• bağımsız kitapçıların hızla yok olduğu ülkemizde geride kalan tek tük kaliteli ve uzmanlaşmış kitapçıdan birisi. 1995 yılında açılan kitabevinin merkezi galatasaray'da yeni çarşı caddesi üzerinde. ankara'da, sabancı üniversitesi'nde ve rumelihisarı borusan binasında birer şubeleri var. başlıktan da anlaşılacağı üzere yayınevine de sahip.

    genel olarak bütün kitaplar bulunabiliyorsa da uzmanlaşmış bir kitabevi burası. özellikle arkeoloji, tarih (özellikle eskiçağ tarihi) kitapları bulunuyor. bu alanlarda çok sayıda yabancı dilde orijinal kaynak da bulunuyor. yayınevi de yine aynı şekilde arkeoloji, eskiçağ tarihi, fotoğraf, felsefe ve sosyal bilimler alanında kitaplar çıkartıyor.

    galatasaray'daki homer kitabevi üç katlı, ferah ve şirin bir mekan. çalışanlar bilgili, yardımsever ve güleryüzlü.

    akademisyenlerin kitapları üzerinde konuştuğu çok güzel toplantılar yapılıyor burada. iki yıldır boğaziçi üniversitesi işbirliği ile yapılan bir toplantı serisi var. ayrıca yine eskiçağ tarihi ile ilgili bir toplantı serisi de devam ediyor.

    http://www.homerbooks.com/anasayfa
  • şahsi kanaatimce istiklal'in 4 büyüklerinden biridir (evet evet biliyorum, bir özeleştiri olarak (bkz: türk spor basınıyla büyümüş olmak) )
    konuya dönersek, diğerleri için:
    (bkz: pandora)
    (bkz: simurg) -gönüllerin şampiyonu
    (bkz: robinson crusoe 389)

    ayrıca istiklal kitabevi ve mephisto severlere de selam çakıyor, iyi alışverişler, bol kitaplı günler diliyorum efendim.
  • çook eskiden kumaş torbalara koyarlardı kitapları, laylon poşete döndüler ne yazık ki.
  • bünyesinde, alanının başarılı çevirmenlerini barındıran, kendini "arkeolojinin dünyaya açılan penceresi" olarak tanımlayan can ciğer kitabevi.
  • galatasaray lisesi nin solundaki sokakta bulunan ve norton anthology of english literature i bulabildigim tek kitabevi
  • bestekar sokak’taki ankara şubesi kapanmış. üzüldüm. ne zaman önünden geçsem uğrardım.
  • çok sevdiğim bir yayınevi. alanında tek diyebilirim fakat, iyilerdir, hoşturlar da, yönetiminden okuyanları varsa buradan açıkça eleştiriyorum. homer kitabevi, galatasaray şubenizde çalışanlar kadar suratsız, kapıdan içeri giren müşterilerine bu kadar ilgisiz, selam vermek için hiç bir çaba göstermeyen, sürekli kafalar ekranlarında, dünyadan, çalıştığı ortamdan kopuk bunca insanı bir arada görmedim, göremem de.

    yıllardır her hafta düzenli giderim, o ilk girişteki adam ve bir üst katta oturan bayan arkadaşın kendilerine bir çekidüzen vermesini sağlamalısınız. ne bir merhabaları, ne hoşgeldinleri, ne bir iletişimleri var. bir donukluk, bir negatiflik, bazen kapıdan içeri bile girmek istemiyoruz yüzlerini görünce. açıkçası, o işletmeye bu çalışanlar yakışıyor mu? siz memnun musunuz, homer kitabevi sahibi ve yönetimi? dışarıda yüzlerce yayıncılığınızı yaptığınız bölümlerle ilgili genç varken bizi bu selamsız bandosuna mahkum ediyorsunuz. adamlar dükkana giriyorsunuz hiç sekmiyor, yüzünüze bakmıyor, hoşgeldiniz bile demiyor. bu bir değil onlarca kez deneyimlenmiştir.

    size zarar veriyorlar.
  • ankaralı afacanlara hadi yine iyisiniz dememe sebep olan kitabevi, çünkü kendisinin bir şubesi artık ankara-bestekar sokakta bulunmakta.
  • bugün bestekar sokaktan geçerken farkettiğim kitapçı. çok yakışmış ankara'ya. yerleşimi gayet hoş ve güleryüzlü çalışanları mevcut buranın. ne kadar kanım ısındıysa en sonunda kız arkadaşım tarafından sürüklenerek yeter hadi artık diye çıkarıldım.

    ufak bi ps: 14$ yazan bu kitaba 28lira ödediğime göre 1$ kurunu 2lira'dan tutuyorlar sanırım.
  • sene 2008 midir 2009 mudur bilinmez, eskilerden bir zaman işte, şakır şakır yağmurlu bir nisan akşamında deli gibi aradığım kitabı bulmak için girdiğim istiklal'deki bir kitabevi. girer girmez çaldıkları yumuşacık müzikle ısınmıştım, her yer mis gibi elma kokuyordu. ıslak bir sokak kedisi gibi silkelendikten sonra aradığım kitabın adını lütfettiğimde maalesef ellerinde olmadığını söylemişlerdi. artık nasıl yüzümü düşürdüysem, tezgâhın altından taptaze, yemyeşil bir elma uzatmışlardı, "kitap yok ama elma var" dercesine. utandım alamadım o elmayı, fakat nasıl pişman oldum sonra.
hesabın var mı? giriş yap