• bir yerden sonra elin değil ağzın çalışmasını gerektiren süreçtir dil öğrenimi.

    daha önce yazıldı mı bilmiyorum, doğal seyrinizde öğrenirken sizi konuşturacak bi platform var. ücretiyle özel ders alabilmeniz yanında, dersleri ücretsize getirebileceğiniz 2 seçenek de sunuyor.

    1. sprint programı. bu seçenekte 60 gün içinde 30 ders almanız gerekiyor. 2 günde 1 şeklinde. gün aşırı birer saat online derse katılıyorsunuz. sınıflarda 3-5 öğrenci bulunuyor. kesinlikle beşten fazla değil. kursun sonunda sınav yok, tek istenen derse aktif katılımınız. eğer 60 günlük süreçte derslerin tamamına katıldıysanız, kurs bittikten sonra ödediğiniz ücretin yarısını size iade ediyor.

    2. bu seçenek risk sevenler için. super sprint programını seçerseniz, 60 günde 60 ders almanız gerekiyor. tek bir ders bile atlarsanız, ödül iptal. kendilerinden kaynaklı olmayan hiç bir sorunu kabul etmiyorlar. "internetim zayıftı", "işim vardı", "hastaydım, giremedim" vb. mazeretlerin tamamı paranızı kaybetmenize yol açar. o nedenle internetinize ve günlük programınıza güveniyorsanız, tercih edebilirsiniz. günün hemen hemen her saatinde ders bulabiliyorsunuz. yoğun olanlar sabah 5-6-7 derslerini alabilir mesela. mevcut ücreti 760 avro. 2 aya bölünmüş bir hâlde hesabınızdan kesiyor. programı tamamlayanlara verdikleri ücret tamamen geri ödeniyor. cabası da var: bizim için büyük para ama italya'dan, çin'den, japonya'dan katılanlar için o kadar büyük para değil. bunlar kursun ortalarına doğru dökülmeye başlıyorlar. son haftalarda hocayla 2 kişi ve hatta birebir bile kalabiliyorsunuz.

    keyfini çıkarın...

    bu linkten kayıt olursanız, kaydolacağınız 100 avrodan yüksek üyeliklerde 50 avro kurtarma şansınız mevcut. bu arkadaşa da 5 grup dersi katkıda bulunmuş olursunuz.
  • artık bir zorunluluktur. işin sırrı ana dili ingilizce olan insanlarla pratik yapmaktan geçiyor. senelerce o kaynak senin, bu kaynak benim diyerek çalışmak yerine ingiliz anlaşabileceğiniz birkaç arkadaş edinmek hem öğrenme sürecini kısaltıyor hem de daha doğal bir öğrenme akışında olmayı sağladığı için bir yerden sonra içiniz şişmiyor.
    tabii ki yukarıda bahsettiğim durum sınava hazırlanan arkadaşlardan çok, günlük yaşamında ingilizce iletişim kurmak isteyenler için daha uygun.
  • vazgeçtim öğrenmekten . daha yeni bise katmaya calismiyicam lise 1 duzeyinde bıraktım kendimi
  • 3,5 yaşındaki oğluma ingilizce öğretmek için nasıl bir yol izleyebilirim? . ya da bu kadar erken yaşta öğretmeyi doğru buluyor musunuz? bilgisi olan yazarlardan destek rica ederim.
  • eğer oxford bookworms, oxford dominoes,macmillan,penguin vb reader arşivlerini arıyorsanız telegramda biraz arama yapabilirsiniz. gözünü sevdiğim rusları, allah onlardan razı olsun.
  • ingilizce öğrenmenin temeli kelime öğrenmekten geçer, yeterli kadar kelime bilginiz yoksa istediğiniz kadar grammer bilin yine de başarılı olamazsınız.

    siz de "ya elimin altında bir uygulama olsa da günlük olarak bulmaca çözüp kelime öğrensem" diyorsanız şuradan (bkz: find to learn) uygulamasını indirip ingilizce kelime öğrenmenize katkı sağlayabilirsiniz.*
  • hiç bir kurs birileriyle yüzyüze konuşmak kadar faydalı değildir. o yüzden bence cambly son çare değil ilk seçenek olmalıdır. o kadar para veremem diyorsanız da openenglish, viptalkers ya da çocuklar için novakid seçenekleri degerlendirilebilir.

    hiç para vermeyeyim diyorsanız da kapalıçarşı'da herhangi bir dükkanda üç ay bedava çıraklık yapın. hepsinden daha faydalı olacaktır.*
  • kelime öğrenmenin önemini hepiniz zaten biliyorsunuz. bunun nasıl yapılabileceği ile ilgili çok fazla yöntem var ayrıca buna değinecek değilim fakat herkesin kendi özel kelime defteri (sanal ya da gerçek) olması gerektiğine inanıyorum. peki ama kelimeleri öğrenirken neye göre öğrenelim? özellikle kullanım sıklığına göre elinizde hazır olarak bir liste bulunmadığını varsayıyorum. mesela az önce yabancı bir sitede gezerken önüme çıkan ve anlamına baktığım "rodent". bu kelimeyi şimdi öğrensem olur mu yoksa çok daha sonraları öğrenmem gereken bir kelime mi?

    asıl amacı bu olmasa da bazılarınızın hali hazırda zaten kullandığı (bkz: word up) size yardımcı olabilir. kelimeyi yazdığınız zaman kullanım sıklığında kendisine bir numara atamış. bu numara neye göre sıralanmış bilemem fakat uygun olduğunu düşünüyorum. mesela rodent kelimesini 9000. sıraya koymuş. benim ise başlıca amacım şimdilik ilk 3000 arasında yer alan kelimeleri tamamlamak. dolayısıyla bunu öğrenmeyi erteliyorum. bu programı windows mağazasında bulabilirsiniz iyi çalışmalar.
  • işe yarar birkaç firefox eklentisiyle öğrenme süreci kolaylaştırılabilir. farklı dillerde de işe yarar ama ben ingilizce ile deneyimlediğim için buraya bırakıyorum.

    grammar and spell checker
    yazı yarken dilbilgini kontrol edip hataları detaylı olarak görmeyi sağlar, mesaj kutusunda çalışmıyorsa; metin seçiliyken sağ klik.

    netflix bilingual subtitles
    netflix'e 2. altyazıyı eklemenizi sağlar, learning modu da var. çooook faydalı.

    transover
    sayfayı tamamen translate etmek yerine bununla kelime gruplarını translate edin, pek çok özelleştirilebilir seçeneği var.
  • son bir aydır çalışma ve maruz kalma seviyesini 6 saate kadar çıkardığım ve artık sıkılmadan zevkle yaptığım aktivite. işin püf noktası bu galiba belirli bir saatin altına inmemek çalışırken. ve tabi ki her gün her gün... bu şekilde.

    özellikle listening anlamında en fazla yüklemeyi günlük en az 4 ya da 5 saat boyunca yaparsanız sonuçlar 3 ayda çok ciddi olacaktır. göreceksiniz.

    işin sırrı burada bence. önce dinlemekte. reading ve writing daha sonra geliyor benim için. bu arada güzel bir podcast kanalı
hesabın var mı? giriş yap