• orjinal deri kilifinin icindeyken elimden dusurup uzerinden 22 kiloluk bisiklet ve 90 kiloluk bunyemle gecmeme ragmen ekraninda ya da kasasina hicbir sey olmayan, ancak biriyle telefon gorusmem bittiginde flas patlatma ozelligi kazanan komik telefon.

    toplum icinde biten bir telefon konusmasinin ardindan yuzlerinde patlayan flastan sonra killaniyor millet, upskirtcu saniyorlar, voyeurciymisim bakislari atiyorlar.
  • sonunda sahip olduğum telefon. ilk 3 gün izlenimlerime göre son derece enfes bir aygıt.

    ingilizce kelimeleri sıklıkla giren insanlara swype denen harikulade programı şiddetle tavsiye ediyorum. alıştıktan sonra çok bariz bir hız kazandırıyor insana.

    bir de çok enteresan bir özelliği var. neresinden tutarsanız tutun konuşma kesilmiyor.
  • usb kablosunu bağlayıp (veya bluetooth veya kablosuz) öyle drag-drop ile içine dosya atılabilen, kırmadan root etmeden jailbreak uğraşmadan ister market'ten ister başka yerden program kurulabilen, google'ın envai hizmeti ile şahane çalışan, hızlı, kıyak cihaz. flash bilem var, istemezsen kapatabiliyorsun hem de. multitasking zaten var, öyle öcülendiği gibi pili bitirip cihazı hantallaştırmıyor. yani iphone felan değil.

    teknik özellikler olayını kısa geçeyim: 3.7" 800x480 amoled kapasitatif dokunmatik ekran, gps, wifi, bluetooth, pusula, envai sensörler, vesaire vesaire..

    geçtiğimiz bir ayın yoğun kullanımın sırasız izlenimleri:

    - arabirim tutarlı, sade, şık, temiz ve hızlı çalışıyor.
    - usb üzerinden outlook (contact + ajanda) sync sorunsuz çalışıyor.
    - ebatlar rahatsızlık vermiyor, güzel bir boy. daha küçük olsa ekran küçülecek, daha büyük olsa tek elle kullanılamayacak. ince, cepte rahatsızlık vermiyor.
    - arkası böyle kaymayan yumuşak hisli güzel bişey. ekran paso parmak izi oluyor, ekran kapalıyken yivrenç. ekran açıkken gözükmüyor.
    - home/menü/back/search düğmeleri faydalı. optik trackpad denen nane ise bir tür joystick gibi, seyrek yazı editlemek dışında gerekli olmuyor. bir de fotoğraf çekerken deklanşör görevi var.
    - aynı anda hem gmail, outlook, facebook vs kaynaklı/ilintili contacts+ajanda bulunabiliyor. mantıklı şekilde eşleniyor, aynı kişi çifter üçer gözükmüyor.
    - facebook'tan (veya outlook'tan) contact resimlerini alması kıyak. google contacts'dan zaten alıyor.
    - todo için astrid şahane, ve beleş (edit: google tasks için tam istediğim gibi bir çözüm bulamadım, var olan biraz fazla basit)
    - her yerde her şeyi search edebilmek, bilgiye hızlı erişebilmek şahane. kişiden haritalı yol tarifine atlamak iş değil..
    - ekran renkleri, ışığı, açışı şaheser. ama güneş ışığı altında zor okunuyor.
    - fotoğraf kalitesi gayet iyi. led flaş var, el feneri olarak da çalışabiliyor. facebook/flickr/picasa entegrasyonu pürüzsüz. ekranda istediğin yere odaklanması da faydalı. hızlı çekiyor, gecikme yok.
    - adam gibi mpeg/divx oynatıcı bulamadım. core player gibisi henüz yok. yeni yazılım hızlı çıkıyor, ümitliyiz, şimdilik uzun metraj hedeleri miro converter'dan geçiriyorum.
    (edit: artık var - (bkz: rockplayer) )
    - iphone'daki oyun çeşidi ve kalitesi henüz yok. büyük hızla geliyor, ama yolu var daha. ben bir altı ay veriyorum, ve o zamana yetecek malzeme rahat var.
    - layar, sky map, google earth felan pek havalı. google goggles'ın ise hastasıyım. fotoğraftan çeviri yaptırdık geçen gün. her gün de iyileşiyor meret. skynet!
    - google desteği tasarımı olduğundan cloud olayları süper. her şey senkronize olabiliyor neredeyse. bunu anlatması kolay da, yaşayınca asıl anlaşılıyor. calendar'a event ekle anında web'de güncellenmesi, mail atıldığı anda "push", evde yarım bırakılp çıkılan mail'i yolda tamamlayabilmek, vs vs..
    - pil hayvan gibi kullanınca bir günü götürmeyebiliyor (wifi, gps felan). insan gibi kullanınca iphone'dan biraz daha fazla gidiyor. şarj micro-usb olduğundan yeni tüm nokia/samsung/sony ericcson/vs şarj aletleriyle fullemek mümkün. veya tabi kablo ve herhangi bir usb port olabilir, bildiğin standart micro-usb zaten. kablo yazıcıoğlu'nda sağda solda 8-10 lira.
    - içinden çıkan browser harika. alternatifler de var ama gerek görmedim, bir ara sırf meraktan deneyeceğim. iphone safari'sini epey kullandım, bence bu daha iyi.
    - masaüst(ler)i ve widget olayı çok ama çok iyi birşey. bir bakışta mesajları veya haberleri veya ajandayı veya neyseyi bir programa tıklamadan görebilmek harbi pratik.
    - htc'nin klavyesi pek güzel. nexus one'daki voice input/search yok, ama küçük bir programla aktif kılınabiliyor (xda-developers sağolsun)
    - sd karta program kuramamak gıcık. neyse 2.2'de geliyor, iki ay böyle takılacağız artık.
    -içinden çıkan kulaklık seti ses olarak fena değil, tasarımı da şık sayılır. ama ben (şahsen) "kanal tipi" denen kulağa sokulanlar seviyorum. iphone kulaklıklarıyla uyumlu olduğundan creative ep-630i aldım iyi geldi.
    - vs vs

