• sözcü'nün haberine göre tmmob inşaat mühendisleri odası istanbul şube başkanı nusret suna konuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

    beklenen büyük istanbul depremi senaryosunda, 48 bin binanın çökeceği ve depremin büyüklüğünün 7,5 büyüklüğünde olacağı ifade etti.

    kaynak:
    https://www.tv100.com/…depremi-uyarisi-haber-482617

    elazığ depreminde 100'lerce kurtarma görevlisini sadece bir kaç binada iki güne yakın çalışırken gördük.

    48,000 binanın yıkıldığı ortamın her açıdan korkutucu olacağı son derece açık. kaldı ki 48,000 rakamı bile oldukça iyimser hesaplanmış.

    değil vinç, kepçe, beton kırıcılar, kazma kürek bile bulmakta zorlanacagiz.
    kanal için olan ısrar ve kararlılık deprem önlemleri için de olsa keşke.
  • kaba hesapla bir binada 10 daire olsa ve daire başı 4 kişi yaşasa 40 kişi yapar.
    40 x 48.000 aşağı yukarı 2 milyon insan demek.
    sanayisinin ve ekonomisinin %50'sini oluşturan şehirde 2 milyon kişinin bir anda ölmesi ve 50 bin binanın yıkılması demek ülkenin çöküşü demektir. ceset kokusu yıllarca çıkmaz bu şehirden. yiyecek ekmek bile bulabileceğimizi sanmıyorum yaşarsak.

    diğer taraftan alınan önlemlere bakıyoruz; yok. bina sağlam mı diye kontrol ettirmek istiyorsun belediye para istiyor. vergiler nerede diye soruyorsun sorma diyor. deprem olursa nerede toplanacağız diye bakıyorsun avm yapmışlar. kızılay var afad var diyorsun 50 tane binanın yıkıldığı depremde halktan para dileniyor. önlem alması gereken kişilere bakıyorsun kader kısmet falan diyorlar.

    çok pahalı dersler alıyoruz çok...

    edit: 1939 erzincan > 1942 tokat > 1943 kastamonu > 1944 gerede > 1957 abant > 1967 mudurnu > 1999 izmit > 1999 düzce.

    yukarıda yazdıklarım son yüzyılda kuzey anadolu fayında olan depremlerin bir kısmı ve hepsi 6.9+ şiddetinde. şimdi türkiye haritasını getirin gözünüzün önüne. büyük ihtimalle bu yazıyı okuyan herkes sıradaki depremin, fayın neresinde olacağını ve ne şiddette olacağını az çok tahmin ediyor.

    benim tavsiyem kişisel önleminizi almanız yönünde. istanbul'u terk etmek çok realist bir aksiyon değil ama en azından sağlam zeminli bir muhitte sağlam olduğunu bildiğiniz bir binaya taşınabilirsiniz. cebinizdeki iphonedan, yaz tatilinizden veya arabanızın modelinden feragat edilip yapılabilir bir şey.
  • 48 bin bina iyimser bir tahmindir kanaatimce. avcılar'a, zeytinburnu'na, esenler'e, bağcılar'a, küçükçekmece'ye, okmeydanı'na, fatih'e, beyoğlu'na... bakan herkes bunu fark eder zaten.

    binalar zor ayakta duruyor bu şehirde. üflesen yıkılacak. insanlar depremden sonra evlerinden çıkmayı başarsalar, gidecek yerleri yok; artçıda üstlerine yıkılan binaların altında ezilecekler.

    kentsel dönüşüm dedikleri tam bir yalan; vatandaştan yüzbinlerce lira isteyen müteahhitler var; adam nasıl yaptırsın evini? 10 daireli binada beşinin parası olsa, beşinin yok; nasıl yapacaksın? taşınmak dediğin maliyetli iş, hem müteahhide para verip hem nasıl taşınacak riskli binada oturan gariban?

    kanal yapın siz kanal... ölülerimizi gömecek yer bulamazsanız, kanala atarsınız; balıklar nasiplenir.

    ulan şu denli büyük bir riskle burun buruna olan bir metropolde yapılacak en son şey kanal derdine düşmek ya; size şaşıyorum! bu vebalin altından nasıl kalkacaksınız?
  • rant peşinde koşanların, çıkarları olmadığı için duymayacağı ve görmeyeceği iddiadır.
  • edit piaf: 48 bin binayı neye göre hesapladılar merak ettim. eğer enflasyon gibi hesaplandıysa siz 48bin x 3 yapın rakamı.

    istanbul'da olacak depremde, krizin yönetilebilir olacağını sanmıyorum.
    olacak olan tek şey kurtulanların, kendi çevrelerindeki yardıma muhtaçları kısıtlı imkanlarla kurtarmaya çalışmasıdır.

    deprem çantası veya yaşam üçgeni gibi konular hayatınızı kurtarmayacaktır. bu önlemler, sağlam binalarda deprem anında düşme riski olan eşyalardan korunmak veya deprem sonrasında binadan çıktığınızda parasız pulsuz don atlet sokakta kalmayın diye. yani yıkılacak olan binada buzdolabı yanında yatmanız sizi tonlarca beton altında ezilmekten kurtarmayacak.

    bu saatten sonra alınacak tek önlem, olurda yaşadığınız bina çökmez ve hayatta kalırsanız, canınızı korumak ve yağmacıları savuşturmak için silah bulundurmak. çünkü istanbul depremi yağmacılar için altın madeni olacak.
  • dünya tarihinin belkide en büyük facialarından biri ile karşı karşıyayız ama devlet hala somut bir adım atmıyor. üstüne üstelik kanal istanbul gibi saçma sapan projeler ile oyalanıyor. bu günlerin telafisi olmayabilir. ülke gündeminin ilk başlığı deprem olmalıdır.
  • 99 depreminde kimileri kamyonetlerle deprem bölgelerine gelip, evlerden yağma yaparken, kimi depremzedelerde ihtiyacı olmayan çocuk bezlerini 'memlekette torunlar var onlara gönderirim' düşüncesiyle çalıp, yağma yapıyorlardı. tam bir karadüzen.

    yaklaşık 50.000 ev nasıl bir korkunç rakam farkında mısınız? öyle bir durumda istanbul içine her sokağa bir asker, polis koymadan düzeni sağlayamazsınız. evet, ölümü, ölenleri konuşmuyoruz bile daha..
  • iyimser bulduğum bir tahmin olmakla beraber doğru olduğunu kabul ettiğinizde dahi aklınıza kaos gelen iddia.

    türk milletinin depremden etkilenmemesi için ya hiç olmaması ya da fay hatlarının bir şekilde yerleşim olmayan alanlara çekilmesi gerekir ki bunlar da mümkün olmadığı üzere isterseniz kader, isterseniz bilim ne derseniz deyin istanbul depremi hem istanbul özelinde hem de türkiye için büyük bir felaket olacaktır.

    dikkat ettiyseniz diyanet eli ile elazığ üzerinden depremin küçük kıyamet olup insanları kıyamete alıştırma görevi gördüğünden tutun o zamana kadar nasıl bir insan olduğundan bağımsız şekilde depremde ölenlerin otomatik olarak şehit ilan edilmelerini ibretle izliyoruz.
    islamcı kafası maalesef felaket geliyorum demesine rağmen önlem almayacak, deprem gerçekleştiğinde siyasetin sırası değil söylemler ile tepkileri susturacak, yapması gereken yardımları insanlara lütuf olarak lanse edecek hatta depremin sebebinin el değiştiren belediye yönetimine ilahi kızgınlık olduğunu ifade ederek üstüne bir de oy talep edecektir.

    bu çağda aklın yerine göklerden indiği farzedilen ve insan aklına, vicdanına aykırı söylemleri koyduğunuzda tarih sizin için tekrarı otomatiğe bağlar.
  • görüyorum ve arttırıyorum kırk dokuz bin.
  • nasıl bir felaketle karşı karşıya kalacağımıza dair ufak bir fikir verebilir. istanbul'da 2017'de açıklanan rakama göre 1 milyon 528 bin 782 adet bina varmış. kabaca bir hesap yaparsak, 48 bin değil de sadece 28 bin bina bile yıkılsa, her binada -iyimser olalım- 30 kişi yaşasa, 840.000 kişi daha depremin ilk dakikasında enkazda kalıyor veya ölüyor!
hesabın var mı? giriş yap