• öğrencileri tarafından ya çok çok sevilen, ya da nefret edilen edebiyat öğretmenidir. bütün efsane öğretmenler gibi hakkında bir sürü hikaye vardır.
    ayrıca yaklaşık 5 yıldan beri bayrampaşa anadolu lisesinde görev yapmaktadır.
  • bayrampaşa anadolu lisesinin demirbaşlarından, düzen abidesi,kucağa alınıp sevilecek kadar tonton şahsiyet,mutlu insan.
  • istanbul üniversitesi edebiyat fakültesinde fuat köprülü - mehmet kaplan - muharrem ergin ekolünün son halkası olacakken sadece edebiyat öğretmeni olmayı tercih eden, ebedi edebi bilgisiyle bir çok öğrenciye edebiyatı sevdiren, her ders zili çaldığında okul koridorunun ufkunda tüm düğmeleri ilikli ve cebinde pozisyonları değişmeyen üç kalemi olan bembeyaz önlüğüyle belirmesi öğrenciler tarafından "hüseyin kara göründü" nidalarıyla müjdelenen, kafa mı kafa, sempatik, 657'ye tabi insan.
  • koridorda göründüğü andan itibaren dersinin olduğu sınıfa yürüyene kadar duvarla arasındaki mesafeyi ve dolayısıyla açıyı, duvara yaklaşmak ve -kitaplarını tutmayan- boşta kalan elinin işaret parmağını duvara sürtmek suretiyle azaltan, öğrencilerine karşı daima anlayışlı, sanki hababam sınıfından çıkmış izlenimi yaratan, kendi taklidine gülebilecek kadar olgun, öğrencilerinin akıllarından gerek öğrettikleri gerekse söz ve hareketleri ile çıkması mümkün olmayan, babacan kişi. sözlüğe damganısını vuracak o kadar çok efsanesi var ki...
  • beyaz önlüğünün üst cebindeki şaşmayan kalem sırası -kahverengi rotring -0.5(sınavlarda kalemini unutanlara vermek üzere), dolmakalem, tükenmez kalem- şeklinde olan , "günaydiiiin","tünaydiiin" derken "diiin" i vurguladıktan sonra titizlikle yoklamayı alıp ardından merasimle defteri imzalayan süper tatlı, yanakları sıkılası tonton öğretmen. "ben hep okuldan kaçardım" demek yetmez, eğer bu bir marifetse, esas marifet hüseyin kara'nın dersinden kaçabilmektedir. "açık, kapalı, kapalı , açık, kapalı, açık....."
  • tuna lisesi efsanelerinden biri olan sayın kara, hemen hemen tüm öğrencileri tarafından müthiş saygı ve sevgi görmüş ideal bir öğretmendir.
  • lise son sınıf öğrencileri üzerinde; kitap defter kaplatabilecek, defterlere kırmızı kalemle çizgi çektirecek disiplini hiç bir fiziksel güç gösterisinde bulunmadan kurabilen biridir.
  • dtcf'nin eskitemediği beden eğitimi hocasıdır. tüm öğretim görevlileri ile nasıl olduğunu bir türlü çözemediğim yakın ilişkisi vardır ve bu sayede halledemediği sorun yoktur. sporcusuna deli şekilde bağlı, bir o kadar sevecen ve lafını esirgemeyen; mezun olsanız da eğer iz bırakanlardansanız ilelebet arayıp soran karakterli bir kişiliktir.
  • edebiyat sevdalilarinin sevdalarini arttiran, edebiyatla ilgisi olmayanlarin dahi türk ve dünya edebiyati konusunda bilgi edinmelerine neden olan, okula sevincle gitme sebebi, saka kaldirabilen, her türlü fikre acik, yazmayi, okumayi, konusmayi ve en önemlisi de gülmeyi ögreten kitap kurdu, güleryüzlü seker insan. akil hocasi, düzen insani, hijyen asigi.
  • kendisinin tabiriyle "öğrencilerin her gün sapır sapır öldüğü" bir dönemde istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi gibi bir yerde öğrenim gördüğü için, eğitimin gerçek anlamını bilen, öğrencilerini de gerçek anlamda eğiten, bir kez öğrencisi olduktan sonra başka kimselere aynı içtenlikle "hocam" diyemeyeceğiniz hocam.
hesabın var mı? giriş yap