• zor kitaptır.
    karışık, ya da bolca anlamsız terminoloji barındıran bir kitap değil (bolca terim var ama ya zaten biliyorsunuzdur ya da sözlüklerden kolayca bulabilirsiniz).
    kitap ağzına kadar bilgiyle dolu, tabi zorluğu yine burda değil.
    zorluğu anlattığı, size aktardığı bilgilerden geliyor.
    ilk önce antik çağlarda ilkel kabilelerde bile inançların geliştiğinden ardından da bunların birbirinden nasıl etkilendiğini anlatıyor. daha sonra da ilkel dinlerin cevap aradığı sorular ve bulduğu cevaplarla devam ediyor. tüm bunları da sürekli karşılaştırmalı mitoloinin nimetlerinden dibine kadar faydalanarak yapıyor ki yazar da bu işin babalarından biridir.

    eskiye ilginiz varsa, hele hele eskilerin inanışlarına dair merakınız varsa (kitap sadece inanışlara ve efsanelerine değil ritüellerin uygulanışına kadar giriyor) çekinmeden okumaya başlayın. ha zor kitap o ayrı, fakat keyifli.
  • hakkında henüz hiç bişey yazılmamış olmasına inanamıyorum. joseph campbell'ın beni en çok etkileyen kitabıdır. ilk okuyuşumun üzerinden on yıl geçmesine rağmen üzerimdeki etkisi, yarattığı heyecan hala diri olan nadir kitap. bir çok kabile ritüelini okuyabilirsiniz, hayretten dehşete oradan esrimeye uzanabilirsiniz. vajinaya özenip penis yarma ritüeli var mesela. bir de bana ana erkil düzenden ata erkil düzene geçişin en net halini gösteren bir anlatı var ; avusturya yerlileri galiba, kadınların her ay kanadıkları halde hayatta kalıyor olmalarından, sezgisel olarak güçlü olmalarından ve doğum yapabiliyor olmalarından korkan erkekler bir tarihte 8 yaş üstü bütün kadınları öldürüyor. bir ırmak var yaşadıkları bölgede ve hayatta bıraktıkları 8 yaş ve altı kadınları "bu nehrin ötesinde kutsal bilgi var ve oraya sadece erkekler geçebilir" diyerek yetiştiriyorlar ve zaman zaman da nehrin öte yakasına geçtikleri törenler düzenliyorlar. keşke herkes okusa dediğim bir kitap.
    esneyen boşluk, esrime, şiir evren...
    "acının kendisi aldatmadır (upadhi) çünkü onun özü esrimedir (upadhi). "
    "dans etmeyenin gelecek hakkında bilgi ( görü) sahibi olamaz" gibi hatırladığım cümleler var. ben yalan yanlış yazmış olabilirim ama umarım siz kitaptan okursunuz.
  • joseph campbell‘ın 4 ciltlik tanrının maskeleri serisinin (ilkel mitoloji, batı mitolojisi, doğu mitolojisi, yaratıcı mitoloji) ilk kitabı.

    baştan söylemiş olalım: mitolojiye yeni başlayanlar için uygun bir kitap değildir. içinde bol bol terim barındırır. “yok ya okurum ben! ” diyen çoğu bünye (tıpkı mircea eliade‘ın dinler tarihine giriş kitabında olduğu gibi); (kitabın çeyreğine gelmeden) polinezya’daki bilmem ne kabilesinin şefinin başka bir adama kaçan karısı üstüne kurulu sayfalarca süren, süper sıkıcı efsaneyi okurken kafayı yer!
  • mitolojinin günümüz dinlerinin kaynağı olduğu düşünülürse, ilkel mitoloji de antik mitolojinin kaynağıdır. ilkel mitolojiyi çözmek çok zordur ya da imkansızdır. ancak sembolizmle açıklanabilir ki o da tam anlamıyla açıklanamaz.
  • kitap çok geniş bir yelpazeden örnekler sunuyor.
    tarihin belirli dönemindeki bütün insanlarda ortak bir imge bulunur bundan dolayı afrika'daki bir kabilede bulunan bir ritüel dünyanın diğer ucundaki ritüel ile benzerlik taşır. kitabi bitirdikten sonra insanların garip inançlarına karşı saygı duymaya başlayabilirsiniz.

    sol el (tuvalet) sağ el (yemek) ayrımı hindistan'da çok önemliymiş.

    dinsel öğreti ve törenlerin ana amaçlarından biri benlik duygusunun olabildiğince bastırılmasıymış.

    adem ibrani mitosunda iki cinsiyetli ilk insanmış.
    yunan ve yahudilerde erkek tanrı tarafından bölünürken, çin, hindu ve avustralya kendisinin tanrı olduğu ve bölünüp çoğaldığı görülürmüş. dolayısıyla bu doğu ve batı dinleri arasındaki temel farkı oluşturuyor.

    tüm dünyada bebeklikten erkekliğe dönüş acı verici ritlerle gerçekleşir örn. sünnet, oruç, kamçılama, parmak kurbanı, ısırma ve yakma (bkz: oedipus)

    şamanlar kötü varlığı hastanın gövdesinden çekip çıkarmaya çalışır - bu genellikle göğüstür - ağzını dayayıp burayı emer.

    şamanı koruyan hayvan veya kuşa kubilgan denir anlamı başkalaşım.

    melekler biçimleri değişime uğramış kuşlardır.

    hayvan öldürmenin doğru ve yanlış yolu var çünkü büyü olan yerde ölüm yok. eskimolar hayvanın kanını ve bağırsağını gömermiş. (bkz: kurban)

    ilkel avcı kabileleri cinsler arası eşitliği bozarak kadınları korkutmak ve boyun eğdirmek amacıyla erkek dernekleri kurarlarmış.

    tunguz, buryat, ostyak, vogul, tatar, lapon ve finlerin ortak bir arkaik kültür (şamanizm) taşır imis.

    sırat köprüsü ve terazi cok benzer yapılarda eski inaç ve metinlerde yer alıyormuş. (yazar bunu doğrudan belirtmiyor)
hesabın var mı? giriş yap