• bir vatandaşın ülkenin vergi politikasıyla ilgili sorusu.***

    cevabına gelirsek;

    (bkz: altın yumurtlayan tavuğu kesmek)

    insanlar kendi sgk primlerini kendileri yatırırsa halkın bilinci artar, ödediği vergilerin farkında olur. milyar dolarlara saraylar, yolsuzluklar, onun bunun makam arabaları, konutlar, lojmanlar yani oraya buraya göz göre göre gereksiz harcanan paralar sorgulanmaya başlar.

    olmaz yani. hele bu iktidarda mümkünatı yok.

    ve (bkz: ben vergisini ödeyen bir vatandaşım) cümlesi amerikan filmlerinden çıkıp hayatımızda ciddi bir yer eder.
  • aslında tam tersine, işçiye 400 tl maaş versinler, ama bütün vergileri, faturaları, ev kirasını, yol parasını falan yok saysınlar, kdv dahil... o parayla şimdikinden daha iyi geçinmezlerse, ben de bu işi bilmiyorum!
    not: biliyorum da demiyorum bak...
  • net maaş, işverenin devlete ödeyeceği şeyleri maaştan kestikten sonra verdiği ücrettir. şimdi devlete ödeyeceği ücretleri kesti dediğimiz zaman; ulan 300 lira kestim ama hadi bu ay 200 yatırayım sgk'ya, sıkıştım derimlik bir durum değil.

    mesela senin net maaşın 2000tl yazıyor bordronda. brüt maaşın da 3000tl. patron sana 2bin verip 1000 de devlete ödüyor. e direkt sana ödese yine 3bin ödeyecek. nerede borçlandı işveren?

    amk bu kafa ile valla bu yaşa iyi geliyorsunuz. hayır, bilmiyorsanız, anlamıyorsanız, kafanızda oturmuyorsa sorun, araştırın, öğrenin. ama işte aklı olmadan fikri var bizim memlekette herkesin.
  • hem sgk'yı tut hem yatır... fazla mesaiye girer...

    (bkz: sen istiyor duj verecek 50 dolar daha)
  • çünkü o zaman yandaş işveren vergi kaçıramaz, ske ske brüt verince tüm vergisini ödemiş kadar olur diye yanıtlanacak soru.
  • çünkü işçiye 1650 tl maaş verip her ay zorla 350 tl'sini vergi olarak vermek zorunda bıraksan, o işçi sana bir daha oy vermez. ama kurbağayı kaynatırken önce ılık suya atar, eşeğin önüne de biraz ot koyarsan, kazı rahatça yolabilirsin, ruhu duymaz.
  • öyle bir sisteme geçsek, bir iki nesil sonra bu ülkede çok ciddi bir zihniyet değişimi yaşanır. insanların sağlık sigortası ve emeklilik gibi kendi hayatlarına dair en temel sorumlulukları üzerine alması iliklerimize kadar işleyen biat kültüründe kırılma yaratacaktır.

    edit: işçiler sadece sgk'yı değil, kendi vergisini de kendisi yatırmalı. bunun işveren üzerindeki yükün değişip değişmemesi konusuyla alakası yok. bireyin birey olduğunu hissetmesidir mevzu bahis olan.
  • sistematik bir salaklığın doğru sorulmuş hali. işçi vergisini stopaj yatır, sgk pirimini öde. iyi de bundan işverene ne anasını satayım. adam belki emekli olmak istemiyor, sağlık guvencesi istemiyor. ben vereyim eline 2000 net maaşı, gerisini işçi düşünsün. ha bir de sanki bir çok isveren bu vergi ve pirimleri zamanında ödüyor, gitsin devlet isciden alsın vergisini, tabi alabilirse.
hesabın var mı? giriş yap