• bir yandan önündeki kitapları karıştırıp diğer yandan soru sorması meşhurdur.
  • dun gece aids'in konu edildigi ceviz kabugu programinda "anlamsiz" bir sekilde escinselligi "anormal" gostermek adina doktorlara baski yapan sahsiyet... nedir zoru anlamadik yani... basindan aci bir tecrube mi gecmistir, gecmemistir de akli mi yatmamistir. allahtan ki hacettepe universitesi uzmanlarindan ve aids arastirma merkezi baskani serhat unal sabirli bir abiydi de, konuyu inanilmaz bir bicimde dagitan baskilara ragmen, "homoseksuellik anormaldir" demedi.
    niye desin ki?.. ve bir tip adami niye bunu demeye zorlansin ki?..
    sirf programi hazirlayip sunan biri oyle istiyor diye...
    ve...
    bir bilimadamindan beklenen bilimsellikten uzak, sokaktaki adamin bile anlayacagi bir dille aids hakkinda tum bilinen ve bilinmeyenleri anlatti serhat hoca... (kendisini tanimam etmem, medya hakkindaki elestirilerine katilmasam da tek bir konu da hakliydi ki, y.o. ile ilgili haberler verilirken hicbir gazete aids nasil bulasir, nasil bulasmaz konusuna girmedi. ama medyaya toz kondurmayan hulki abi, haklisiniz deme olgunlugunu bile gösteremedi.)
    sozun ozu, konuklara baskin cikma adina verilen anlamsiz bir savasti kendisininki...
    biz onu boyle bilmedik ki...
  • "mantıklıyım, herşeyi sorar araştırırım" izlenimi vermek isteyen top sakal. fakat o övündüğü mantık çerçevesi, alanı bir[1] birim olan eşkenar üçgen ile sınırlıdır, farkında değildir.

    konugunun kelimeleri arasında gezinir, önemsiz yerlerde önemsiz çıkışlar yapar. büyük bir yanlışı düzeltiyorum zanneder fakat yaptıgı "ben haklıyım" inadından* başka bişi değildir. konuk "x kavramı y kavramına neden olur" der. hulki çıkışır "aman yapmayın hocam x kavramı sadece y kavramını mı yapar diyosunuz..."

    kansere neden olan faktörler tartışılmaktadır. konuk kendini kanıtlamış bir doktordur. ve kemoterapiden bahsedilmektedir.
    - şimdi sayın cevizoglu, kemoterapi adı altında kullanılan ilaçların kanser riskini yükseltme gibi bir yan etkisi var ama yararlarının yanında önemsiz kalıyor. ama ben hastalarımı kemoterapi uygulamadan önce bu riski bildiriyorum.
    - aman yapmayın hocam şimdi ben size ateş edicem diyosunuz. belki vurulup ölürsünüz deyip uyarmış mı oluyorsunuz...lütfen!
    - şimdi hulki bey olaya bu kadar agresif bakmamak lazım...yani hasta kendi rızasıyla...
    - kendi rızası ile olur mu hocam...şimdi birisine bile bile zehir içirilir mi ilaç diye...
    - biraz abartıyosunuz sanki...

    keşke doktorun yerinde olsaydımda; "sayın karpuz kabugu sen şimdi kemoterapiye kanser riskini %0.2 arttırıyo diye bok atıyosun ya, peki o senin gömleğinin cebindeki, üzerinde sadece sigara sağlıga zararlıdır yazan ve düşünebileceğin her yerde satılan, içinde kanser oranını arttırabilecek yüzlerce bileşik barındıran çubuklara ne demeli. onları içerken hiç 'aman yapmayın hocam' demiyosun"...
  • tepkileriyle yaran bir adam ayni zamanda..

    bu adam kanal 6 dayken bi programinda yine birilerine laf sokuyodu.. garip garip sorularla birilerini got ediyodu ki reklam giriverdi.. geri geldiginde "ben programimi izinsiz kesen bir kanalda bir dakka durmam" tarzi bir beyanatla ayrilmisti studyodan.. dikkat ettim en ufak bi mimik oynamasi bile olmamisti. sasirmistim epey.. zaten gecenin bi koruydu.. ruyaya yorup uyumustum.
  • evdede programdaki gibiyse e$i ve coluk cocuguna kafayi yedirten bir adam olma olasiligi yuksektir.

    -seni seviyorum hulki..
    -bunu beyan eden bir ispatiniz var mi.. yoksa hic cevap hakki dogurmayalim.
  • "light müslüman" lafını literatüre sokmuş insan.
  • bu hulki cevizoglunun parodi gibi, musamere gibi isleyen, girisi, gelismesi, sonucu kahkaha tufani formunda bir programi vardir. az alta linkini verecegim bu diyalogda hulki cevizoglu sanki sozlukte birisi komik olsun diye yazmiscasina sacma sapan, kici basi ayri oynayan laflar etmektedir.

    onden bir iki spot geceyim, devamini siz okuyun, gulun, mutlu olun.

    "hulki cevizoğlu- buyurunuz, sizin bir bilim adamı olarak görüşlerinizi rica ediyorum; konya selçuk üniversitesi tarih bölümü başkanısınız, buyurun" - (tarih bolumu baskanisin, buyur.)

    ...

    "hulki cevizoğlu- sayın bayram, siz kocaman bir üniversitenin tarih bölümü başkanısınız." ("kocaman universite" kalibindan oturu tebrik ediyorum. o top sakalin, btb ifadenin ardinda bir cocuk var imis, gorememisiz.)

    ...

    "hulki cevizoğlu- peki nasıl oluyor sayın bayram, nasıl oluyor, bu dediğinizi belki başka kaynaklarla da destekleyeceksiniz, eğer ikna olmazsa sayın zeybek de sorar size, ben de şimdi soruyorum; peki, bunların doğru olduğunu varsaysanız bile, nasıl oluyor da bu kadar tutulabiliyor mevlana, bu kadar gönüllerde yer edebiliyor?" (nasil oluyor?)"

    ...

    "hulki cevizoğlu- peki, şu sözlerde mi ona ait değil? bakın, diyor ki, sizin eleştirilerinize burada olmadığı için sözleriyle, eseriyle cevap verecek tabiî; diyor ki, "ülkem bu benim, yerim bu, yurdum işte, geldim nicedir kök saldım memlekete. düşman gibi görseniz de düşman değilim, ben hintçe konuşsam bile türküm yine de" diyor.

    prof.dr. mikail bayram- efendim, hele o hiç, o hiç mevlana'ya ait değil. çünkü mevlana'nın o orijinal divan-ı kebir nüshalarında da bu mevcut değil.

    hulki cevizoğlu- ama bakın, bunu da yazan kim, onu da söyleyeyim size. şimdi bunu yazan, türkiye'nin, sayın zeybek'in de eski meslektaşı, türkiye'nin ilk kültür bakanı talat halman'ın türkiye iş bankası'ndan çıkan candan cana isimli kitabı, sayın halman yazıyor bunu.

    prof.dr. mikail bayram- efendim, ben onları biliyorum.

    hulki cevizoğlu- yani, türkiye'nin ilk kültür bakanı, şu anda bilkent'te öğretim üyesi, kocaman iş bankası yayın yapıyor, bunları bilmiyor da mevlana'nın eseri diye mi bize yutturuyor.

    prof.dr. mikail bayram- onlar, evet maalesef maalesef.

    hulki cevizoğlu- yapmayın." ( o ne bicim bir finaldir yahu? kocaman universite? kocaman is bankasi? kocamanlik skalasinda mi olculuyor kisiler ve fikirleri? yapmayin ne ayrica? neyi yapmayin?)

    ...

