• (bkz: blackout)

    benim de yaşamadan önce çok da inanmadığım bir olaydı. sadece bir iki kez yaşadım.

    o sabah uyandığımda geceye dair son hatırladığım hostelde edilen danslar ve farklı içkilerle oynanan shot oyunlarıydı. sabah kahvaltıda insanlar dışarıda yaşadıklarımızdan bahsedince kafamda tek bir soru oluştu; gece dışarı mı çıktık!?

    hatırlamamaktan çok daha ilginç olan o anlarda bilinçli bir şeyler yapıyor olmak. bayılıp veya yarı baygın olup hatırlamamak çok normal ama fotoğraflara bir bakıyorum gece dışarıda tost yiyorum, birileriyle dans ediyorum, bi heykelle fotoğraf çekiliyorum ama hiçbiri hafızamda yok resmen otopilota bırakmışım vücudu.
  • hayalimdeki sarhoşluktur.

    kusa kusa zorla içtiğim zamanlar da oldu. sırf bu kafaya erişebilmek için ama olmadı. hiç birşeyi unutamadım, içimi dökemedim,taşkınlık yapamadım vs.
  • (bkz: kuduz aşısı) oluyorsanız yarım bira ile yaşayabileceğinizdir.
  • ön edit: bu entry bazılarının okumayı sevmeyeceği şekilde sözlüğün amacına uygun ve bilgi veren bir entrydir. kimine uzun da gelebilir ama olabildiğince basit şekilde aşağıda insanların yaşadıkları deneyimlerin sebebini ve hafıza kaybının mekanizması ile sonuçlarını anlatmaktadır, ah ne çok içtim de neler yaşadım entrysi değildir.

    genel olarak bakılırsa 3 tip hafızamız vardır:

    1. sensory (anlık) hafıza: duyduğumuz, gördüğümüz, tattığımız, hissettiğimizi algıladığımız ve sadece 1-2 saniye süren hafıza;
    2. short term (kısa dönem) hafıza: birkaç dakika-saat arası süren ve anlık hafızanın kodlanıp odaklanmasıyla oluşan hafıza;
    3. long term (uzun dönem) hafıza: kısa dönem hafızanın tekrarlarıyla oluşan günler-aylar-yıllar süren hafıza

    beynin hipokampus bölgesinde yer alan piramidal hücrelerin bu anlık ve kısa hafızanın oluşumunda rol oynadığı düşünülür. alkol ise bu piramidal hücreleri etkileyerek anlık ve kısa hafızanın oluşumunu etkiler ama uzun dönemli hafıza oluşturan mekanizmayı engellemez. bu piramidal hücrelerin işlevini anlık kaybetmesi sonucunda kişi ne yaptığını hatırlamaz.

    bu hafıza kaybı (black out) eğer uzun saatleri kapsıyorsa (tüm gece gibi) buna en bloc (blok) black out, kısa ve anlık kayıpları kapsıyorsa da buna fragmentary (kısmi) black out adı verilir. kişiye yaptıkları söylendiğinde hatırlıyorsa da buna brown out denir.

    ancak her içki içildikten sonra black out olacak diye bir durum yok. genellikle çok kısa sürede çok yüksek miktarda içilen içki kanda kısa sürede kan alkol içeriğini yükseltir (blood alcohol content-bac). bac oranının yükselmesi kişinin yaşına, duygudurumuna, akşam ne yediğine, vücut kitle indeksine, içme hızına, içilen içkinin alkol oranına da bağlıdır. kadınlarda bac'ın yükselme oranı erkeklere oranla genelde daha fazladır. dolayısıyla yavaş içildiyse, karın toksa, karaciğerinizin alkolü metabolize etme oranı yüksekse (alkol karaciğer kadar olmasa da mide ve ince bağırsakta da metabolize edilir) hafıza kaybı olmayabilir. benzer etkileri (hafıza kaybı) tecavüz ilaçları olarak bilinen bazı ilaçlar (isim vermeyelim) ve ağır sakinleştiriciler de yapar.

    bazı insanlar alkole karşı diğerlerinden daha dirençlidirler. bunda da genetik yapıları önemli rol oynar. belirli maddeleri sentezleyen vücut hücrelerinin daha etkili olup olmamasına, karaciğerin çalışma kapasitesine, vücudun alkol işleme kapasitesine bağlı olarak bazı insanlar her içtikten sonra hafıza kaybı yaşarken, bazıları da neredeyse tüm hayatları boyunca böyle bir deneyim yaşamazlar.

    ancak alkol uzun vadede hem beyinsel fonksiyonların kaybına (wernicke-korsakoff sendromu), hem de karaciğerde (ve diğer organlarda) ciddi şikayetlere sebebiyet verebilir. alkolün zararlı etkilerini yazsak sayfalar sürer, zaten o da bu yazının konusu değil.

    alkol zehirlenmesinin belirtileri arasında kafa karışıklığı, vücutta koordinasyon bozukluğu, aşırı ve soğuk terleme, sabit gözbebekleri, soluk cilt, öğürme refleksinin kaybolması, bilinç kaybı, nefes almada zorluk, hipotermi (vücut ısısının çok düşmesi), koma sayılabilir.

