ve genel kurul kararları, müfettiş raporları, bakanlık yazışmaları gibi belgeleri yayınlarlar ve hiçbir yolsuzluk olmadığı sonucuna ulaşırlar :)))))
  • hassiktirin gidin oradan. esimin sulalesinde, bu olayi bizzat yasamis yaslilar var, gelin de anlatsinlar size, ruslarin gelip nasil lahanadan, bugdaya kadar evleri talan edip zorla alikoyduklarini. ukrayna'nin yarisi rusca konusuyorsa, o rus orospucocuklarinin ukraynalilari kirip, rus yerlestirmesiyledir. tabii siz siktigimin solcu derneklerinde falan, yalanlarla inanin, stalin baba adamdi diye.
  • başlığı açan dehaya ve onu destekleyen entelektüellere katılıyorum hepsi yalan ayrıca (bkz: gulag) kamplarını da dünya dışı varlıklar kurmuştur...
  • moskof köpeklerinin işlediği onlarca insanlık suçundan birini sovyet belgeleriyle reddetmeye çalışmasıdır. zaten stalin insanları aç bırakmadı, insanlar stalin'i kötü göstermek için kendilerini aç bırakıp, çocuklarını yamyamca yediler.

    konuyu açan yazarın açtığı başlıklara bakarsanız sürekli aynı şeyleri yazdığını görürsünüz. sanıyorum kendisi sscb destekli stalin virali.
  • cehaletimi mazur görün, 30'ların ukrayna'sında (ve diğer sovyet cumhuriyetlerinde) gerçekten toprak sahibi (veya ağası) var mıdır? varsa, 10-15 yılda hala bu özel mülkiyeti kamulaştıramamış mı stalin yönetimi?
  • ad hominem yapmadan bilgi paylaşanlara selam olsun
  • iç savaş sırasında toprak reformuna karşı gösterilen şiddetli muhalefet ve nep kararları gereğince 1928 yılına kadar toprak sahiplerine yönelik özel vergi politikaları uygulanamamıştır. ancak kıtlığın sebebi toprak reformu değil, tüm rusya'da o dönemde yaşanan kuraklıktır. toprak reformunun o zamana kadar yapılamamış olması kıtlığın etkisini arttırmıştır. toprak reformu tamamlandıktan sonraki yıllarda ise benzeri hava koşulları ve kuraklıklar zaman zaman tekrar yaşandığı halde bir daha kıtlık yaşanmamıştır.

    hiç kimse 1930'lu yıllarda sovyetler birliği'nde ve ukrayna'da kıtlık yaşanmadığını ve insanların açlıktan ölmediğini söylemedi. burada söylenen bu insanların bilerek aç bırakıldığı iddiasının yalan olduğudur. yoksa kıtlık devrimden önce de oluyordu ve can da alıyordu, 1891 yılında yaklaşık 500 bin kişinin açlıktan ölmesi ve daha öncesinde yaşanan pek çok olayın varlığı zaten bilinmektedir. 1936'da tarım ve toprak reformları tamamlandıktan sonra ise soğuğun ekinleri kırdığı söz konusu coğrafyada bir daha kıtlık yaşanmamıştır. yani sanılanın tam tersine sosyalizm, rusya ve çevre ülkelerdeki kronik ve ezeli kıtlık sorununu çözmüştür. öyle ki, 1980 yılına gelindiğinde sscb yıllık buğday ve arpa üretiminde dünya genelinde birinci sıraya yerleşmiştir.
  • konu stalin'e atılan iftiraların en çok dillendirileni olan holodomor olayı ile alakalıdır. holodomor olayı, stalin'in öncülüğündeki sovyet yönetimi'nin 1930-1933 yılları arasında yaşanan kuraklık sırasında ukrayna'daki insanları kasten aç bıraktığı iddiasına dayanır.

    söz konusu belgeler ukrayna'ya yardım, yiyecek ve teknik eleman gönderilmesine ilişkin sovyet halk komiserliklerinin ve politbüronun aldığı kararların mikrofilm görüntüleridir. belgeler tarafsız ve resmi bir kaynak olan rusya federasyonu devlet arşivinden alınmıştır.

    iddiayı ortaya atanlar ise ilgili sovyet birimlerinin bölgeye yiyecek, insan vs. giriş çıkışını yasaklayan bir belge gösteremedikleri için, iftiraya belgelerle cevap verilmesinden büyük rahatsızlık duyduklarından hakarete yönelmiştir. ancak bu şekilde aslında bizzat kendilerini açıkça aşağılamış olmaktadırlar.
  • eşyanın tabiatına aykırı olan 'stalin milyonlarca vatandaşını aç bıraktı.'' saçmalığını çürüten belgeler.

    bu saçmalığa zaten yurdum sağcısından başka inanan da yok.

    birisi de, laf bulamayınca kalın seslilere başvurmuş, tebrik ederim, çok zekice bir tavır.
hesabın var mı? giriş yap