iktisatçı ilkeleri
-
-
kavram fetişistliği yaparak anlaşılmaz olmak. ancak o şekilde seni adam sanıyorlar(!)
iktisatçı: bugünün globalleşşen dünyasında, homoeconomicusların marjinal faydalarını maximum yapma çabası yanında, onların ulaşmaya çalıştıkları yer, orjinden en uzak yerde ki farksızlık eğrisinde bir noktadır*
vatandaş: vay amına koyim, ne biliyor lan!
meali: herkes kendi çıkarını düşünür. bunuda en yüksek gelir ve harcamayı hedefleyerek yapar. -
varsayalım ki..
-
olmasını bekliyorsan olur.
-
1. kıt kaynaklarını etkin kullanmayı öğren.
2. marjinal ol
3. istatistiksel konuş. akademik dil kullan
4. esnekliğini göster
5. adam smith'e bok at. bela falan oku. -
devamlı varsayımlarda bulunarak işini kolaylaştırmak ama dünyanın bu varsayımlara uymadığını göz ardı etmek de bu ilkelerden biridir.
-
alfred marshall' ın şu şekilde belirlediği ilkelerdir..
"........iktisadi hipotezleri ele alan iyi bir matematiksel teorimin iyi iktisat olması fazla muhtemel değildir. bu yüzden ben kendi çalışmalarımda şu kuralları fazlasıyla benimsemeye dikkat ettim:
(1) matematiği bir araştırma dili olarak değil de bir steno dili olarak kullan.
(2) çözüme ulaşıncaya kadar onları kendine saklamaya devam et.
(3) ingilizceye çevir.
(4) sonra gerçek hayatta önemli olanları örneklerle açıkla.
(5) matematiği yakıp kül et.
(6) dördüncü kuralı yerine getirmede başarılı olamıyorsan, üçüncü kuralı yok et." -
herkes kendi hesabını öder* gibi gerçek hayatta uygulanabilen, teoride kalmayan rasyonel ilkelerdir.
-
iktisatçının uyması gereken kurallar bütünü.
"rasyonel davranma"
"amaca giden her yol mubahtır'a inanma"
"tekel kurunca fiyata abarmama"
"kar maksimizasyonu"
"zarar minimizasyonu" -
"arz ve talebe baglıdır". bu sözü bir papağana ezberletirseniz o da iktisatçı sayılır demişti yıllar önce makro hocamız.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap