• iç anadolu yobazı bu ülkedeki gericiliğin esas kaynağıdır, bu yobazların zihni tarafından ele geçirilmiş şehirlerde hayat akmaz, durur, yıllarca hep aynı şekilde durur. binalar değişir, yollar değişir, cep telefonları değişir ama onlar değişmez ve hayatlarını değiştirmez, üç dört kuşak sonra bile aynı bireyleri üretir ve yobazlıkları sanki genlerindedir, nesilden nesile bozulmadan aktarılır.
    ben bir iç anadoluluyum ve rahatlıkla söyleyebilirim bu ülkenin karanlığını iç anadolu yobazı üretir.
  • japon turisti öldürmüş sonra da tecavüz etmiştir.
    yine japon gazetecilere saldırmıştır.

    çok muhafazakardır ha.
  • allahını ve vatanını sevmekten başka bir boka yaramaz. bu sevgi uğruna gider amerika'ya köpeklik yapanlara oy verir, muhafazakarlığı karısının ve kızının başını kapatmaktan ibarettir ama ülkenin ekonomisi, şirketleri, bağımsızlığı yabancılara peşkeş çekilirken bunları muhafaza etmeyi umursamaz. yobazın ve cahilin önde gidenidir, kabadır, bilimden, sanattan anlamaz.

    ve maalesef bu ülkede çoğunluk bunlardır.
  • öncelikle şunu belirtmekte fayda görüyorum;
    başlığı lütfen doğru okuyalım,
    iç anadolu insaninin hepsi tabiki değil, orada yerleşik yobazlarla ilgili saptamalar ve tespitler vardır bu entry'de.

    korkuları öteki yobazlara göre daha somut olan yobazlardır. bunun sebebi muhtemelen az gelişmiş, az kitap okudukları ve az düşündükleri içindir. bunu anlamak ise bizim boynumuzun borcudur. çünkü buranin yobazının değişmeye ihtiyacı yoktur zaten, istediğiniz politikayı uygulayın, coğrafi koşullardan ötürü zenginleşmesi pek muhtemel değildir; dünya nimetlerinin marjinal katkısı baya sınırlı olacagindan elindekileri kaybetme korkusu kendisini boyle olmaya itmiştir kanımca. çorak topraklarında yapılan sınırlı tarım, sulama yetersizliği, limanlara olan uzaklık, maden azlığı, üretim kıtlığı diğer sebepler ve sonuclar arasında sayılabilir. (bkz: self reinforcing), halbuki denize kıyısı olsa böyle olurmuydu ? pek tabiki hayir, denize kıyısı olunca bir kere ticaret yapacak baska kulturler ve insanlar tanıyacak dolayisi ile baska yasam tarzlarının da var oldugunu gorebilecek ve degisince bile aslında olmedigini, o sekilde de gayet hayatina devam edebilecegini gorecek, bunlarin en net sonucu olarak zenginlesmesi kacinilmaz oldugu icin degismenin dayanilmaz hafifligini yasayacak ve degistikce daha birikimli, saygılı daha entelektuel insanlar olacak. ve yobazliklari devam etse bile daha soyut metalarin veya kavramlarin savunucuları olabileceklerdir ki bu iyi ya da kötü bir gelişmeye işaret eder.
  • en yakin akrabalarindan, komsu kizina, bacisina kadar sulanan, taciz eden, firsatini bulursa tecavuz eden cuma namazlarini kacirmayan dindar insan.

    (bkz: #29300416)
  • dünya ile ilişkilerini kesip kendi hallerinde bıraksanız, geriye doğru evrim geçirip homo erectus'a dönüş yaparlar.
  • kendisi dışında giyinen insanları rahatsız eden insandır.

    yakın arkadaşın ısrarlarıyla kayseriye gidilir. arkadaş kayserinin artık çok değiştiğini, üniversiteyle beraber insanların farklılıklara alıştığını anlatır bol bol. sonra dışarıya çıkılır, kayseri turu yapılır. ama insanların bakışları çok rahatsız edici olmaya başlar. karşıdan gelen erkek grupları üstümüze doğru yürür, bakkala su almaya gidince bakkal hemen arkamda durur ve nefesi boynumdadır, salak salak yavşar, sırıtır. bakkaldan çıkıp yola devam ederken iki erkek yol boyu takip eder. bazıları laf atar. tüm bunlar etek giydiğin için olur. ve kısa da değildir etek! diz altı, sıradan bir etektir.

    bana mı denk geldi böyleleri bilmiyorum. tüm kayseri halkının böyle olmadığını biliyorum. ama kadın olduğum için kendimden, bedenimden iğrendirdikleri bir halk olarak hatırlıyorum. ve yolumun bir daha düşmesini istemiyorum. gözleri ve sözleriyle tecavüz etti hayvanlar.

    bu yüzden iç anadolu insanı için, şehirleri için mükemmel bir projem var. deniz! oraya dünyanın en büyük çukurları açılıp akdenizden deniz suyu doldurulmalı. ve işte, herşey daha güzel olacak. kültürleri, bakış açıları değişecek. çok güzel olacak çok.
  • anasına, bacısına, karısına yan gözle bakanı vurur fakat başkalarının karısına kızına bakmayı marifet bilip çapkınlık sayar. mahallenin namusu benden sorulur der, mahallenin fingirdek ablanın kocası gece mesaisindeyken fingirdek ablayla sabaha kadar vuruşan da kendisidir. canciğer arkadaşı için canımı veririm der, aynı çorbaya kaşık atarlar, kardeşim dediği arkadaşının kızkardeşini arzular. şayet bir de bu kızkardeş ergenlik dönemi etkisiyle hormon döneminden geçiyorsa, hiç affetmez.
  • geneli ak parti sempatizanıdır.
  • kendi düşüncesi, görüşünü savunmak için her türlü iftirayı atmaktan çekinmez. ölümlere bile göz yumar, tecavüzlere bahane bulmaktan çekinmez.
    kendi görüşünden olmayan, öldürülenlere oh olsun diyecek kadar vicdanı kararmıştır.

    genelleme yapmayı sevmiyorum, ancak bu tür seçmen profili de maalesef çok fazla. sadece iç anadolu ile sınırlı kalsa yine iyi.

    sorsan çok dindardır ama, zekat verir, namaz kılar. ama tecavüz, ölüm, kul hakkı gibi büyük günahları niyeyse mübah sayar.
hesabın var mı? giriş yap