• efsanewi ingiliz blues'cu...vokal, keyboard we gitarda...
    adeta bi blues okulu gibi...eric clapton, mick taylor, mick fleetwood, jeremy spencer, jonh mc vie, keef hartley, coco montaya, buddy whittington gibi blues camiasının efsane isimleri hep juhn mayall'ın bluesbreakers'ında yer aldılar...bütün albümleri mükemmel ama tawsiye gerekirse en iyisi 67 tarihli crusader bide 65 tarihli efsane ötesi clapton'lı jonh mayall & the bluesbreakers with eric clapton...2 sene önceki istanbul konseride mükemmeldi, kendimden geçmiştim feci şekilde...
  • 29 kasım 1933 doğumlu ingiliz grup lideri, vokalist, klavyeci, armonikacı... 1950'lerin sonunda blues hastalığına tutulduktan sonra alexis korner ile beraber ingiliz blues patlamasında en önemli rolü oynayan sanatçılardan biridir. bence en iyi çaldığı enstrüman armonikadır, ama gitar veya klavye çalarken de fena değildir... rahle-i tedrisinden geçmiş çok kişi vardır, bunların bir kısmını 2003'de yetmişinci doğumgünü dolayısıyla verdiği konserde bir araya getirmiştir... yetmiş yaşına rağmen, bir elinde armonikayla solo atarken, diğer eliyle piyano çalar... konserde önce buddy whittington, joe yuele, hank van sickle ve tom canning'den oluşan şu andaki bluesbreakers iki parça çalar ve buddy whittington'ın "ladies and gentlemen, please welcome on stage the father of british blues, mr joooohn mayaaaaaallll" anonsuyla john mayall girer... sonra sahneye mick taylor'ı çağırır, o sahneden iner, eric clapton gelir, sonra trombonda chris barber gelir... en son hep beraber çaldıkları bir talk to your daughter vardır ki, muhteşem ötesidir...
  • yaşayan efsane tanımına uyan birkaç kişiden birisidir kendisi. playlist'lerimin neredeyse tamamında bu güzel insanın bir şarkısı mutlaka yer alır, öyle bir efsanedir.

    ne yazık ki hak ettiğinin çok altında değer görmüştür, 60 yılı aşkın müzik kariyerinde bir tane bile başarısız ve kötü diyebileceğiniz eseri olmamasına rağmen kendisini tanıyan sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

    eric clapton'dan gary moore'a yüzlerce sanatçı da bu güzel insana çok saygı duyar ki zaten duymalılar da... çünkü bu adam olmasaydı ingiliz blues'u diye bir kavram olmayacaktı.

    rap ve pop sanatçılarının bile kabul edildiği rock and roll hall of fame denen zımbırtıya bu efsane blues sanatçısının hala daha kabul edilmemiş olması, rock and roll hall of fame'in dikkate alınmaması gereken saçma sapan bir kurum olduğunu net bir şekilde kanıtlar nitelikte. adam 87 yaşında, hala hayattayken bir güzellik yapıp bu efsaneyi de kabul etmeleri gerekirken, gidip jay-z'i falan aday gösteriyorlar...
  • geçen sene peter green anısına düzenlenen konserde 86 yaşındayken şöyle bir all your love performansı gösteren efsane blues sanatçısı.
  • bilen bilir, blues'un yaşayan efsanesidir. umarım bu ünvanını uzun yıllar sürdürür.
    bilmeyenler ise, yarını beklemeden bugünden yapıtlarını dinlenmeye başlasınlar. genelde ingiliz blues'un babası olarak anılır, ancak yaptıkları ve yetiştirdikleri ; mayall'in tüm blues dünyasına armağanıdır.
  • blues devi, dev adam. eric clapton'in adi ilk defa onun albumunde gecer: john mayall's featuring eric clapton... mayall daha once kimsenin adini kendi albumunun kapagina yazdirmamisti ve sonra da yazdirmadi tabi.
  • white boy blues akımının en büyüğü, muhteşem blues müzisyeni. her parçası ayrı bir güzellik içerir ama bir death of jb lenoir'i vardır ki...

    (bkz: yeme de yanında yat)
  • bana bugün "ben henüz 30 olmadan yerimde saymanın konforuna kapılmışken, 80+ yaşında şöyle bir şey üreten adamla aynı türden olabilir miyiz sahiden?" diye derin derin düşürten blues efsanesi.

    http://www.youtube.com/watch?v=tyepsjfl3qg
  • belli bir tarza takılıp kalmamış, hard rock'a kayanlardan kırsal blues'a kadar blues'un her türünü denemiştir.ama mick taylor, eric clapton ve peter green gibi büyük gitaristlerle yaptığı albümler daha bir güzeldir.özellikle crusade albümü, rolling stones'da hep geri planda kalmış mick taylor'ın kıymetinin bilinmesi açısından önemlidir.iki süper grubun kurulmasında da büyük payı vardır.blues'la kafayı bozmuş eric clapton'ı grubuna alarak jack bruce ile tanışmasını sağlamış ve cream grubunun kurulmasına önayak olmuştur.yine john mcvie ve peter green buluşması da john mayall's bluesbreakers'da olmuş ve fleetwood mac'in temelleri atılmıştır.
  • taxman blues (keman soloya dikkat) to match the wind (harmonika almis basini gitmis) can't get home* (keman ve armonika kulak ceperinde one night stand yaparken yakalanir) en sevdigim parcalarindandir.
hesabın var mı? giriş yap