    " hulki- diyelim ki, mevlana diye birisi de yok, bunun hepsi mitolojik bir hikâye, öyle olduğunu varsayalım, ama bugün herkes buna inanıyor. hem mevlana'ya inanıyor, hem mevlana'nın bu sözleri söylediğine inanıyor. diyelim ki, size göre hem mevlana yok veya var ama, o dönemde, 13'üncü yüzyılda moğolların ajanıydı, ama bugün bizim toplum olarak inandığımız mevlana'nın yeri yüce bir yerde. bunun ne sakıncası var, toplumsal birlik bütünlüğü sağlayıcı bir unsur değil mi?

    ismail nacar- o zaman böyle bir program yapmayın hulki bey, yani gerçek mevlana'yı halka tanıtmayın.

    hulki cevizoğlu- bir dakika, bir dakika. değerlerimize hep sahip çıkıp elimizden alıyor. biz bunun etrafında birleşsek, bu yalan da olsa güzel sözler değil mi, yani bunun ne sakıncası var?

    (hic de hayatimda boyle denyo bir saptama duymamis, okumamistim. lan ibibik, mevlana mitoloji karakteri olursa, ajanliginin ya da filozoflugunun ne hukmu kalir? nasrettin hoca mi, keloglan mi bu?)

    ...

    "türkmenlerin mallarından, müsadere ettiği mallardan mevlana'ya 700 dinar göndermiş. 700 dinar 70 deve parasıdır.

    hulki cevizoğlu- sayın bayram, bugünü soruyorum, şimdi 13'üncü yüzyılı bırakın, 800-900 sene geçmiş aradan.

    prof.dr. mikail bayram- moğollar mevlana'yı desteklediler, onu söylemek istedim. moğollar mevlana'yı desteklediler, mevlana'yı anadolu'nun şeyhi, "şeyh-i rum" yaptılar. mevlana'ya intisap etmeyenlerin şeyhliğini kabul etmediler, özel bir ferman çıkardılar.

    hulki cevizoğlu- sayın bayram, bir daha söylüyorum, olmazsa sözü alacağım sizden. bir daha soruyorum, bugüne gelin, yani moğolları bıraktık 800 sene önceden." (" tarih profesorusun, konus" diye adam cagirip, birakin 800 yil oncesini denir mi? herifin olayi o. felsefe profesoru cagirsan, "birak bana felsefe yapma, gerceklerden bahset!" mi diyeceksin?)

    ...

    prof.dr. mikail bayram- dolayısıyla, bunu nicolson gayet iyi biliyor, bunu anna masalla gayet iyi biliyor, annamary schimmel gayet iyi biliyor; dolayısıyla avrupalıların mevlana'ya sahip çıkmaları anadolu'yu sömürgeleştirme felsefesinin bir uzantısıdır.

    hulki cevizoğlu- yapmayın, çok şaşırtıcı şeyler söylediniz sayın bayram. " ("ben boyle feveran edecegini bileydim, soylemezdim be hulkim" mi desin herif? "yapmayin, sasirtmayin beni" ne demektir? neol? nasi?)

    ...

    ve iste beklenen link:

    http://www.iktibas.info/dergi/mayis/guncel.htm

    kahkahalarla okuyun.
  • icindeki cocugu konusmalarindan cok masa ustu duzeni ile belli eden bi insan. renkli renkli herbiri biribirinden canli fosforlu kalemlerle kitaplarinin altini cizip her firsat geldiginde "ama bakin burda ne diyor" diyerek satir satir hizli hizli okumalari, tam da bu esnadaki o cocuk dinginligi ile bizi kendine bagliyor hulkicigim(bu da trt2 de okudukcada yazara yavsayan sunucu anlatimi gibi oldu)
  • şeytanın avukatlıını üstlenmesi dolayısyla haklı haksız pek çok eleştiriye maruz kalmış, türdeşleri arasında en kaliteli programları yapan, son dönemlerde de "yıllardır yırtıyorum bi taraflarımı millet hala antin kuntin konuların peşinde" edasıyla feveranlar gösteren, enteresan sakallı, popüler bilimci, araştırmacı, gazeteci, yazar, program yapımcısı.
  • geceleri sabaha kadar evde ders falan çalışan bir takım kişilere canlı yayınıyla eşlik ederek "evet, bir tek ben değilim, bu saatte kılla tüyle (bizim için önemli olan ama bütün dünyayı göz önüne aldığımızda kısmen anlamsızlaşacak konular) uğraşan başkaları da var" dedirtip rahatlatan, çalışmaya devam ettiren kişi.
hesabın var mı? giriş yap