    özetle, içecekseniz de sorumlu şekilde için, aç karnına içmeyin, çok yüksek alkollü içecekleri hızlı tüketmeyin ki sonradan üzüleceğiniz/pişman olacağınız/rezil olacağınız işler yapmayın. olur da çevrenizde böyle birisi olursa yapacağınız en akıllıca iş ambulans çağırmaktır. kahve vereyim de ayıltayım gibi bir şeyler yapmayın, insan hayatı üzerine eğitim almadıysanız doktorculuk oynamayın.

    arka entry: çok zorda kalırsanız bira için demiş arkadaşın biri. bu tamamen bir şehir efsanesidir. çivi çiviyi söker mantığından üretilmiştir. eğer alkol zehirlenmesi yaşayan ya da komaya girmek üzere olan birine düşük alkollü dahi olsa içki verirseniz öbür tarafa gidişini hızlandırırsınız (etanol üzerine biraz daha etanol eklemek çiviyi sökmez, daha derine çakar). bu efsanenin çıkış nedeni de muhtemelen şu: sahte içki denilen metanol içen ve zehirlenen kişiye antidot yani panzehir olarak etanol yani bildiğimiz alkol verilmesidir (yine hastane koşullarında). ama aslında bu da artık fazla tercih edilmiyor, hastanede tıbbi koşullarda yapılması gereken uygulamalar var (fomepizol uygulaması gibi) siz yine de alkol komasına giren bir kişi gördüğünüzde hastaneye başvurun. bu arada hafıza kaybı yaşamak için o anda aşırı sarhoş olmak da gerekmez, alkol bu etkisini siz uyurken de gösterebilir, dolayısıyla evinize nasıl vardığınızı sabah hatırlamayabilirsiniz ama yıllar boyunca otomatikleşmiş olan hareketlerinizi yapmayı (kapı kilitlemek, diş fırçalamak vs.) unutmazsınız.
  • gerçek olmayan durum. herşeyi unutacak alkol almanız durumunda yürüyemez hatta konuşamazsınız.
    flash fotoğraflar olur zihinde sadece.
    insanlar bunu bahane olarak kullanıyor genelde.
  • 1 kere yaşadığım.
    öncesinde 35'lik votka içip çakırkeyf bile olamadığım bi gece, 2 bira istedim bakkaldan.
    bu bakkal edirne'de. evlere servis yapıyordu o zaman ahlaksızlar.
    neyse; geldi 2 bira. onları da içtim.
    gene bi şey yok.
    normalde uzaya gitmem gerekirken, gayet duru bir zihne sahibim.
    2 tane daha istedim.
    gelen çocuğa kapıyı açtığımı ve parayı verdiğimi hatırlıyorum.
    sonrası yok.
    sıfır.
    oysa ki; gelen biranın 1 tanesinin yarısını içmişim.
    diğerini dolaba koymuşum.
    yatağı açıp, bir güzel çarşafı sermişim.
    ortalığı toparlamışım.
    bunlardan başka hiç bir şey yapmadığımı varsaysam bile, minumum bi yarım saat bunlar.
    ama hiçbirini hatırlamıyorum.
    sabah uyandığımda, ciddi tırstım.
    kendimi defalarca zorladım hatırlamaya.
    ama hepsi boşa.
    neticede;bir müddet içki içmekten korkar hale geldim.
    sonra, eski tas eski hamam.
  • çok fazla içtiğimde bende kroki gidiyor. orda bıraksalar evin yolunu bulamam o yüzden genelde çakır keyif kısmında bırakırım olayı, yanımda güvendiğim navigasyon sağlam dostum varsa başka tabi o zaman aman sabahlar olmasındı.
  • insanı alkolden soğutan olaydır. yaşanmadan anlaşılamaz. anlaşıldığında ise kolay kolay kabullenilemez. kabullenildiğinde ise tedavi sürecine başlanmış demektir. çünkü bir alkoliğin “ben alkoliğim” diyebilmesi uzun zaman alır. bu hafıza kaybı durumları da o yolda hızla ilerlediğinizi gösteren trafik ışıkları gibidir. aman diyeyim dikkat!
  • yaptigin saçma sapan şeyleri hatırlamamak iyi ama hatırlatan insanlar oluyor maalesef bu yüzden kötü ama ayık kafayla yapmayacağın şeyleri yapmak iyi oluyor
hesabın var mı? giriş yap