    özetle ben sevdim mereti, olmuş.

    ---
    edit: ufak güncelleme ekleme.

    ---

    edit 2:

    epey zamandır kullanıyorum bu mereti, ufaktan ek yapmak iyi olacak:

    - voice search türkçe çalışıyor artık! uzunca mesaj yazmak için sazan, bazı lafları yanlış anlıyor - özellikle özel isimleri. ama search için harbi pratik, rahatsız miktarda da doğru. search düğmesine uzun bas, ne biliim mesela "deniz otobüsü tarifesi" de, sonuç karşında..
    - google navigation normal navigasyon programlarına iyi bir alternatif.
    - türkçe klavye "prediction" ve "correction" gayet başarılı. ota güncellemeler iyi birşey.
    - google tasks için artık gtasks kullanıyorum, o da çok sade olduğu için. kendi widget'i de iyi, alternatifleri de. doğrudan ana sayfalardan birinde yapılacak işler listesi görebilmek ayrıca faydalı. yoksa program açıp bakmak zorunda kalmak kofti. iphone/ios'un bir widget olayına girmesi elzem diyorum.
    - benzer şekilde "pure calendar widget" ajanda doğum günü iş programı kullanan insanlar için pek şahane.
    - android 2.2 harbi mereti hızlandırdı. yavaş değildi, ama şimdi pek bir daha akıcı.
    - 2.2'nin güzelliği olarak sd karta programlar aktarılıyor veya doğrudan kuruluyor gerçi, ama kısıtlamaları var ve bu biraz gıcık: widget ve kullanıyorsanız active wallpaper'lar biraz zayıf kalan nand hafızasına kurulmak zorunda. bir de sd kart'a aktarılan programların küçük de olsa bir kısmı yine sistem hafızasında yer kaplıyor. bu durumda -abanıp çok program kurarsanız- yerin daraldığı mesajı görmek mümkün. root ederseniz sorun yok(muş), ama bence bu bir handikap, workaround gerektirmemeli. keşke sistem program hafızası (bu ram değil, oradan hiç sorun olmuyor) daha fazla olsaymış dediğim oldu.
    - gani gani oyun çıkmaya başladı. hâlâ iphone sayısında değil, ama hızla yaklaşıyor. kanımca psp düğmeleri ve analog joystick'i nedeniyle hâlâ kral, ama bu şahsi görüşüm.
    - task manager'lar var ama kullanmayın, faydadan çok zararları var. android gayet işini biliyor ve verimli çalışıyor.
    - 1 gb'lik internet 3g paketi kullanıyorum. fazla fazla yetiyor.
    - temelde sorunsuz bir meret. artık ülkemizde garantili olarak alınabiliyor olması da iyi. geç oldu biraz, ama hâlâ değer.
  • hayatımda oynamaktan en çok zevk aldığım ikinci alet olmuş durumda. o derece nefis.
  • über sibernetik cihazlardan biridir. bi kere yapan adamlar herseyi dusunmus. cebimde ekran kilidi kendiliginden acilir ve cok hassas olan ekran telefon aramasi falan filan yapar diye korkan kullanicilar icin ekran deseni diye bir ozellik koymuslar. ekran deseni sayesinde telefonun ust kismindaki kilide basildiktan sonra bir de dogru ekran deseni kombinasyonu uygulanmali. bu sayede telefonu satmaniza da gerek kalmiyor, negzel.

    alir almaz ilk yapmaniz gereken sey mail, facebook ve twitter hesaplarinizi kurmak olmali. telefon otomatik olarak tum hesaplarinizi eslestiriyor, iliskilendiriyor ve karsiniza sunuyor. telefon rehberimdeki ahmet'i facebook arkadas listemde bulup bagliyor ve telefon rehberinde dahi gezerken ahmet'in son guncellemelerine ulasilabiliyor.
  • bu meretin pil omru arap ati gibi, bir kac hafta icinde formunu buluyor. yine de gps ve internet acik haliyle oyle ya da boyle her gun $arja takmak zorunda kaliyorsunuz.

    hizli mikroi$lemcisi, parlak nefis ekrani, firefox'u gtalk'u bilmemnesi manyak deneyim ya$atan alet.

    pil teknolojisini geli$tiremediler gitti arkada$. 10 yil oncesinin pilleriyle bugunku cihazlari cali$tirmaya kalkarsan sonuc bu olur elbette. tabii bu konuda problemin onemli bir kismini da android'in pek pil dostu bir i$letim sistemi olmayi$inda aramak gerek.

    ozetle:

    - 3g acinca eriyen berbat pil, kapaliyken sorun yok
    - ultra yuksek goruntu kaliteli parlak ekran, lakin cizilmelere kar$i dayanikli olma iddiasi yok gibi
    - htc'nin android'e ilave ettigi ekstra yazilimlar
    - $ik ve saglam i$cilik
    - son derece hizli menuler ve tepki sureleri
    - sony ericsson c905'ten sonra kesinlikle du$uk kamera kalitesi, yine de rakipleri arasinda ust siralarda, fla$i, kapali mekan cekimleri falan iyi
    - metodik testlere gore kaliteli ses ciki$i (frekans araliklari vs)
    - multi touch falan destekliyor gayet ba$arili
    - uzerindeki hoparlor yani kulaklik kullanmadan ortama muzik calma ba$arisi ve ses kalitesi kötü

    pil tasarrufu konusu: bi keresinde arkada cali$an uygulamalari, ekran i$igini, wi-fi'yi, 3g'yi kapattim. telefon harbiden 7-8 gun gidiyor. i$levsel olarak ericsson a1018'den farki kalmadi ayri konu. yani bana bunlarla gelmeyin.

    uzun lafin kisasi 1ghz cpu, 512meg ram ve 4gb disk ile 2001 yilinda kullandigim masaustu bilgisayari yakalami$ bir alet bu. uzerinde firefox, winamp cali$tiriyorum, angry birds oynayip gmail-gtalk'u tam performans kullaniyorum daha ne yapayim.. bir de pili gideydi iyiydi..
  • bu telefonun zil sesini, mesaj sesini veya alarmını kendi mp3'ünüz olarak ayarlamak istiyorsanız yapmanız gereken şeyler çok basit:

    1-) sd kartınızın içerisine bir adet "media" isimli klasör oluşturun.
    2-) "media" klasörünün içerisine "audio" isimli bir klasör oluşturun.
    3-) "audio" klasörünün içerisine "ringtones", "notifications" ve "alarms" klasörlerini oluşturun.
    4-) istediğiniz sesi .mp3 formatıyla bu klasörlere atıp ayarlardan seçin.

    afiyet olsun.
  • oxygen rom ile kendi tarayıcısı üzerinden twitter'a girince hafızası dolan telefonum. hafızasında da yalnızca whatsapp, instagram ve ndrive yüklü. (sd karta atılmış halde hem de anasını satayım) 2010'un aralık ayından beridir kullanmaktayım kendisini ve artık resmen ruhumu sıkıyor. general mobile discovery alacağımı söylediğimde babam "ver bunu da ben kullanayım madem" dedi. "ben sana böyle bi kötülüğü yapamam babacığım, turkcell t20 kullanıyorsun halihazırda bak o bundan kat kat daha iyi" dedim ben de. bunu derken gözümden bir damla yaş akmış da olabilir, emin değilim.

    birlikte öyle böyle 3,5 yıl geçirdik. az kahrımı çekip az işimi görmedin. ama yine de allah belanı versin be htc desire.
  • aralık 2009'dan mayıs 2011'e kadar neredeyse her gece müzik dinleyerek uyuduğum ve bu süre zarfında bu sebepten ötürü en ufak bir hasar görmemiş olan ipod touch'ım çalınınca mp3 çalar olarak kullanmak zorunda olduğum telefonum. ben büyük bir saflıkla bu aleti de ipod kadar sağlam sanıp müzik dinleyerek uyuyordum birkaç gecedir, ancak bunu yaptığım üçüncü gecenin sabahında lcd ekran panelinin yarrağı yediğini görünce anladım ki apple mühendisleri hakikaten eli öpülesi adamlarmış.

    kıssadan hisseler:

    - apple oldukça sağlam ürünler üretir.
    - htc desire gece müzik dinleyerek yatmak için uygun değildir.
    - htc desire'ın lcd paneli 32 euro olmasına rağmen cihaz garantisizse panel değişimi size 90 euro civarına patlayabilir.
    - ben dokunmatik ekrana zarar vermeden iç kısımdaki lcd paneli bozabilecek kadar yetenekli bir öküzüm.
  • an itibariyle sonunda sahip oldugum cihaz...ilk izlenimler gayet guzel ozellikle ekrani harika
hesabın var mı? giriş yap